kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Tabandan tavana

Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik göreve geldiği gün "Bologna sürecini destekliyorum" demişti. Destekledi de.
Uluslararası toplantılara katıldı.
"Türkiye'yi bağlayan imzalar" attı.
"Doğrusunu" yaptı.
Bologna süreci demek, Türkiye'nin "Avrupa yüksek öğretim alanına katılması" demek. Yeni dünya koşullarına "ayak uydurmamız" demek.
Ankara Üniversitesi'nde okumaya başlayan öğrencinin, isterse "Paris Üniversitesi'nden mezun olması" demek. Türk üniversitelerinin verdiği diplomanın "dünyanın her yerinde tanınması" demek.
Hükümet ile YÖK arasında "uyumsuzluk olduğu" malum. Şimdi girilecek "yeni dönemde" yeni adımlar atılmalı.
"Tarihi görevini tamamlayan YÖK" eğer, yüksek öğretim alanında bir "koordinasyon kurulu" haline getirilirse... "Sorunlar" daha da kolay aşılabilir.
Ama bunun için de üniversite dünyasının yeni organizasyonu "tavandan tabana" şekillenmemeli. "Tabandan tavana organizasyon modeli" uygulanmalı.
Yani dekanları "bölüm başkanları" seçmeli.
Rektörleri de "dekanlar, hocalar, öğrenciler."
"Tarihe karışacak YÖK'ün" yetkileri de rektörlere, dekanlara geçmeli.
Tepede elbet bir "üst kurul" olur. Ama "elinde sopa, üniversitelere yön verecek bir kurul" değil.
Yetkileri "tavsiye ile sınırlı" bir koordinasyon kurulu.
Türkiye "bu işi becerecek olgunluğa" erişmedi mi?