9 milyar Euro'luk Fransız Lactalis Türkiye'nin sütçüsü olma peşinde

Türkiye'de ambalajlı ürün oranı yüzde 15 civarında olan süt pazarına yabancı gıda devleri de gözünü dikti. Pazarın büyük oyuncuları Sütaş, Pınar, Danone ve Ülker'in artan rekabetinin yanı sıra Fransız ve Alman firmaların da Türkiye pazarına girmek için fırsat kolladığı sektörde konuşuluyor. Son olarak Fransız süt ve sütlü ürünler devi Lactalis'in Türkiye'ye girmek için bazı Türk firmalarıyla görüşme halinde olduğu konuşuluyor. Görüşülen firmaların başında 1982 yılında kurulan Ateşoğlu Yoğurt geliyor. Ateşoğlu İş Geliştirme Müdürü Süleyman Nergis, Lactalis ile görüşmeleri doğrulayarak, son noktanın henüz konulmadığını söylüyor.

DÜNYANIN 2'NCİ BÜYÜĞÜ
Nergis, "Biz kendi içimizde satış ya da ortaklık konusunda son kararı vermedik. Lactalis bizden daha kararlı bu görüşmelerde. Ama biz ortaklığa ya da satışa çok acil bir ihtiyaç duymuyoruz. Kendi kendimize daha hızlı büyüyebilir miyiz, buna bakıyoruz" diyor. Lactalis, bugün 9 milyar Euro'luk cirosuyla dünyanın 2'nci büyük süt şirketi, Avrupa'nın ise en büyüğü. 1933 yılında kurulan Lactalis, aynı zamanda Avrupa'nın en büyük peynircisi. Yabancı yatırımcılara yeşil ışık yakan bir diğer yerli üretici de 6 kardeş ortaklığından 1978 yılında kurulan Kaanlar Süt ve Gıda. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kaan, Alman firmalar ile düzenli olarak görüşmeler yaptıklarını, ancak bunların henüz satın alma şeklinde ilerlemediğini belirtirken, benzer bir teklif gelmesi durumunda olumlu bakabileceklerini kaydediyor. Resmi kayıtlara göre 1.5 milyar dolar büyüklüğe sahip olan sektörde, yılda 11 milyon ton çiğ süt üretilmesine rağmen, bunun ancak yüzde 15'inin ambalajlı ürüne çevrildiği hesaplanıyor. Pazarda, yaklaşık yüzde 30'luk paylarla Pınar Süt ve Ülker İçim Süt liderlik mücadelesi veriyor. Bu şirketleri yüzde 16'lık payla Mis Süt takip ediyor. Tüketicinin ambalajlı süt talebinin artmasıyla birlikte pazar, son 5 yılda her yıl yüzde 10 ila 20 arasında büyüdü. Bu büyüme, hem var olan oyuncuların peş peşe yatırım yapmasını hem de yabancıların Türkiye'yi yakın markaja almasını beraberinde getirdi.