6 nükleer fizikçi de uçaktaydı

Isparta yakınlarında düşen Atlasjet uçağında ölen yolcular arasında Süleyman Demirel Üniversitesinin davetlisi olarak, konferans vermek üzere gelen bilim adamlarının da bulunduğu öğrenildi.

*KAZADA HAYATINI KAYBEDEN BİLİM ADAMLARININ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...


SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi'nce bugün düzenlenecek ''fizik'' konulu bir konferansa katılmak üzere Atlasjet uçağına binen ve hayatlarını kaybettikleri bildirilen yolcular arasında, Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan da bulunuyor.

PROF.DR. ARIK, CERN'DEKİ "ATLAS DENEYİ"NDE ÇALIŞIYORDU

Düşen Atlasjet uçağında hayatını kaybeden yolcular arasında bulunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık'ın, İsviçre'nin Fransa sınırı yakınlarında kurulu, "European Organization for Nuclear Research (CERN)deki "Atlas Deneyi"nde çalıştığı öğrenildi.

Cenevre'de 1954 yılında 12 Avrupa ülkesinin ortak girişimi ile kurulan ve bir nükleer araştırma merkezi olan Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkezi'nde (CERN) yürütülen "Atlas" deneyine Ankara ve Boğaziçi üniversiteleri "Gözlemci" statüde katılıyor.

Boğaziçi Üniversitesi grubunun başında ise Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenen çalıştaya katılmak üzere Isparta'ya giderken uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybeden yolculardan Prof. Dr. Engin Arık bulunuyordu. Arık başkanlığındaki grup, aynı zamanda "Karanlık madde" arayan "CAST deneyi"nde de çalışıyordu.

2 YIL ÖNCE BAŞLATILAN PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞIYORLARDI

İstanbul-Isparta seferini yaparken iniş sırasında düşen Atlasjet uçağında hayatını kaybeden 6 bilim adamının 2 yıl önce başlatılan ve DPT tarafından desteklenen ''Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı Ve Test Laboratuvarları'' projesinde görevli oldukları bildirildi.

Projenin Yürütücüsü AÜ Mühendislik Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Yavaş, projede görevli 6 bilim adamının Süleyman Demirel Üniversitesince (SDÜ) düzenlenen ''Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi 4. Çalıştayı''na katılmak üzere Isparta'ya giderken hayatını kaybetmelerinden büyük üzüntü duyduklarını ifade etti.

Yavaş, DPT desteğiyle yürütülen ''Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı Ve Test Laboratuvarları'' projesinde gelinen noktayı değerlendirmek amacıyla daha önce Ankara ve Bolu'da olmak üzere 3 çalıştay yaptıklarını, projenin 4. çalıştayını ise Isparta'da yapmayı planladıklarını dile getirdi. Yavaş, olayla ilgili, ''Gerçekten çok zor durumdayım. Yürütmekte olduğumuz fizibilite çalışması için Isparta'da bir araya gelmeyi bir buçuk ay önce planlamıştık. 2 yıldır yürüttüğümüz çalışmada projeye katılan akademisyenlerle bir araya gelip sunumlarımızı yapacaktık'' diye konuştu.

Projede, Ankara, Gazi, Boğaziçi, İstanbul, Uludağ, Erciyes, Niğde, Dumlupınar ve Süleyman Demirel Üniversitelerinden 25 öğretim üyesi ile toplam 75 araştırmacı yer alıyor. Projede, malzeme bilimi, biyoteknoloji ve tıp gibi alanlarda yeni teknolojilerin kullanıldığı bir Ar-Ge alt yapısı oluşturmak amaçlanıyor. Geçen yıl başlatılan ve 2010 yılında tamamlanması öngörülen projede, Ulusal Hızlandırıcı Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Enstitüsünün de kurulması hedefleniyor.

