Bilgi güçtür

Portekizli harita yapımcısı Alberto Cantino 1502 yılında Lizbon'da idam edildi.
Suçu Hint Okyanusu'nun çok detaylı ve doğru bir haritasını hazırlamaktı.
O çağda bu suçun cezası ölümdü çünkü sadece Portekizli gemicilerin bildiği su yollarını rakiplere de açarak ticaret tekelinin kırılmasına yol açmıştı Cantino.
Bu harita ortadan kaybolduktan 400 yıl sonra Madeira'da bir restoranın duvarında asılı olarak bulundu.
Bilgi, o zaman da güç ve para demekti, bu zaman da...
Türkiye, Amerika'nın istihbarat bilgisi ve hava sahasını açması sonucu Kandil'e nokta operasyonu yapabildi.
Hem de 50 uçakla birden.
Abdullah Öcalan, Suriye'den çıktıktan sonra Rusya'nın garip bir kentine gitmişti.
Öcalan'ın bulunduğu yeri Türkiye değil, Amerikan istihbaratı tespit etmişti.
Ondan sonraki her adımı olduğu gibi.
Belki olası bir Irak operasyonuna hazırlanan ABD yönetimi, o dönemde Talabani ve Barzani'ye hasım, Marksist bir Kürt örgütünün ayakaltında dolanmasını fazla istemiyordu.
Nedeni ne olursa olsun, bilgi Amerika'dan geldi.
Son operasyonda olduğu gibi.
Çünkü dünyadaki bütün telefonları dinleyebilen, e-mail'leri okuyabilen, uydudan her bölgeyi anı anına izleyebilen bir süper güç Amerika.
Bu kez yine PKK'nın Kuzey Irak'ta fazla ayakaltında olmasının bölgenin yerel yönetiminin aleyhine olacağını gördüğü için Türkiye'ye bölgeden bir istihbarat akışı sağlamaya başladı.
Yani hiçbir istihbarat veya tavır karşılıksız değil.
Her şeyin bir hesabı var. Ancak yine de bu operasyonun başarısı küçümsenemez.
50 savaş uçağıyla gece yarısı dev bir harekat yapabilmek her ülkenin harcı değil.
Evet Türkiye'nin bunu yapma gücü var ama bilgisi yok.
Bilgi dış kaynaklı.
Kendine yönelik tehditleri kendi uydularından tespit ettiği zaman, bölgede etkin bir güç haline gelmesi kaçınılmaz.