Erdoğan'dan "eve dön" çağrısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz dağa çıkışı engellemek ve dağda da bu kanlı teröre bulaşmamış, karışmamış olanları da 'gel ananın babanın yanına git' diyoruz. Yaptığımız iş budur. Zaten siyasetçinin de görevi budur" dedi.

Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanları, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları başkanlarının da katılımıyla yapılan AKP İl Başkanları toplantısının açılışında konuştu. Partinin önündeki en büyük tehlikenin rehavete kapılmak olduğunu söyleyen Erdoğan, partilileri bu konuda uyardı. Erdoğan, "Kazanılan başarıları, aldığımız mesafeleri bir başlangıç ve sıçrama noktası olarak görmeliyiz. Sakın rehavet ve atalet tuzağına düşmeyelim. Bizden önce de çok idealist siyasetçiler geldi geçti. Hemen hepsinin düştüğü tuzak atalet ve rehavet tuzağı oldu. Bize göre mükafatların en büyüğü milletimizin hayır duasıdır" dedi.

Başbakan Erdoğan, "kendi menfaatini düşünmekten bu milleti düşünmeye vakti olmayanların" olduğunu belirterek partililere böyle olmamalarını istedi. "Hedef ve ideallerini yitirenler benliklerini de yitirirler" diyen Erdoğan şöyle konuştu:

"Türkiye'de son 5 yılda atılan adımların nabzımızın nasıl milletle attığının göstergesidir. Başarılarımız aslında milletimizin başarısıdır. Biz ne yaptıysak milletimiz için yaptık. Geçen 5 yıl için beni en çok memnun eden husus AKP'nin bir bütün olarak demokrasi sınavından alnının akıyla çıkmış olmasıdır."

SAATLERİ 1960'DA KALANLAR

Konuşmasında muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan, " Türkiye'de siyaset kurumu henüz eski marazi alışkanlıklarından kurtulmuş değildir. Bazı muhataplarımızın saati 1980'lerde kalmış, bazı muhataplarımızın da 1970'lerde kalmış hatta bazılarının 1960'da kalmış. Ezberlerini bozamayanlar aynı nakaratlarla yarım asırdır siyasette durabiliyor. Bu alışkanlıklarını sürdürenlerin eski geleneklerin aktörleri değişiyor. Gün geldi TBMM iradesini savunmak ve demokrasiye kayıtsız şartsız sadakat göstermek konusunda AKP tek başına kalmıştır. Bunlar Türk siyasetinin dünden bugüne taşıdığı, gölgesi bugünlere taşınan aslında kötü alışkanlıklardır. Burada da değişimin bayraktarlığını AKP yapıyor, yapacaktır. Türk siyasetinden kötü alışkanlıkları temizlemek, demokrasiden başka yana dümen kıranlarla mücadele etmek bizim görevimizdir" diye konuştu.

BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIDIR, BİZ DE YİĞİDİZ

Son dönemlerde dış ve iç borçların arttığına dair eleştirileri de hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur' misali hala borç miktarını konuşuyor. Hala o işten anlamıyor. Çünkü kılavuzu farklı" dedi.

Önemli olanın borç miktarı değil borcun milli gelire oranının olduğuna işaret eden Erdoğan, "Borcun milli gelire oranı yüzde 74.8 iken şimdi yüzde 40'ın altına iniyor. 74.8 nerede yüzde 40 neredeBu işi kim getirdi bu noktaya. Gece gündüz demeden çalışıyoruz. Dikkat edin atalarımız 'borç yiğidin kamçısıdır' diyor, işte bu iktidar yiğittir. Yiğit olmazsan ezilir gidersin o zaman komaya girersin hamdolsun bizim öyle sıkıntımız yok" diye konuştu.

GÜNEYDOĞU'YA 8.1 KATRİLYON YLATIRIM YAPILDI

Bugüne kadar ihmale uğramış olan Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu'nun büyük bölümünü ele aldıklarını ve buralara yatırımlar gerçekleştirdiklerini belirten, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine son 4.5 yılda yaptıkları yatırımın 8.1 katrilyon liraya ulaştığını söyledi.

Erdoğan şöyle konuştu: "Terör örgütü, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi değildir, olamaz. Bölücü terör örgütü, Kürt kökenli vatandaşlarımın üzerinden nemalanmaya çalışıyor. Onları istismar etmek suretiyle orada kendine imkanlar devşirmeye çalışıyor. Bugüne kadar benim Kürt kökenli vatandaşlarıma, bölücü terör örgütü, kan ve gözyaşından başka bir şey vermemiştir. Sıkıntının altında yatan da budur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki halkımızın tamamı, kendisini sahiplenen bir AKP iktidarını bulduğu için, kendilerini kucaklayan bir AKP iktidarı bulduğu için rahatsız olmaya başlamışlardır ve bizim özellikle o rahatsız olan çevrelere, nerede olursa olsun, o söylediğimiz iki şeyden birini tercih edeceksiniz. Eğer, bölücü terörden yanaysan yerin belli zaten. Ama, 'yok ben demokratik mücadele veriyorum' diyorsan, elinde silah bulunduranlara karşı olacaksın, onların karşısına dikileceksin ve o zaman geleceksin, demokrasinin içinde yer alacaksın. Çünkü demokrasi onu kabul etmiyor, etmez. İşte biz, bunun karşısındayız."

ANALARININ BABALARININ YANINA DÖNÜN DEDİK

Başbakan Erdoğan, bunu dile getirdikleri için rahatsız olanların olduğunu belirterek, "Burada özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum; Bundan da milletimiz gerçekleri görüp, değerlendirmesini yapacaktır. Biz, dağa çıkışı engellemek ve dağda da bu kanlı teröre karışmamış, bulaşmamış olanlara da 'gel ananın, babanın' yanına demişiz. Yaptığımız iş budur. Zaten siyasetçinin yapması gereken de bu değil mi? Bu, biz bunu yapıyoruz, çünkü yaradılanların tümünü Yaradandan ötürü severiz" dedi.

(ANKA)