"ÇOK ÖNEMLİ BİR HEDEF UĞRUNA, KABUL EDİLEMEYECEK BİR KAZAYA KURBAN GİTTİLER"

Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mithat Uysal, Atlasjet Havayollarının İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçağında bulunan ve hayatını kaybeden üniversitedeki 3 öğretim üyesinin ''bilim şehidi'' olarak anılacaklarını söyledi.

Kaza nedeniyle yasa boğulan Doğuş Üniversitesi'nde Rektör Mithat Uysal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ataç Soysal, Prof. Dr. Cem Alptekin ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Serkant Ali Çetin basın toplantısı düzenledi.

Rektör Uysal, Prof. Dr. Fatma Şenel Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ı elim bir uçak kazasında kaybettiklerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

''Bu değerli öğretim üyelerimiz, Türk Hızlandırıcı Merkezinin Teknik Tasarım ve Test Laboratuvarları konulu Devlet Planlama Teşkilatı projesi çerçevesinde yaptıkları çalışmaları sunmak üzere Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenen Fizik Çalıştayı'na katılmak üzere yola çıkmışlardı. Amaçları, Türkiye'nin geleceğini sağlam zeminler üzerine
oturtmak için gereken bilimsel alt yapıyı oluşturmak olan meslektaşlarımız, bu kutsal hedef uğruna verdiğimiz bilim şehitleri olarak anılacaklardır.''

Uysal, üniversitenin ve Türkiye'nin değerli fizikçilerini kaybettiğini dile getirerek, ''Bizler, onların hatıralarını ancak olağanüstü başarılara imza atarak yaşatabilir, onların içlerinde yaşattıkları bilim aşkı ile öğrencilere aşıladıkları öğrenme ve çalışma şevkini gerçekleştirerek onlara olan sevgi ve saygımızı kanıtlayabiliriz'' dedi.

DOÇ. DR. ÇETİN

Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Serkant Ali Çetin de ''Bu mikrofonları önümde, Isparta'daki çalıştayın başarılı çalışmalarını duyurmak üzere görmüş olsaydım...'' diye sözlerine başladı.Üniversitede çok özel bir yeri olan 3 insanı kaybettiklerini belirten Çetin, ''Her zaman beraber çalışmaktan mutluluk duyduğum, örnek aldığım, büyüğüm, arkadaşım, dostum olarak, küçüğüm ve öğrencim olarak gördüğüm bu 3 kişi, laboratuvarından dersine, hayat içinde hepimize örnek olacak davranışlarda bulundular'' diye konuştu.

Hep birlikte bu projede ortak bir çalışma içinde olduklarını anlatan Serkant Ali Çetin, sözlerine şöyle devam etti:

''Doğuş Üniversitesi Türkiye'de ilk defa kurulacak olan, Türk Hızlandırıcı Merkezinin 10 ayağından birini oluşturuyordu. 10 üniversite ortak çalışıyordu bu projede. Üniversitemiz geçen yıl bu projeye katıldı. 4 fizikçi olarak bu projede yer aldık. Üniversite temsilcimiz Şenel Boydağ idi. Bende bir süredir proje götürücü yardımcısı olarak görev yapıyordum.Aslında dördümüz aynı uçakta yer alacaktık. Ama benim 2-3 hafta önce, ailevi bir problemimden dolayı programımı değiştirmem ve sadece son gün toplantının yönetim kuruluna katılmam söz konusu oldu. Pazar günü uçacaktım. Dün akşam çok rahatsız oldum, kabuslar gördüm. Şimdi anladım ki, gördüğüm kabuslar gerçekleri yansıtan şeylerdi. Sabah 07.30'da bu haberi aldığımda anlamlandırabildim.''

ARKADAŞLARINI ANLATTI

Üniversitenin bilime ve eğitime önem verdiğine işaret eden Doç. Dr. Çetin, kazada hayatını kaybeden 3 öğretim üyesiyle ilgili bilgi aktardı.Serkant Ali Cetin, Prof. Dr. Fatma Şenel Boydağ'ı, hem fen bilimleri bölüm başkanı hem fizik bilimi koordinatörü olarak hem derslerde kendilerini koordine eden hem de bilimsel araştırmalarını aksatmamak için her türlü başlangıcı yaptıran, her türlü girişimde destek olan insan olarak değerlendirdi.

