Türkiye kendi göbeğini kesme noktasında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Kasım'da yapacağı ABD gezisinde başta PKK'nın elindeki ABD silahları olmak üzere teröre karşı somut adımlar atmasını isteyeceklerini belirterek, "Türkiye kendi göbeğini kesme noktasına gelmiştir" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına Cumhuriyet'in 84. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Erdoğan, "Milletimizin hiçbir ferdini dışarıda bırakmadan Cumhuriyete sahip çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Atatürk'ün en değerli hazinem dediği Cumhuriyete sadakatimizi gösterdik" dedi.
Türk Halkı'nın tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan anlayışını yüksek sesle yücelterek gösterdiğini belirten Başbakan Erdoğan, "İnanç ve kararlılıkla sürdürülen Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık ilanı ile sonuçlandı. Cumhuriyetimizin kuruluş ideali olan, milletimizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma hedefine ulaşmak için çalışıyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE İSTİKRAR İHRAÇ EDEN BİR ÜLKE"
Türkiye'nin bugün etrafında yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen, bölgesinde istikrar ve refah ihraç eden bir ülke haline geldiğini belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Güven ve istikrar ortamını koruyarak, Cumhuriyetimizin temel değerlerine sahip çıkarak yolumuza devam edeceğiz. Irak'ın işgali ve sonrasında yaşanan süreçte bölgede taşlar yerinden oynadı. Irak'ın giderek istikrarsız bir duruma gelmesi, komşu ülkeler açısından potansiyel riskler taşımaktadır. Türkiye bölgede akan kanın durması ve istikrarın sağlanması için tüm barışçı ve insani gayreti göstermiştir. Türkiye, barış ve istikrarın yegane teminatıdır. Türkiye her konuda yapıcı katkısını dost ve kardeş ülke olarak göstermiştir."
Türkiye'nin bu hafta sonu, Genişletilmiş Irak'a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları Toplantısı'na ev sahipliği yapacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "İçinden geçtiğimiz süreç açısından kritik bir toplantıdır bu. Bölgenin barış ve istikrarına en büyük darbeyi vuran teröre karşı maalesef gereken desteği göremiyoruz. Geçen hafta gerçekleştirdiğim İngiltere ve Romanya gezilerinde bu desteği arttırmak için çalıştım" dedi.
"TERÖRÜN SADECE ASKERİ BOYUTU YOK"
Erdoğan, terörün dış desteğinin kesilmesi için tüm diplomatik yolların denendiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Kuzey Irak'ta yuvalanan terör örgütünün hain saldırıyla ilgili uluslararası camianın desteğini artırmak için yoğun çaba gerçekleştiriyoruz. Terörün dış desteğinin kesilmesi için tüm diplomatik yolları deniyoruz. Olayın sadece askeri boyutu yok. Diplomatik boyutu da var. Her ikisinin at başı yürümesi lazım. Geçen haftadan bu yana güvenlik güçlerimiz aralıksız olarak bölgede operasyonlarını yürütüyor. Terör Türkiye'nin 30 yıllık bir meselesidir. Bu millet teröre çok kan verdi çok şehit verdi. Türkiye Cumhuriyeti hukukun içinde kalarak tüm güvenlik güçleriyle büyük bir özveri göstermektedir. Türkiye terörle mücadele verirken ekonomik istikrardan demokrasiden, toplumsal istikrardan taviz vermemiştir. Terörist eylemleri daha serinkanlı bir şekilde göğüslemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle, silahlı kuvvetleriyle ve diğer ilgili kurumlarıyla aklı selimi üstün kılarak terörün üstesinden gelecektir."
Operasyonların aralıksız devam ettiğini söyleyen Erdoğan, terörle mücadele ederken ekonomik istikrardan ve demokrasiden ödün vermediğini kaydetti. Erdoğan, terörle artık temennilerle mücadele etmeyeceklerini de ekledi.
