Art İstanbul izlenimleri..

Başta Erhan İşözen ve de bana fena halde kızan "Figür çizemeyen" ressamlar çok şaşıracak ama, Art İstanbul 2007'de favorim, Kerim Kılıçarslan.. Figüratif falan değil.. Soyut.. Ama resimleri beni çiviledi önünden geçerken.. Hep derim ya, "Ben resim almam, resim beni alır.." Kerim'in resimleri nasıl yakaladı beni..
Yenim geniş ama, yerim dar.. Hızlı geçeceğim, gerisini size bırakıp..
Hani Osmanlı elçisi Halil Paşa'nın Paris'teki evinde perde arkasında sakladığı bir tablo vardı. Origine du Monde.. Dünyanın Kaynağı.. 1866'da yapılmış, Fransa bile ancak 1995'te sergileyebilmişti. Enis Batur da kitabını yazmış da bu resim yüzünden "Müstehcen bulunmuş ve toplatılmıştı, önce. Ben size anlatmıştım.. Gustave Coubert'in, Paşanın siparişi üzerine nerdeyse bire bir boyadığı doğduğumuz yerin resmi.. Mustafa Altıntaş, işte onun üzerine çeşitlemeler yapmış.. Çarpıcı..
Paris'te Şanzelize boyunca yerleştirilen şişman kadın heykellerine çok şaşmıştım, yıllar evvel. Yazmıştım da.. O Botero'nun, yani şişman hayranı sanatçının şişman kadınları bu defa resim.. Orijinal Botero görme fırsatı..
Mahir Güven'in bir "Model"i var.. Bayıldım, resmen bayıldım..
Haluk Özden tabii.. Gene geometrik çizimler.. Ama o ne renk kullanımıdır?.. Daha ilk gün tükenmiş hepsi, gene..
Jale Çelik'in bir "Deniz"i var, sizi nasıl çekiyor derinlerine..
Ferruh Başağa.. Senato Başkanlığı ısmarlamış resmi.. Başlamış çalışmaya.. Sonra 12 Eylül.. Yeni anayasada senato yok.. Sipariş durunca, resim de durmuş yıllarca.. Sonra "Bitir" demiş dostları.. Yıllar sonra bitmiş.. Bir soyutun içinde, soyut Atatürk.. Işıklar mı Atatürk'ü aydınlatıyor, Atatürk'ü çevresine ışık saçıyor, gidin, görün, düşünün..
Cahide Erel'in seramik çalışmaları enfes ki ne enfes..
Yalçın Gökçebağ.. Benim harika ressamım.. Bendeki yaz resminin "Güz"ünü boyamış bu defa.. Harika resimler hepsi..
Ayten Turanlı.. Nasıl çarpıcı çalışmalar bunlar.. Önlerinden kopamıyor insan..
Adnan Çoker tabii.. Her zaman öyle.. Yani.. Muh-te-şem!..
Füge Demirok, metal ve ahşap heykellerini New York'a taşımıştı yaz sonu.. Şimdi yenileriyle Fuarda.. Görmelisiniz..
Esti Saul.. İlk defa görüyorum, ama son defa olmayacak.. Harika..
Burhan Doğançay'ın Kapıları, yanında Neveser Aksoy'un pencereleri..
Ali Hadi Bara.. 1971'de kaybetmişiz. Ama heykelleri 2007'de yaşıyor.
Gülay Yüksel.. Erotizmin masumiyeti.. Ya da masumiyetin erotizmi.. Bu kadınlar görülür.
Zekai Ormancı.. Bu nasıl bir renk ve desen cümbüşü, bu nasıl bir hayal gücüdür?..
Benim vazgeçilmezlerim.. Emsalsiz Hikmet Karabulut.. Alıp götüren resimler.. Emel Vardar.. Çarpıcı heykeller..
Mehmet Gün.. İşte çeken, vuran, çarpan bir soyut daha..
Gazi Şensoy.. Güdü adlı tablo anlatılmaz.. Görmek gerek..
Kainat Barkan bir deniz kenarını iki kez boyamış. Yaz ve kış.. Vay, vay, vay!..
Gene yazamadıklarım yazdıklarımın misli misli..
Kimse darılmasın.. Dedim ya yerim dar.. Sonra.. Anlamadığıma verin..
..ve en sona sakladım..
Hazreti İsa'nın Son Akşam Yemeği kadar sanatta işlenen konu yok.. Ama en ünlüsü Leonardo Usta'nın.. Da Vinci'nin tablosu, Art İstanbul'un bu yılki "Siz olsaydınız.." konusu.. Geçen yıl ünlü ressamlarımız Kaplumbağa Terbiyecisi'ni yorumlamışlardı. Bu defa, Son Akşam Yemeği.. Bedri Baykam'dan Doğan Paksoy'a.. Mehmet Uygun'a..

MKM Kültür Merkezi'ne de gidin.. Vakit bulup.. "Öngörüler" diye enfes bir karma sergi de orda.
Ve de Spor Yazarları Derneği'ne uğrayın.. Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu "Son Ustalar" adlı dizisinden 8'inci sergiyi yapmış. Unutulan Anadolu meslekleri tuvalde artık. Enfes çalışmalar. Mutlak görün..
Akbank'ın Dolmabahçe Sarayı'ndaki Atatürk'ün ilk kez görülen 54 fotoğrafını da içeren "Yıl 1938" sergisi de müthiş.. İlle, ama ille gezmelisiniz..