Emniyetten "kameraman" açıklaması

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Lig TV'nin iki kameramanının gözaltına alınarak adliyeye sevk edilmesine ilişkin açıklama yaptı.

Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ''22 Aralık 2007 günü Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçı bitimi protokol giriş-çıkış kapısını kapatan iki Lig TV kameramanı görevlilerimizce ikaz edilmek suretiyle çıkış kapısının açık bırakılması istenmiş ancak şahıslar tarafından ikazlar dikkate alınmadığı gibi görevlilerimize tekme atmak suretiyle fiili mukavemette bulunmuşlardır'' denildi.

Bunun üzerine gözaltına alınan kameramanların, haklarında düzenlenen tahkikat evrakı ile birlikte Kadıköy Adliyesine sevk edildiği bildirilen açıklamada, kameramanlar hakkında, nöbetçi mahkemece haftada bir gün bağlı bulundukları polis merkezine gidip imza atmak suretiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Fenerbahçe-Trabzonspor maç bitiminde Lig TV'nin iki kameramanı Ümit Kül ve Ali Demir, emniyet mensuplarıyla girdikleri tartışma sonrasında göz altına alınarak İskele Karakolu'na götürüldüler.

Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka kendi programında maç sonrasında Lig TV kameramanı Ümit Kül'ün stattaki Çevik Kuvvet ekipleri tarafından fiili müdahaleye maruz bırakıldığı, ağzına biber gazı sıkıldığını iddia etmişti. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah Cerrah programa bağlanarak Büyüka'nın gerçekleri söylemediğini kameramanın polise tekme attığını belirtti.

BASIN KONSEYİ: KINANMASI GEREKEN BİR OLAY

Basın Konseyi Genel Sekreteri Recep Güvelioğlu, Lig TV kameramanlarının çevik kuvvet ekipleri tarafından dövüldüğü iddialarına ilişkin, ''Şiddeti önlemekle görevli polisin, görevini yapan gazeteciye şiddet uygulaması, kınanması gereken bir olaydır'' dedi.

Güvelioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Fenerbahçe-Trabzonspor maçından sonra Lig TV kameramanlarının çevik kuvvet ekipleri tarafından dövüldüğü, ağızlarına biber gazı sıkıldığı yolundaki iddiaları değerlendirdi.

Güvelioğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Şiddeti önlemekle görevli polisin, görevini yapan gazeteciye şiddet uygulaması, kınanması gereken bir olaydır. Polis, tahrik edilse bile şiddet uygulamaması gereken bir kamu görevlisidir. Dövemez, hele ağıza biber gazı sıkmak gibi insanlık dışı eylemlere girişemez. Olayın adliyeye intikal ettiği açıklanmıştır. Basın Konseyi olarak adalete güveniyoruz ancak sonucun kısa zamanda alınması isteğimizi de bir kez daha yineliyoruz.''

Geçen hafta Sivas'ta bir futbol karşılaşmasını izlemekle görevli bir gazeteciye polis tarafından şiddet uygulanmasının, gazetecinin böbrek kanaması geçirmesi ve diyaliz makinesine bağlanmasına yol açtığına da işaret eden Güvelioğlu, ''İçişleri Bakanı'nı bu tür saldırıları durdurmaya ve failleri hakkında işlem yapmaya çağırıyoruz'' dedi.