12 silindirli Ferrari'nin 6 silindirini kullanmak

Bu, süper lüks otomobile LPG takmaktan farklı bir şey.
Elinin altında gücün ve dinamizmin sembolü bir araç var ve bunun ancak yarısını kullanabiliyorsun.
Zira itici gücün kaynağı motorun " yarısı atıl " yatıyor. Kadınların istihdama katılması konusunda bize yakışmayan performanstan bahsediyorum.
OECD'nin son raporunda Türkiye için kadın işsizliğinin tehlike sinyallerine yer verilmiş.
Deniyor ki; son 12 yılda kadın işsizlik oranını 2.2 puan artırarak yüzde 10.6'ya zıplatmışız. Üstelik OECD ülkelerinde kadınların işsizlik oranı azalırken bunu yapmışız.
Dünya Ekonomik Forumu'nun son verileri, benzer tespiti, işgücü piyasası etkinliği noktasında yapıyor; " Türkiye asla kendi potansiyellerinde çalışmıyor ve ekonominin çarkları kapasitenin çok altında dönüyor ." En zayıf noktamız, artık değer yaratamayan süreçleri koruma alışkanlığı.
Ferrari'nin kullanılmayan silindirleri yalnızca " işgücüne yeterince katılamayan " kadınlar değil.
İşgücü verimliliği bir diğer temel sorun. Depodaki yakıtı motora güç olarak dönüştürecek yapıların köhneliği, Ferrari'nin benzinini daha piste çıkmadan ziyan ediyor.
Şöyle ki AB'de ortalama bir işçi, 1 saat çalışma karşılığında milli gelire 29 Dolar ilave ederken Türkiye'de bu rakam yalnızca 4 Dolar . Aynı katkı ABD'de 40 dolar.
Mevcut işletmelerin bu " göreceli " köhne yapısını değiştirmek, AB'ye girmekten daha önemli gibi geliyor bana.
Kazandırmayan üretim, zengin etmeyen ihracat, kalkındırmayan gayret, bir şeylerin değişme zamanı geldiğini gösteriyor.
Gözlemlerim, özellikle " küresel KOBİ " olma yolunda atılıma geçen küçük ve orta boy işletmelerimizin bu işi başaracağını gösteriyor.
Yeni iş fikirlerini hayata geçirme anlamında inovasyon, bunu sağlayacak gibi duruyor.
Geriye, kadınlarımızı da çalışma hayatına daha etkin katabileceğimiz düzenlemeler kalıyor.
Pozitif ayırımcılık mı dersiniz yoksa yeni yasal arayışlar mı bilemem ama bunu başarmalıyız.
Genç nüfusuyla övünmenin ötesine taşıracağımız gayretler ve projelere ihtiyacımız var.
Ferrari olmak iyi de; " hakkını ver hakkını " derler adama...