Portakal'ın altın değerleri

Sinema sanatı adına bu yıl Altın Portakal gayet parlak bir yıl yaşadı. Filmlere olan ilgiyle dolan sinema salonları, seyircinin keyifli koşuşturması gibi enstantaneler, Antalya adına son derece önemli gelişmeler. Bu yıl okulların açılmasına denk gelen ve dolayısıyla üniversiteli gençlerin de katılmıyla artan bu ilgide; kuşkusuz festival programındaki iyi filmlerin de katkısı büyük. '3. Uluslararası Avrasya Film Festivali'nde en iyi film seçilen 'Bando', eleştirmenlerin seçtiği 'Bombalar Altında' ya da Gus Van Sant'in 'Paranoid Park' adlı filmleri, dünya sinemasını Antalya'ya taşıyan önemli yapımlardı. Sinemada biçimsel yaklaşımlar önemli olduğu kadar, hangi temaların yer bulduğu da çok mühim. Nitekim dünyanın içinde debelendiği bu zor dönemlerin aynası olarak; filmlerde de savaş, şiddet, hoşgörü gibi meselelerin konu edilmesi kaçınılmaz. Film sonrası konuk sinemacılarla yapılan söyleşiler, bu yıl seyirciden daha bir ilgi gördü, sohbetler bazen fuayelere taşındı. Yakında Türkiye'de vizyona girecek olan kapanış filmi 'Elizabeth- Altın Çağ'ın yönetmeni Shekhar Kapur misali, önemli konuklarla da buluştuk. Zen öğretileriyle gelen, kadın enerjisini yücelten Hintli yönetmenle sohbet müthiş keyifliydi. Gerçi Francis Ford Coppola'yı kısacık geldiği Antalya'da dünya gözüyle şöyle bir görüp ancak basın toplantısıyla yetinsek de, başka bir festivalde rastlarız elbet, diyoruz.