"TAHRİK MEMURLARI"
Başbakan Erdoğan, terörle mücadelede iktidar sorumluluğunun "hamaset ve dar görüşlülük" kaldırmayacağını kaydederek televizyonlarda yapılan yorumları da sert bir dille eleştirdi. Erdoğan şöyle dedi:
"Tecrübe sahibiymiş. Çıkıp orda konuşanları görüyoruz. Yaptıkları bir tek iş var: Tahrik etmek. Sadece tahrik memuru olarak iş yapıyorlar. Sıfatı ne olursa olsun ister emekli ister muvazzaf olsun bunların yaptıkları ülkenin birliğine beraberliğine saldırmaktan başka bir şey değildir. Bunların sırtında bir sorumluluk yoktur. Oraya gelip 'acaba biz bu hükümeti nasıl sıkıştırırız', yaptıkları iş budur. Hükümetimizin görevi bellidir. Biz tüm bir devlet olarak kurumlarımızla birlikte bu süreci işletirken kalkıp da televizyon televizyon gezerek ülkenin birliğine kurşun sıkanlar karşılarında bizi bulacaktır. Bunlar bu işi çok iyi biliyorlarsa seçimden yeni çıktık. Girerlerdi seçime ülkenin kaderinde söz sahibi olurlardı. Bunlar sorumluluk alamazlar."
İTİDAL ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, son dönemlerde yaşanan terör protestolarında etnik kimliği farklı insanlarında hedef alınmasını da konuşmasında eleştirdi. Tüm dünyanın gözünün Türkiye üzerinde olduğu bir dönemde daha çok sağduyuya gereksinim olduğunu ifade eden Erdoğan, "Dünyanın tüm gözleri üzerimizdeyken duygusallığa teslim olamayız. Daha çok sağduyuya kenetlenmeye ihtiyacımız var. Birbirimizin boynuna sarılarak acımızı hafifleteceğiz. Bize acıları yaşatan teröristlerin ve onlara destek veren şer şebekelerinin en çok istediği şey milletin bölünmesini sağlamaktır" diye konuştu.
Konuşmasında Göktürk Anıtları'nda yer alan "Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe senin dilini ve töreni kim bozabilir" sözlerini okuyan Erdoğan, "Üstümüze göğü çökertecek ve töremizi bozacak halkımızın içinde nifak tohumlarının kök salmasıdır" dedi.
TEPKİLER ÖLÇÜYÜ AŞMAMALI
Teröre karşı gösterilen tepkilerde ölçüyü aşmama çağrısında bulunan Erdoğan, "Bu tepkiler bizim zenginliğimiz olan farklı etnik gruplara yönelik olmamalıdır. Özel bir hassasiyet istiyoruz. Terör örgününü en büyük sıkıntısı nedir biliyor musunuz? AK Partinin doğuda aldığı başarıdır. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımızı ipotek altına aldığını sanan terör örgütü hiçbir zaman Kürt vatandaşların temsilcisi olmamıştır, olamayacaktır" diye konuştu.
5 Kasım'da yapacağı ABD ziyaretine de değinen Erdoğan, ziyaret sırasında ABD'den "terörist odaklara" karşı somut adımların atılmasını istenileceğini belirtti. "Türkiye kendi göbeğini kesme noktasına gelmiştir" diyen Erdoğan, "PKK herkes için bir samimiyet testidir. Bu test bölgenin gelecekteki kaderi belirleyecek" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, terörün sadece bir ülke içinde yeşeremeyeceğini ifade ederek "Terör uluslararası güçlerden destek buluyor. Yataklık eden ülkeler var. Bunları açık ve net konuşacağız. Amerika zaten PKK'nın elindeki silahları kabul etmiş durumda açık ve net izahını isteyeceğiz, yol haritası ile sürece bağlanmasını isteyeceğiz" görüşlerini dile getirdi.
Türkiye'nin kendi adımını atma gayretine sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını söyle tamamladı:
"Diplomasinin bazı gerekleri olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bu dünyada sadece biz yaşamıyoruz. Cephede kazanılan toprakların masada nasıl kaybedildiğini aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Uluslarası ilişkilerde diplomasinin önemi büyüktür. Türkiye her ülkeye gider derdini anlatır. Anlaşılmıyorsa veya birilerini menfaatlerine uymuyorsa Allaha şükür kendi gereklerimizi yaparız. Gereken temasları yapacağız. Türkiye'nin tezlerini en açık bir şekilde anlatacağız."
(ANKA)
Yayın tarihi: 30 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/30//haber,25540A2B55634C5D81C315908E4ACEB7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.