Abuzittincim,
BULGARİSTAN'IN nüfusu 7 milyon mu kardeşim.. Buna 3 milyonluk Arnavutluğu da ekle, etti mi 10 milyon. Avusturya'nın da yarısını (4 milyon) koy, 14 milyon. 14 milyon insan.. Bi Bulgaristan, bi Arnavutluk, bi de Avusturya'nın yarısı..
İşte, Devletin resmi açıklamasına göre Türkiye'de o kadar insan günde 2 doların altında geçinmeye mecbur..Yani, yarı aç Abuzittincim. Bütün bunlara 480 bin kişiyle Lüksemburg'u eklemeye mecburuz çünkü o kadar insanımız da günde 1 doların altında geçiniyor, "resmen" aç ! Resmen aç çünkü bu rakamlar "resmi" rakamlar
. Gayrı resmisine gelince (ki muhtemelen doğrusu budur) 22 milyon insanımız yarı aç yaşıyor!
Durum çok net bi biçimde böyleyken, Cumhurbaşkanımız Amerika'da, eşi ve arkadaşlarıyla Cafe Milano'da yediği yemeğin faturasını, ödensin diye Büyükelçiliğe gönderip, bu fakir insanların sırtına yüklemekten bi rahatsızlık duymuyor. Garip bi durum, di mi Abuzittincim? Yoksa gayet normal de bana mı öyle geliyor..
Bi başka garabet de, böyle bi ekonomik tablo sergileyen bi ülkede, gazeteleri okuyup televizyonlara bakınca görüyorsun ki en büyük sorun "türban"? Bu da mı normal dersin? Nationalmaster'ın yayınladığı "Dünya Suç İstatistikleri" bültenini gördün mü? Maşallah, ilk 10'un içindeyiz.
Mısır'dan sonra da dünyada en çok suç işlenen ikinci büyük Müslüman ülke biziz! Hani, din iman, sabır hoşgörü, inançla bilimin kucaklaşması filan falan. Hapishaneler Müslüman dolu!
Türkiye'nin içinde üç buçuk devletin nüfusu kadar aç ve çaresiz insan olursa, işte böyle "suç istatistiklerinde" dünyada "İlk 10' da yer alma" şerefine de nail oluruz Abuzittincim.. Çok şükür bu günleri de gördük. Elbette bunlar sorun değil. Sorun türban! "İnsani Gelişmişlik" açısından dünyada ancak 80'inci sıraya yerleşebilirken tek sorunumuz gene türban! Mehmet Yıldırım'ın Sabah'ta çıkan haberi hâlâ masamda duruyor..
"Şanlıurfa'nın bir mezrasında yaşayan Gedük ailesinin dört aylık bebeği Şaha, biriketten yapılmış, sadece tek odasının üzeri brandayla kaplı evlerinde, soğuğa dayanamayınca öldü."
Kimbilir daha ne Şahalar gelip geçmiştir sessizce.
Yalnız Diyarbakır'ın varoşlarında 20 bin ailenin yılda 350 dolara geçinmek mecburiyetinde olduğu (günde 1 dolardan da az) Devlet kayıtlarında yazılı! Ama meselemiz türban ! Ne diyor Başbakan, "Biz bu işi bir cümleyle çözeriz!" Neyi çözecek.. Türbanı çözecek! Bebekler donsun, insanlar aç yatıp aç kalksın önemli değil, önemli olan türban!
Ve Başbakan haklıdır Abuzittincim.. Neden haklıdır, son anketler, partisinin oy oranının yüzde 50'yi geçtiğini gösterdiği için haklıdır. En beğenilen parti lideriyse açık fark, o!
Bi çarpıklık varsa ben ve benim gibi düşünenlerde. Çarpık olan biz ! Bu durumda acaba n'apmak lazım? Bükemediğin eli öpmek mi lazım?
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim. Kardeşin Güneş.
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 20 Ocak 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/20//haber,A69789FCAB1E406D82747EA2F300C575.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.