STAR'daki Hayalin İçin Söyle yarışmasını Cenk Eren ile beraber sunan Gül Gölge Saygı için giderek daha fazla endişeleniyorum. Zira hamile olan Gül'ün fiziksel ve ruhsal durumunun, bu kadar ağdalı dramların konu edildiği bir yarışmayı kaldıramayacağını düşünüyorum. Bilimsel gerçekler, çocuğun anne karnındaki gelişim süreci içinde etrafta yaşanan olaylardan duygusal olarak etkilendiğini ortaya koyuyor. Bu programda ise gözyaşından geçilmiyor. Son derece hassas bir yapıya sahip olan Gül de yarışmacılar ve jüri üyeleriyle birlikte gözyaşı döküp, duruyor. Ben ise o anlarda bebeği düşünüp, duruyorum. Tabii ki ailenin ve doktorların bileceği iş ama ben yine de kaygımı dile getirmek istedim. Bu arada İbrahim Tatlıses'in yarışmacı Didem için ortaya attığı bir "iddia" vardı ki, kızın adına yüreğim sızladı. Tatlıses, genç kızın, kardeşlerini korumak uğruna bir parkta kendilerine musallat olan magandalara karşı "büyük bir özveride" bulunduğunu söyledi. Kızcağız, "Hayır, yok böyle bir şey" dese de Tatlıses'in ısrarlı tutumu karşısında zor anlar yaşadı. Eminim ki İbo'nun bu konuda hiçbir art niyeti yoktu. O sadece genç kızın ailesi adına ortaya koyduğu fedakarlığın altını çizmek istiyordu. Ama değindiği konu o kadar hassastı ki, içimden "Keşke bu mevzuu hiç açmasaydı" dedim. Yarışmanın formatıyla ilgili ısrarım ise sürüyor. Öyküler artık yarışamaz çünkü çoktan tüketildi. Çözüm, yarışmanın orijinal formatında gizli: Her hafta stüdyoya yeni yarışmacılar gelecek, hem sesleri hem de öyküleri puanlanacak. Yani her hafta yeni bir yarışma yapılacak. Peki bu yarışma ile ilgili neden bu kadar çok çene yoruyorum? Çünkü bu program sayesinde bir-iki garibanın yüzünün güleceğini bilmek ruhumu ferahlatıyor. Yani, niyetim hariçten gazel okumak değil. Çorbaya bir çimdik tuz serpmek...
Yayın tarihi: 3 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/03/gny/haber,8C65F33A58C840B7B45C15A403E5BB05.html
Tüm hakları saklıdır.