Thesuitgroup'un eski ortaklarından, Marca ve The Simple Life'ın eski sahibi Uğur Karabayır, 15 günlük Amerika seyahatinden döndü. Kaldığı süre içinde, New York'ta gitmediği restoran ve kafe kalmamış. Rockefeller Center'ın altındaki 'Alfredo' çok iyimiş...
Türkler'e emanet Cipriani'nin sahibinin başı vergi borcu yüzünden belaya girmiş ve İtalya'ya kaçmış. Soho Cipriani'nin kapısı Türkler'e emanet edilmiş... Rezervarsyonu olduğu halde 45 dakika bekletmişler... New York'un en çok konuşulan mekanı bu aralar 'ONO'ymuş. Meat Packing bölgesindeki restoran yıkılıyormuş... Soho'da Türkler'in işlettiği 'Felix' ve tam karşısındaki 'Diva', akşamüstü, iş çıkışı barı olarak çok iyi iş yapıyormuş. Yani bir nevi bizim 'Lucca' gibi... 'Nobu' yine eskisi gibi, çok iyi iş yapıyormuş... Yine iş çıkışlarında bir başka iyi mekan da Bryant Park'ın içindeki 'Bryant Brasserie Cafe'ymiş... Kendimi Amerika'ya kaptırmadan konuya gireyim. Uğur'un buraları gezerken amacı İstinye Park'ın içindeki Hillside'da açacağı Markett Brasserie için araştırma yapmaktı. Kendisi aralıkta Süzer Plaza'nın altında da bir Markett Brasserie açıyor. Karabayır, bu mekanlar için çok özel kokteyller ve yemekler bulmuş. Bir bavul kitap ve tarif ile dönmüş Amerika'dan. Bakalım Uğur Karabayır, İstanbul'da açacağı mekanlarında New York havası yaşatabilecek mi? Hadi hayırlısı!
Bugünkü Tüm Yazıları
Markett iddialı geliyor...
Yayın tarihi: 1 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/01/gny/haber,FDEBCD1FEB574478A8F2285A30F35211.html
Tüm hakları saklıdır.