Semih Kaplanoğlu'na haber verilmemiş

Bu yıl Altın Portakal jürisi gayet hoş bir festival geçirmiş. Hale Soygazi ve Mehmet Açar sonuçlardan hoşnut; yarışmadaki filmler arasında üç aşağı beş yukarı, birbirine yakın görüşlerle karar vermişler. Kuşkusuz jürinin kararlarından bağımsız, her ödül verilme aşamasında üzülen de olur. Ne de olsa adaylar çok, ödüller sınırlı. Tabii ki ödüller sanatçıya birer iltifat mahiyetinde. Ama bizim iltifatlarımız da umarız sayılır. Bu yıl hiç hiç hesaba katmadığı ve ödül vermediği 'Adem'in Trenleri' ve 'Rıza' ziyadesiyle meziyetleri olan filmler olarak hatırlanacak. Nurgül Yeşilçay'ın özellikle 'Adem'in Trenleri' ile 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü almaması kariyerini etkilemez. Genç, güzel ve yetenekli bir oyuncu olarak doğru projelerle sinemada daha başaracağı çok şey var. Yine aynı filmin başrolündeki Cem Özer'in performansını da, ödül almadığı için kimse unutacak değil. Kapanış töreninde belki birçok isim, ödülünü almak için sahnede yoktu ama bunlardan en önemlisi; 'Yumurta' ile 'En İyi Film' ödülünü alan Semih Kaplanoğlu'nun yokluğu oldu.

Ödülümüzü verdik
Devam filmini çekmek üzere İzmir, Tire'ye giden Kaplanoğlu, kendisine zamanında haber verilmediği için dönemedi. Böyle bir ihmal olmaz, oysa asistanı bile festivaldeydi, ona bildirilebilirdi. 'Yaşamın Kıyısında' ile 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü alan Nursel Köse'ye biz sinema yazarları kendimizce ödülü vermiştik bile. Kendisi ise Antalya'da olmasının bile olağanüstü, olduğunu söylerken çok mutluydu. Bu arada ilk sinema filmi 'Rıza'daki Nurcan Eren'in etkileyici doğallığını da hatırlatalım. Ödül beklentisi hakkında sorular klişedir de sorulur işte. Nejat İşler de ödül öncesi yaptığımız söyleşide "Kabul konuşmamı bile hazırlamış olabilirim" esprisinin ardından önemli olanın 'Yumurta'nın öne çıkması olduğunu söyledi.