'Taşralı diye bizi küçümsediler ama 3 milyon $ ciroya ulaştık'

Ankara yönünden Çankırı'ya girişte sizi sağda tuz fabrikaları karşılar. Solda ise sanayi sitesinin üzerinde Megasan Medikal Gaz Sistemleri Tıbbi Alet ve Cihazlar Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. yükseliyor. Gaz sistemleri, gaz modülleri, gaz tahliye sistemleri, gaz prizleri, basınç düşürücüler, kontrol ve alarm üniteleri, yoğun bakım üniteleri gibi ürünler imal ediliyor. Şirketi baba oğul yönetiyor. Hikâyesi ilginç. Baba Satılmış Çelikten, inşaat müteahhididir. 1981 yılında Çankırı'da Sağlık Koleji'nin hastaneye dönüştürülmesi işini üstlenir. İhale kapsamında, medikal gaz sistemlerinin yapımı da vardır. Bu sistemi yapacak usta bulamaz.

FASONLA İŞE BAŞLADIK
Ankara'da İbni Sina Hastanesi'nin müteahhidi arkadaşıdır, bir teknik elemanından sistemi öğrenir ve uygular. Ardından Bursa Devlet Hastanesi'nin müteahhitliğini yapar. Burada da aynı sistemi, başkasından temin ederek kurar. Satılmış Bey'in deyimiyle, zamanla bu işin montaj ustası olur. 100'den fazla hastanenin medikal gaz sistemlerini yapmıştır. Ancak istediği kalitede malzeme bulamayınca, 1983 yılında üretime karar verir. İlk başta fason üretimle başlar, kısa sürede 1-2 torna tezgâhıyla kendi üretimine dönüştürür. Satılmış Çelikten, gelinen noktayı şöyle anlatıyor: "Sektördeki büyüklüğümüzü bilemem ama en kalitelisini yaptığımıza eminim. 3-4 sene evvel bir karar aldık. Pazarlama ayrı bir kabiliyet, o bizde yok. Bizim aklımız pazarlamaya ermese bile öyle kaliteli olsun ki beğenilip bizden alınsın. İlk 1 yıl kimseye satamadık ama sabrettik, kalitemizden taviz vermedik, bir markaya dönüştük. Referanslarla gelir bizi bulurlar. Çankırılılar bile pek bizim 0yerimizi bilmez."

1 YIL MAL SATAMADIK
Satılmış Çelikten'in oğlu Hayrettin Çelikten ise, bugün 500 bin doları ihracat geliri olmak üzere 3 milyon dolar ciroları bulunduğunu bildirdi. Çelikten, KKTC, Kuzey Irak, Azerbaycan, Mısır'da ürünlerinin kullanıldığını, Rusya pazarı için de belge aldıklarını söyledi. En çok büyük şehirlerdeki firmalarca küçümsenmelerinden rahatsız olduklarını ifade eden Çelikten, "Çankırı'dan giden mala karşı haksız bir ön yargı var. 'Bu iş Çankırı'dan, köyden yapılacak iş değil, bunlar taşra firması, bu işi bilmez' diye küçümsendik, ancak aldırmadık" dedi.