Aydın öldükten sonra bir parçam eksik yaşıyorum

Yeni saklayacağım inan yazdıklarımda, çizdiklerimde, şarkılarımda, sözlerimde... Sen kalacaksın kimse bilmeyecek ve kimseler görmeyecek seni. Yaşayacaksın gözlerimde... Bu dizelerin sahibi Özdemir Asaf yaşasaydı ve merhum eşi Aydın Güven Gürkan'dan bahsederken Serap Aksoy'un gözlerindeki ifadeyi görseydi; bu şiiri oracıkta ona ithaf edebilirdi... Aksoy'la atv'de yayınlanan yeni dizisi 'Karayılan'ı konuşmak için bir araya geldik... Dizide canlandırdığı 'Belkıs' karakteri, Türkiye'nin hali, dünya meseleleri derken; konu yaklaşık iki yıl önce kaybettiği eşine geldi.

KABUĞU SERT, İÇİ YUMUŞAK
İşte o onda, ünlü sanatçı kırılmamak adına yıllardır üzerinden çıkarmadığını söylediği zırhını bir kenara attı... "Ben yengeç kadınıyım, kabuğum çok serttir ama içim yumuşacıktır. Sevdiğimi içime sokarım, yutarcasına severim" dedi ve bu 'iliklerine kadar seven' kadının ölüme bile meydan okuyan aşkı; beni derinden etkiledi. Aramızdaki sohbet bazen sözle, bazen gözle ama su gibi akıverdi...

* 'Karayılan' bir önceki diziniz 'Aşka Sürgün' gibi Tomris Giritlioğlu'nun projesi. Onunla çalışmayı seviyorsunuz galiba...
Tomris Giritlioğlu'yla ilk kez TRT için çektiği ilk filmi 'Kantodan Tangoya'da birlikte çalışmıştık. O günden bu yana dostluğumuz hep sürdü. Yaptığı işleri saygı ve ilgiyle izliyorum. Başka teklifler de vardı ama onun projesinde çalışmayı istedim.

* Başka hangi faktörler etkili oldu 'Karayılan'da rol almanızda?
Türkiye şu anda çok sıcak günler yaşıyor ve zor bir süreçten geçiyor. Öyle ki insanın içinden sürekli 'yeter' diye bağırmak geliyor. Bizim dizimiz bu sürece olan tepkileri içinde barındıran bir proje. Çok ciddi bir direniş öyküsünü anlatıyor. Böyle bir zamanda, böyle bir öyküyle izleyicilerin karşısına çıkmak beni heyecanlandırdı.

OĞUL DA PEŞİNDEN GİTTİ

* Dizide canlandırdığınız 'Belkıs' karakterinden bahsedelim biraz da...
'Belkıs' İstanbullu görmüş geçirmiş bir ailenin kızı. Antepli bir beyle evlenerek Antep'e gidiyor. Eşi öldürülünce kızıyla baş başa kalıyor. 'Belkıs'ın derdi; çok iyi okullarda okuttuğu kızının iyi bir evlilik yaptığını görmek. Son derece duygusal ve korumacı kızına karşı.

* Dizide kızınız babasının ölümünü kabullenemiyor. Siz de ona, "8 ay oldu, toparlan artık" diyorsunuz. Eşiniz Aydın Güven Gürkan'ı kaybedeli yaklaşık 2 yıl oldu. Siz toparlanabildiniz mi?
(Gözleri doluyor ve yutkunuyor) Bu, hayatını kaybeden kişinin sizde bıraktığı izin derinliğiyle ilgili bir şey. Eğer o iz çok derinse, insanın ölene kadar unutması mümkün değil. Yaşananlar insanda derin izler bırakıp, delip geçiyor. Aydın'ın ölümünden sonraki süreç bende çok sarsıntılı geçti.

* O yokluk insana ne hissettiriyor?
(O kendinden son derece emin sesi bir anda titremeye başlıyor. Yüzündeki o hüzün dolu ifade aslında sorduğum sorunun cevabını fazlasıyla veriyor) Yani şöyle söyleyeyim. Bana şey gibi geldi.... (Gözyaşlarını daha fazla tutamıyor!) Ben Aydın'la olan birlikteliğimde o kadar büyük bir ruhsal ve beyinsel doyum yaşadım ki; sanki uzuvlarımdan birini kaybetmiş gibiyim. Artık bir parçam eksik yaşıyorum. Hayatta Aydın'ın renklerini arıyorum. Aydın'dan 6 ay sonra köpeğimiz Oğul'u da kaybettim. Ardı ardına gelen bu iki ölüm beni çok derinden sarstı, çok ağır geldi bana.

* En çok neyi özlüyorsunuz?
Karşılıklı oturup sohbet etmeyi...

* Şimdi Aydın Bey karşınızda olsa, ilk ne söylerdiniz ona?
(Bana yaşlı gözlerle uzun uzun bakıyor. Sonra elini kaldırıp 'çak' işareti yapıyor. Sıkı sıkı tutuyor elimi) Ben bir sigara içebilir miyim? (Sigarasını yakıp, derin bir iç daha geçiriyor) Ne anlamaya çalışıyorsun?

ÖLÜM ACISI HAYATIN TOKADI

* Bir şey anlamaya çalışmıyorum. Sadece hislerinizi merak ediyorum. Üstelik çok da şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Çünkü hayatınızdan, gidişiyle size kendinizi eksik hissettiren bir adam geçmiş...
Ben de böyle düşünüyorum ve Allah'a bunun için şükrediyorum. İyi ki Aydın'la karşılaştım, iyi ki hayatımın 10 yılını onunla paylaştım. Keşke daha uzun olsaydı ama ondan insana, hayata, sanata, siyasete dair çok şey öğrendim. Hayat çok sert ve acımasız. Bunu yaşarken öğreniyorsun. Hayat yolculuğunun içinde çeşitli olaylarla karşılaşıyorsun. Ölüm çok gerçek bir şey. Hayat büyümen için sana sürekli darbeler veriyor. Ölümü acısı da hayatın sana attığı tokatlardan bir tanesi.