kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Yıllar geçtikçe birbirilerine daha çok düşkün olduklarını dile getiren Gönül Ülkü "Acaba başkaları da böyle mi?" diyor...

'Kuruntu Ailesi'nde son kez oynamak istiyorum'

ASLI ÖRNEK GÜNAYDIN
Tiyatronun duayen isimleri Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü, özel hayatlarını GÜNAYDIN'a anlattı. Dizilerde rol almaya pek de sıcak bakmayan Gönül Ülkü'ye karşın Gazanfer Özcan, "En büyük hayalim ölmeden 'Kuruntu Ailesi'nin yeni versiyonunda Gönül'le beraber oynamak" diyor ..
İlk kez çok heyecanlıyım. Çünkü tiyatronun iki duayeni Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü ile bayram vesilesiyle biraraya geliyoruz. Röportajımız, onların yoğun istek üzerine uzatılan 'Öp Babanın Elini' isimli oyunlarının oynandığı tiyatro sahnesinde gerçekleşiyor. Üst üste geçirdikleri rahatsızlıklardan yılmayan, hep gülen yüzleriyle dikkat çeken çiftle konuşmaya başlayınca kanımız kaynıyor. Nedeni ise çok basit... Bir kere sahte değiller. Gerek size, gerekse birbirlerine karşı sevgi ve saygıları son derece gerçekçi... Sizi eleştirmiyorlar, hayata hep olumlu tarafından bakıyorlar. Devlete olan borçları konusunda onları sıkıştırınca dayanamayıp anlattılar ama söylediklerini yazmamamı rica ettiler. Ama ben yine de yazacağım, okuyunca nedenini anlayacaksınız. Umarım beni affederler. İşte Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü'nün anlattıkları:

GÖNÜL BİZE GÜÇ VERDİ
* 'Öp Babanın Elini' isimli oyunu yoğun istek üzerine tekrar oynuyorsunuz. Oyun kaçıncı kez sahneleniyor?
Gazanfer Özcan:
110 oldu. Geçen dönem bütün sezon oynadık. Bu yıl da 26 Ekim'de oynamaya başladık.
Gönül Ülkü: Geçen sezon ayağım kırıldığı için ben oyunda yoktum.
G.Ö.: Gönül, bu sezon oyuna tekrar girince, tüm kadroya yeni bir güç, yeni bir heves geldi. Gönül'ün mevcudiyeti bize güç sağladı.

YILDIZIMIZ ALÇAK
* Tiyatronun her yerinde nazar boncukları var. Size çok nazar değdiğine mi inanıyorsunuz?
G.Ü.:
Ben nazara inanırım. Buna rağmen yine de başımıza kazalar geldi. Demek ki, öyle bir şey yok! Ben kendi evimde kısa mesafe yürürken bacağımı iki yerinden kırar ve ameliyat olursam anlayın işte... Bu olacak şey değildi.
G.Ö.: Demek ki, yıldızımız alçak.
G.Ü.: Geçen sene bir sezon evde oturdum. Ayağımda alçı, o kadar zor zamanlar geçirdim ki, depresyona girdim. Çünkü ben bu duruma alışkın değilim. 15 yaşından beri tiyatroculuk yapıyorum. Oturmak bana kötü geldi. Onun için doktor dedi ki, 'iyileşmişken sahneye dön!'

BİRBİRİMİZE DÜŞKÜNÜZ
* Siz by-pass oldunuz. Gönül Hanım'ın da ayağı kırıldı değil mi?
G.Ö.:
Evet. Ben by-pass oldum. Üç damarım değişti. Şimdi halimden çok memnunum.
G.Ü.: Ona evde ben doktorluk yapıyorum.

* Nasıl yani...
G.Ö.:
Ben düzenli ilaç kullanırım ama ne ilaç kullandığımı bilmem. Gönül, ilaçlarımı bardaklara bölüştürüyor. Ben de ona sormadan ilaçlarımı alıp, yutuyorum.
G.Ü.: Biz yaşlandıkça birbirimize çok daha düşkün olduk. 'Acaba başkaları da öyle mi?' diye soracağım...

SİNEMAYI SEVMİYORUZ
* Peki Gönül Hanım sizi sinema filmlerinde görebilecek miyiz? Sizi genelde tiyatroda görüyoruz. Çok mu seçicisiniz?
G.Ü.:
Hayır. Ben sinemayı sevmiyorum.
G.Ö.: Ben de sevmiyorum. Zaman zaman ekonomik nedenlerle, parasız kaldığımda oynadığım bir alandır.
G.Ü.: Ben de gençken birkaç filmde oynadım. Sevmedim. Bana göre değil. Benim hoşuma giden birebir oyunculuk. Ama televizyonda çok çekim yaptık. Birçok teklif geldi ama bana uyan yoktu. Bana uyan olsa neden oynamayayım!

* Bu nasıl bir rol?
G.Ü.:
Her rolü oynarım ben. Kafamda bir tip yok! 'Üvey Ana' dizinden teklif geldi. Onu oynamak istemedim. Kötü bir kadın rolüydü.
G.Ö.: Bana sorarsanız benim en büyük hayalim bu hayata veda etmeden beraber oynamak tabii. Özellikle de geçmişte hakikaten büyük izler bırakan ilk sit-com olan 'Kuruntu Ailesi' tekrar gündeme gelse çok mutlu olurum.