kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Panik atağı yenmek için somon yiyip melisa için!

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
30.10.2007
Beslenme alışkanlıklarımız panik atağı etkiliyor. Dr. Nihat Kaya uyarıyor: Çok yemeyin ama aç da kalmayın. Bol bol somon tüketin. Melisa ve papatya çayı için!..
'Panik Atak' adlı kitabın yazarı Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya bu hastalıkla ilgili merak edilen soruları yanıtladı:

* Bazı yiyecekler panik atağı tetikler mi?

Evet. Yeme-içme alışkanlıkları da panik atağı yakından ilgilendirir. Örneğin uzun süre aç kalmak, kan şekerini düşürür. Bu arada çarpıntı, ağız kuruluğu, terleme, sinirlilik ortaya çıkar. Dolayısıyla açlık-yokluk durumu ya da ne yiyip içildiği panik ataklarla yakından ilişkilidir. Panik atak hastalarına bol bol somon yemelerini ayrıca melisa ve papatya çayı gibi sakinleştirici içecekler tüketmelerini öneririm. Asla tok karınla yatmamaya ve aç kalmamaya da özen göstersinler.

* Panik atak bozukluğunda kolesterol yükselir mi?
Panik atak hastalarının yüzde n0'ında kolesterol yükselebilir. Sebebi aşırı strestir. Kolesterolü yüksek kişilerin kaygı düzeyleri de yüksektir. Panik atak tedavisiyle kolesterol normale iner. Bu durumu çok dert etmeye ve üzülmeye gerek yoktur. Kolesterolü düşürmek için panik atak tedavisine ek olarak 6 ay boyunca bir çorba kaşığı taze öğütülmüş keten tohumu yiyebilirsiniz. Günde 5-6 tane ceviz ya da 6-8 adet çiğ badem yemek de kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Tabii ki haftada 3 gün birer saatlik yürüyüşü de ihmal etmemelisiniz.

SAKIN DALGA GEÇMEYİN!


* Panik atak hastalığı olanların yakınları neler yapmalı?
Hastalara asla, 'Bir şeyin yok' ya da 'Evham yapıyorsun' gibi laflar etmeyin. Panik, kişinin kontrolü dışındadır. Bu yüzden onu anlamaya çalışın. Fiziksel muayene ve tetkiklerde bir şey saptanmayınca hemen bir psikiyatra başvurmasını sağlayın. Onu eleştirmeyin, küçük düşürücü ya da zorlayıcı davranışlarda bulunmayın. Hastalık kontrol altına alınana kadar ona yardımcı olun. Hastanızı zorlayarak, korktuğu durumlarla yüz yüze getirmeyin. Örneğin; bunlardan korkan birini seyahate yollamayın, asansöre binmeye zorlamayın ya da kalabalık alışveriş merkezlerine sokmaya çalışmayın. Hastanın yanında kesinlikle sağlık haberleri okumayın. Hastanın rol yaptığını, kendini naza çektiğini düşünmeyin. Hastayı can kulağıyla dinleyin ve ona yardımcı olmaya çalışın. Sabırlı olun. Panik atak mutlaka kontrol altına alınabilir bir durumdur.

* Sürekli tansiyon aletiyle dolaşan kişi ne yapmalıdır?
Panik atak yaşayanlar en çok kalp krizi geçireceklerinden korkarlar. Dikkatleri hep kalbe yönelir. Kolunda sürekli tansiyon aletiyle dolaşanlar, 3-5 dakika arayla tansiyonlarını ölçer ve nabızlarını sayarlar. Tansiyon her an değişebilmektedir. Panik atak hastaları bu değişimleri kötüye yorar. Tansiyon da bu olumsuzluktan etkilenip yükselir. Böylesi durumda olan kişinin psikiyatrik tedaviye başlayıp tansiyon aletini kademeli olarak kendinden uzaklaştırması gerekir.

* Panik atağın geçmişte yaşananlarla ilgisi olabilir mi?
Panik atak tek bir nedenle açıklanamaz. Nedenlerin ağırlık ve oranları değişebilir. Geçmişteki anne-baba ayrılıkları, terk edilmeler, ebeveynlere aşırı bağımlılık, cinsel tacizler, korkutulmalar ve diğer travmalar paniğe zemin hazırlayabilir. Geçmişte birileri tarafından sürekli baskı altında tutulmak, kısıtlanmak ve eleştirilmek de nedenler arasındadır.

NEFES EGZERSİZLERİ YAPIN

* Panik atak anında gerçekten nefessiz kalınır mı?
Panik anında tükürük bezleri kurur, kaslar kasılır. Kan kimyası bozulur. Solunum merkezi uyarılır ve hızlı nefes alıp vermeye başlanır. O anda alınan hava yetersiz kalır. Boğulucakmışız gibi panik yaşar ama boğulmayız. Sık sık nefes alıp verirseniz paniği arttırırsınız. Nefes kontrol egzersizleri size yardımcı olur.

* Doktor değiştirilebilir mi?
Psikiyatrik tedaviler uzun sürelidir. Panik ataklar ancak 3 ay içinde kontrol altına alınabilmektedir. Tedavi konusunda sabırlı olmalısınız ancak 6 ay geçmişse ve hala başladığınız yerdeyseniz doktorunuzla olan ilişkinizi gözden geçirmeniz gerekir. Doktorunuz yeterince bilgi vermiyorsa, ihtiyacınız olduğunda ona ulaşamıyorsanız, çok sık ilaç değişikliği yapıyorsa, aranızda iyi bir iletişim yoksa, tedaviye iyi cevap verdiğiniz halde ilacınızı değiştiriyorsa, kısa süreli kullanılması gereken yeşil reçete ilaçlarını devamlı kullanmanızı öneriyorsa değişikliğe gidebilirsiniz.

* Panik atak tedavi edilmezse ne olur?

Yaşam kalitesi ciddi olarak düşer. Uzun yıllar tedavi olmayan ya da düzensiz tedavi olanlarda kalp-damar ve beyin hastalıklarına yakalanma riski artar. Sosyal hayat felç olur.

* Tedavide kullanılan ilaçlar bağımlılık yapar mı?
Kullanılan temel ilaçlar antidepresanlardır. Bunlar bağımlılık yapmaz, beyne ve diğer organlara zarar vermez. Hatta azalan beyinsel faaliyetleri güçlendirir, nöronların gelişimini sağlar. Ancak antidepresanlar karaciğer enzimlerini yükseltebilir. Bunun bir zararı yoktur. Karaciğerde bir sorunu olanlar, ayda bir bu enzimleri ölçtürüp, ilaç dozlarını bu ölçümlere göre ayarlamalıdır.
Haberin fotoğrafları