Anny ve Sibel Öztürk’ün düzenlemesi ‘Alamancılar’ üzerine.
Bienalin 'post'unu piyasaya çıkaran karşı eylemciler
Mardinli sanatçı ve küratör Halil Altındere, Türkiye ve dünyadan 41 sanatçının eserlerini Karşı Sanat Çalışmaları çatısı altında buluşturdu..
78'liler Derneği üyesi ve sanatçı Feyyaz Yaman'ın idaresindeki Karşı Sanat Çalışmaları; 6, 7 ve 12 Eylül gibi 'nazik' tarihleri işleyen sergileriyle olduğu kadar, Ermeni kardeşlerini barış içinde yad ederek kucaklamış Sireli Yeğpayrıs gibi belgesel çabalarla da gündem belirleyen bir mecra olmuştu. Sanata ve hayata adı gibi 'karşı'dan bakmaya eğilimli bu kurum, şimdilerde Beyoğlu Elhamra Pasajı'nda bulunan yerinden, 'ev sahibi'nin kira değişikliği talebi gerekçesiyle çıkarılmak isteniyor. Belki de bu durumun yarattığı soru işareti eşliğinde, şu sıralarda bu kültür mekanının son büyük ifade özgürlüğü gösterisi sahneleniyor bile denebilir. Çünkü burada 17 Kasım'a kadar, son dört yıldır küratör olarak da adı geçen Mardinli güncel sanatçı Halil Altındere'nin bir araya getirdiği 41 farklı sanatçının 'Gerçekçi ol, İmkansızı Talep Et!' sergisi sanatseverlere sunuluyor. Sergi, mekân cephesini kaplayan Allahım Ne Olur Beni Çok Ünlü Bir Sanatçı Yap adlı, yeşil neondan yapılma Seyhun Babaç işinin yanı sıra, Erinç Seymen'in Börek Supreme, Nasan Tur'un balkona çıkardığı megafon performansı Size Hep Söylemek İstediğim ve Başir Borlakov'un 4 Saniye adlı, 6 - 7 Eylül olaylarına gönderme yapan 'patlamaya hazır' fotograf çalışmalarıyla, 'İstiklâl'in sokaktaki yansımalarına kayıtsız kalmamış görünüyor. İzleyiciyi, Ara Güler'in 1977 yılında çektiği, çok şaşırtıcı ve panik içindeki bir protokol anının karşıladığı sergi; 10. İstanbul Bienal küratörü Hou Hanru'nun diktiği siyasallık bayrağını aynen devralmasa da, ne yapıp edip bu kurgusal bayrağın direğini eğiyor büküyor ve izleyiciye misliyle iade ediyor. Bu yönüyle sergi, Türkiye'deki güncel sanatın o kendine has, özgür ama eleştirel, kinayeci ama hayatın çelişkili yüzüne duyarlı şeklini, tıpkı Flagpole adlı, Özlem Günyol ve Mustafa Kunt imzalı eserde gördüğümüz gibi art arda geri veriyor.
İSTİKLÂL ŞOVU
Temasını Ernesto Che Guevara'nın 1968 ruhuna üflediği klasik vecizesinden alan 'Gerçekçi ol, İmkansızı Talep Et!' sergisi, 10. Bienal'in 'post'unu çıkarıyor da diyebiliriz; çünkü sergi sanatçı katılımındaki küresellikle, Berlin, Frankfurt, Viyana, Amsterdam, Şikago, New York ve İzmir ile Ankara'dan çağrılan sanatçıların çalışmalarını buluşturuyor. Yaşadığı topraklardaki kültürel ve psikolojik zelzelelerin her daim farkında olan Fahrettin Örenli, Nevin Aladağ, Burak Delier, Serkan Taycan, Erinç Seymen, Aslı Sungu, Cem Madra, Evrensel Belgin, Hakan Gürsoytrak ve Ali Miharbi gibi birçok imza, sergide maharet yüklü işleriyle göz dolduruyor. Ancak serginin (daha doğrusu küratörün) yarattığı bu samimi birliktelik manzarasının ardındaki hayatın, bu kadar da eğlenceli olmadığını vurgulamak gerek. Zira Altındere'nin de haklı olarak işaret ettiği gibi, "İstanbul'a olan ilginin artması sonucu, 90'lardaki sanatçılar arasındaki kolektif ruhun yerini, 2000'lerde bireysel kariyer peşinde koşan ve bu doğrultuda taviz vermekten çekinmeyen bir kuşak almış durumda." Altındere'nin yaptığı karşılaştırma ile sergiyi ele almak gerekirse, 90'ların ortalarında genç sanatçılar duruşları ve üretim dilleriyle sisteme karşı savaşırken; günümüzde ise sanatçılar daha çok sistemin içine dahil olmak için savaş veriyorlar. Bununla birlikte, yine küratörün ileri sürdüğü bir durum da, "...sermayenin halkla ilişkiler şirketleri danışmanlığında güncel sanata yatırım konusunda girdikleri yarış sonucu açılan kimliksiz müzeler, eklektik koleksiyonlar ve dünyadan bihaber küratörlerin sermayenin eklektik şahsi koleksiyonlarını meşrulaştırdıkları sahte sergiler..." Zaten bu sergi de galiba bu yüzden, imkansızı ve kendi kendisinin bağımsızlığını, hayata karşı yönden katılmaya çalışarak talep ediyor. Bilgi için tel: (0212) 244 19 44
Yayın tarihi: 10 Kasım 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/10/ct/haber,35438100D69C4B3686D58D0B87E33377.html
Tüm hakları saklıdır.