Yeni bir yıla girmenin heyecanı ne yazık ki fazla sürmedi. Daha yılın ilk haftasında ciddi bir kaygı konuşulmaya başladı.
Sokakta, siyaset kulislerinde son günlerin en çok konuşulan konusu ekonomide her an her şeyin olabileceği ihtimali.
Herkesin merak ettiği de,
"Acaba bir ekonomik kriz olabilir mi?" Bu kaygıyı, yılın ilk haftasında üst üste gelen zamlar daha da artırdı.
Oysa son bir yılı derin siyasi krizlerle geçiren Türkiye bu yıla umutla girmişti.
Kürt meselesinde yeni adımlar atılacaktı. Alevilik tartışma konusu olmaktan çıkacaktı.
Yeni bir anayasaya kavuşma ihtimalimiz çok yüksekti.
Bir anlamda 2008 reformlar ve temel sorunlarla yüzleşme yılı olacaktı.
Ama daha yılın başında tüm bunların yapılmasını da derinden etkileyecek bir sinyalin verilmesi herkesin yüreğini ağzına getirdi.
Peki, Türkiye'de bir ekonomik kriz olasılığı var mı?
Seçim öncesi yaptığı isabetli ekonomik analizlerle dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyelerinden
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, sorumuza bir başka soruyla cevap veriyor:
"Nasıl bir kriz beklentisi var? Bundan kasıt 1994 ve 2001 krizleriyse öyle bir ihtimal yok. Öyle krizlerin tekrarlanması artık mümkün değil Türkiye'de."
Cevap çok açık ve netti.
Aynı verilerden yola çıkan başka ekonomistler çok daha vahim bir tablo çizerken
Prof. Gürsel neden bu kadar emindi?
Gürsel, krizli günlerle bugünü kıyaslıyor:
"Birçok nedeni var. İlki bir kere Türkiye ekonomisi kriz dönemlerindeki gibi artık kırılgan değil. O dönemler muazzam yüksek ve belirsiz bir enflasyon vardı. İstikrarsız bir siyaset vardı. Ve batık bir banka sistemi vardı. Bütün bunlar bugün yok artık. Şimdi enflasyon tek haneli, bir anti enflasyon programı var. Hükümet maliye politikasını gayet ciddi yürütüyor. Banka sistemi güçlendi. Dolayısıyla bir iki hafta içinde 'dolar yüzde 4050 değer kaybedecek, faizler de tavana vuracak ve ekonomi küçülecek...' Böyle bir sonucun olması mümkün değil."
Peki, nasıl bir
"kriz" olur?
"Şöyle bir şey mümkün, özellikle küresel ekonomide bir durgunluk ortaya çıkacak olursa o zaman bizde de bir sarsıntı ortaya çıkar. Ama bu da sınırlı olur. Büyüme aşağı çekilir, işsizlik artar. Buna kriz demek bence uygun değil."
Kriz beklentisinin asıl hedefinde ise siyaset var. Olası bir krizde AK Parti'nin dayanamayacağı tezi sık sık siyaset kulislerinde dile getiriliyor. Daha doğrusu zor 2007'deki siyasi krizleri atlatan AK Parti'nin ekonomik krizle zorda kalacağı konuşuluyor.
Prof. Gürsel'in bu soruya cevabı şöyle;
"Düşük büyüme, işsizliğin artması 2008'le sınırlı kalmayıp 2009'a devam edecek olursa, bu AKP'ye ciddi oy kaybettirir ve zorlar.Ama bu kriz olacak demek değil."
Yayın tarihi: 5 Ocak 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/05//haber,F97C56DAADAE409E9312436FFD4622AE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.