Fazıl'a sahip çıkmak

Türkiye günlerdir dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say'ın sözlerini tartışıyor. Türkiye rüyalarının öldüğünü ve başka bir ülkede yaşamayı düşündüğünü söyleyen Fazıl Say'ın bu açıklamalarının ardından ünlü isimlerden görüş almaya karar verdik. Haber merkezi ile magazin servisi arasında bir iş bölümü yapıldı. Biz kendilerini her daim 'sanatçı' olarak tanımlayan ünlüleri arayacaktık. (Öyle her gün TV'lerde olanları değil, biraz duruşu olanları yani...) Ama bilirsiniz işte; bizimkiler suya sabuna dokunmayı pek sevmezler. Nitekim, açılan telefonlara verilen yanıt şu oldu: "Ben açıklamaları iyice okuyayım. Birazdan konuşalım." Biraz sonra telefonlar kapalıydı tabii... "Ya beni bu işlere karıştırmayın" ya da "Şu anda bunu yanıtlayacak zamanım yok" diyenler de vardı. Hatta "Starımız uyuyor. Böyle bir soru için onu uyandıramayız" diyen yardımcılar da... Bir tek Tarık Akan hemen yanıt verdi. Bizim magazin dünyasının ünlülerinin destek olmak ya da karşı çıkmak anlamında Fazıl Say'la ilgili görüş bildirmelerini tabii ki beklemiyorduk! Ne de olsa onlar başka telaşlarda: Örneğin bugün kiminle kavga edeyim, şu yılbaşı programından ne kadar parayı cebe indireyim ve de vergimi vermeyeyim, kendimi öveyim- yücelteyim, vs, vs... Ama insan şunu diyebilir en azından: "Saygı duyuyorum. Herkes düşüncelerini özgürce açıklayabilir. Hem aydın olmak, sanatçı olmak muhalif olmaktır bir bakıma." Ama nerdeeee...