Doç. Dr. Çetin, Boydağ'ın bilimsel ve insani yönü dolayısıyla, onunla çalıştığı için kendisini ''cennete düşmüş olarak addettiğini'' vurgulayarak, ''Tek bir şey söyleyeceğim, her şeyi çok net açıklar, Şenel hanımın çok sağlam bir duruşu vardı hayatta. Yaptığı işe hem arkadaşlarına hem de ailesine her şeye karşı'' dedi.

Doç. Dr. İskender Hikmet'in de kuruluşundan beri Doğuş Üniversitesi'nde görev aldığını hatırlatan Çetin, ''Öğrencilerin sevgilisi arkadaşım. Öyle güzel diyalog kurardı ki öğrencileriyle, çocuklar bana bazen, 'İskender hocamız böyle yapıyor, siz çok sertsiniz' derlerdi. Bugün, öğrencilerinin hepsini, ailesinin evine akın etmekten zor tutabildik'' diye konuştu.

Çetin, Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ın da çok başarılı bir fizikçi olduğunu anlattı.

HOCASINI DA KAYBETTİ

Doç. Dr. Serkant Ali Çetin, ''Daima anacağım, yerleri doldurulamayacak 3 insanı kaybettik'' dedi.

Acısının bu 3 insanla sınırlı olmadığını belirten Çetin, aynı uçakta, Türk Hızlandırıcı Merkezi projesinde beraber çalıştığı, Boğaziçi Üniversitesi'nden yüksek lisans ve doktora tezi hocası olan Prof. Dr. Engin Arık ile onun öğrencileri ve yüksek lisans öğrencileri Engin Abat ile Dr. Özgen Berkol Doğan'ın da bulunduğunu söyledi.
Doç. Dr. Çetin, ''Onları da kaybettik. Bu 6 kişi için, bilim şehidi kelimesi, hakikaten çok yerinde. Çok önemli bir hedef uğruna kabul edilemeyecek bir kazaya kurban gittiler'' diye konuştu.

ÖZ GEÇMİŞLERİ

Uçakta bulunan Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fen Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatma Şenel Boydağ, 1947 yılında Bartın'da doğdu. 1965 yılında Kandilli Kız Lisesi, 1969 yılında İÜ Fen Fakültesi'ni bitiren Prof. Dr. Boydağ, 1976 yılında İÜ'de doktorasını tamamlayarak, 1982 yılında doçent, 1989 yılında YTÜ'de profesör oldu.

1 Eylül 2000 yılından beri Doğuş Üniversitesi'nde Fen Edebiyat Fakültesi'nde çalışmaya başlayan Prof. Dr. Boydağ, son 2 yıl Fizik Bölümü Başkanlığı yapıyordu. Evli olan Prof. Dr. Boydağ, 1 çocuk annesiydi.

İSKENDER HİKMET

Lefkoşa'da 1964 yılında doğan İskender Hikmet, 1982 yılında Lefkoşa Türk Maarif Koleji, 1986 yılında ise Fransa'da Joseph Fourier Üniversitesi'ni bitirdi. Aynı üniversitede 1988 yılında yüksek lisans ve 1991 yılında da doktora çalışmalarını tamamlayan Doç. Dr. Hikmet, 1997 yılında Doğuş Üniversitesi'nde göreve başladı. Aynı yıl doçent olan Hikmet, evli 3 çocuk babasıydı.

İstanbul'da 1978 yılında doğan Mustafa Fidan ise 1996 yılında Maçka Teknik Lisesi, 2001 yılında da Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünü bitirdi. 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Yüksek Lisans çalışmalarına başlayan Fidan, 2003 yılından itibaren aynı bölümde doktora çalışmalarını sürdürüyordu. Fidan, kısa bir süre önce evlenmişti.

AJANSLAR