Oyunu izleyenler ağlayarak çıkıyor
Ünlü Amerikalı oyuncu Adrian Sparks, Hemingway'i canlandırdığı ve Amerika'da büyük ses getiren oyunu 'Papa' ile Türk seyircisinin karşısına çıkıyor. Oyun, İngilizce bilmeyenler için Türkçe alt yazıyla oynanacak ..
İLİŞKİLİ HABERLER
Oyunu izleyenler ağlayarak çıkıyor
Bugüne kadar birçok filmde ve özellikle Türk seyircisinin yakından tanıdığı 'Ally Mcbeal', 'Without A Trace', 'Alias', 'The Practise' gibi dizilerde oynayan ünlü Amerikalı sanatçı Adrian Sparks, özel bir projeyle Türkiye'ye geldi. Sparks, Pulitzer ödüllü yazar John DeGroot'un yazdığı ve ünlü yazar Ernest Hemingway'in hayatından bir kesit sunan 'Papa' adlı oyunla Türk seyircisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 19 Kasım'da Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali'nde gösterilecek olan 'Papa', 30 Kasım'da ise İstanbul'daki Bakırköy Sanat Merkezi'nde izleyicinin karşısına çıkacak. Ve haftada bir bu gösteriler devam edecek. Yabancı dille eğitim veren üniversite ve kolejlerde de oyununu sahneleyecek olan Adrian Sparks'la, 'Papa' ve Hemingway üzerine konuştuk.
* 'Papa' aldı oyununuz Amerika'da büyük ilgi gördü; gazetelerde oyunla ve sizinle ilgili övgü dolu yazılar çıktı. 'Papa' nasıl bir oyun?
'Papa' çok özel, tek kişilik bir oyun. Ünlü yazar Ernest Hemingway'i anlatıyor. John DeGroot tarafından, tam on yılda yazılmış. DeGroot, oyunu yazarken Hemingway'la ilgili bütün kayıtları incelemiş, ailesiyle, arkadaşlarıyla görüşmüş ve çoğu kişinin bilmediği, hiç kimsenin ulaşamadığı bilgilere ulaşmış. 'Papa', 1990'ların başında Broadway'de oynanmış ve çok büyük başarı yakalamış. Bense tam dört yıldır bu oyunu oynuyorum.
HER ŞEYİMİZ AYNI
* 'Papa', Hemingway'in tüm hayatını mı anlatıyor?
Tüm hayatını değil, ölmeden önceki son bir yılını anlatıyor. Oyun; Hemingway'in son yılında yaşadığı Küba'da geçiyor ve ona çok farklı bir açıdan bakıyor. Onu bir 'efsane' gibi anlatmıyor; gerçek bir insan olarak karşımıza çıkarıyor.
* Siz fiziksel olarak da Hemingway'e çok benziyorsunuz ve sanırım sahnede sizi izleyen, karşısında onu gördüğünü sanıyordur...
Evet, Hemingway'e çok benziyorum. Zaten amacımız, izleyicinin oyunun bitiminde Hemingway'in kendisiyle tanışmış gibi hissetmesini sağlamak. Biliyor musunuz, benim sadece yüzüm Hemingway'e benzemiyor, ayakkabı numaralarımız gibi ölçülerimiz de birebir aynı. Her ikimiz de, Chicago'nun dışında, aynı yerde doğup büyüdük. Yani çok şeyimiz ortak.
* Umarım sonunuz benzemez... (Hemingway intihar etmişti)
(gülüyor) Ben de umarım!
* Dünyaca ünlü bir yazarı, bir efsaneyi canlandırmak nasıl bir duygu?
Ben 40 yıldır oyunculuk yapıyorum ama canlandırdığım hiçbir rolden bu kadar etkilenmemiştim. Hemingway'i canlandırırken, aslında rol yapmıyorum, o oluyorum, sanki onun ruhu benim vücudumun içine giriyor.
* İnsanlar Hemingway'i seviyor mu sizce?
Erkekler çok seviyor. Çünkü Hemingway; maço ve güçlü bir erkek. Kadınlarsa erkekler kadar sevmiyor. Ama oyunu izleyen birçok kadın sonradan yanıma gelip, 'Önceden Hemingway'i sevmezdim ama şimdi onu anlıyorum, artık onu sevebilirim' diyor.
YALNIZ BİR ADAMMIŞ
* Peki oyunda onları bu kadar etkileyen ne oluyor?
Hemingway ölürken bir not bırakmış ve 'Yalnız bir adamın hiç şansı yoktur' demiş. Oyunun sonunda da bunu söylüyor. O büyük adamın, hayatının sonunda hiçbir şansı kalmamış. Manik depresif, alkolik ve şeker hastasıymış. Bu üçü onu bitirmiş. Akıl hastanesine yatırmışlar, elektrik vererek tedavi etmeye çalışmışlar ve bu, hiçbir işe yaramadığı gibi, daha da kötü olmasına neden olmuş. Hastaneden eve döndüğü günün sabahı da ölü bulunmuş.
* Ailesinden sizi izleyen oldu mu?
Evet, eşlerinden biri izledi ve oyundan sonra bana, 'İşte Hemingway buydu, sanki karşımda duran oydu' dedi.
ANLAMAK KOLAY
* 'Papa'yı Türkiye'de sahnelemeye nasıl karar verdiniz?
Arkadaşım Uğur Uludağ sayesinde. Bir yıl önce 'Bir İhtimal Daha Var'ın çekimleri için Türkiye'ye gelmiştim. Daha sonra Uğur, Los Angeles'a beni görmeye geldi, 'Papa'yı oynarken beni sahnede izledi ve oyunu Türkiye'ye getirmeyi teklif etti.
* Oyununuzu Türkiye'de oynayacak olmak sizi heyecanlandırıyor mu?
Hem de nasıl! Bu oyunu dünyanın her yerinden insanın izlemesini, Hemingway'i tanımasını isterdim. Bence Türkler de Hemingway'den büyük keyif alacak çünkü o da Türkler gibi hayattan keyif almayı seven bir insandı.
* Oyunu İngilizce oynayacaksınız, anlaşılması zor olmayacak mı?
Uğur, Los Angeles'a beni izlemeye geldiğinde, hiç İngilizce bilmeyen bir Türk arkadaşını da getirmişti. O arkadaşı oyunun sonunda ağlıyordu. Yani tek kelime İngilizce bilmeyen biri bile bu oyundan büyük keyif alıyor. Ama tabii, oyunu Türkçe altyazılı oynayacağımızı da belirtmek isterim.
İLİŞKİLİ HABERLER
Oyunu izleyenler ağlayarak çıkıyor
Yayın tarihi: 8 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/08/gny/haber,99091986962E404DBBB715EED7A10AFE.html
Tüm hakları saklıdır.