kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Doktor Metin Vural ve ekibi gıda yardımı yapıyor.

Afrika'nın orta yerindeki Türk Çöl Doktorları

Türklerin yardımseverliği her yerde karşımıza çıkıyor. Afrika'nın ortasındaki bir çölde, gönüllü Türk doktorlarından oluşan Çöl Doktorları ekibi, görmeyen gözlere ışık olmaya çalışıyor. Hedefleri ise 100 bin göz ameliyatı yapmak..
Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra taşrada yaptığı mecburi hizmet, Dr. Metin Vural'ı insanlara karşılıksız yardım yapmaya iten bir rüzgâr olmuş. Seneler sonra bu rüzgâr onu Afrika'nın ortasında bir çöle getirmiş. "Şimdi hedef 100 bin ameliyat yapmak," diyor ve tamamen gönüllü Türk doktorlarından oluşan ekibiyle tüm zorluklara rağmen göz ameliyatları yaparak Afrikalıların görmesini sağlıyor. Gönüllü doktorlar "Bu işin insana verdiği huzur ve mutluluğu başka herhangi bir işte bulmak mümkün değil," diyor ve ekliyorlar "İşin içinde gönül olunca insan, engelin anlamını unutuyor." Çöl doktoru olmayı Dr. Metin Vural'la konuştuk...

- Kimdir Çöl Doktorları?
- Afrika'nın medeniyet girmemiş noktalarına kadar giderek oradaki hasta insanlara yardım eden bir kuruluş. Henüz 90 kadar gönüllü doktor üyesi var. Bizim misyonumuz ise sadece insandır. 'Çöl' olması ise işin zorluğundan kaynaklanıyor. Her doktor uygun şartlarda iyi bir hizmet verebilir ancak Çöl Doktorları en zor koşullarda sağlık hizmeti verir. İster çöl soğuğu olsun ister çöl sıcağı...

- Proje nasıl doğdu?
- Aslında projenin ilk hali böyle değildi. Biz demonte haldeki konteynerlerle uç noktalardaki havaalanlarına inip orada ameliyatlarımızı yapacaktık ve hastaları normal akışında düzene soktuktan sonra, tüm donanımı çalışır halde bölge cerrahlarına bırakmayı hedeflemiştik. Nakil uçaklarının yüklü haliyle hangi havaalanlarına inip inemeyeceğine kadar detaylandırmıştık. Daha ilginci zaman Çöl Doktorları daha kurulmamıştı. Ve projenin adı Beyaz Kelebekler'di. Beyazlık ise doktor önlüğünü simgeliyordu. Bölge halkının tümüyle siyahlardan oluşmasından dolayı 'beyaz' ile ilgili hassasiyetinin olduğunu öğrendim. Projenin adı Afrika Katarakt Projesi, doktorların grubu da Çöl Doktorları oldu.

'TÜRKLER SAĞ OLSUN'
- Çöl Doktorları ne yapıyor?
- Bir yılda 100 bin katarakt ameliyatı yapmayı hedefledik. İnsani Yardım Vakfı ile Dayanışma Vakfı bu hedef için işbirliği yapıyor. Biz bu hedef için çalışan doktor grubuyuz. Körlükle mücadelede 25 yıl çalışan Amerikalı ekipler var. Yine Güney Asya'da binlerce ameliyat yapan ekipler var. Bunlar arasında kendi malzemelerini ürettikleri fabrikaları olanlar ve hatta kendi uçaklarıyla bu ülkelere giden organizasyonlar bile var. Çöl Doktorları'nın bu kadar gelişmiş imkânları yok. Ama imkânsız da değiliz. Emekli maaşından biriktirdikleri ile projemize katkıda bulunan ninelerimizi bizzat gördüm.

- Neden göz ameliyatlarını seçtiniz?
- Afrika'da bir insan 50, 60 yaşına geliyor ve bir kez doktor yüzü görmeyebiliyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde öyle ya da böyle bir sağlık hizmeti var. Ama Afrika'da 10 milyonun üzerinde kör insan yaşıyor. Bunların 6 milyonundan fazlasının ameliyatla düzelebilir körlük olduğunu biliyoruz. Sadece ameliyat yapmakla da kalmıyoruz. Gittiğimiz ülkelerdeki Sağlık Bakanlığı ile temasa geçiyoruz. Onların tespit ettiği cerrahları yanımıza alıyoruz ve onlara modern ameliyat tekniklerini öğretiyoruz.

- Neden bu kadar hasta var Afrika'da?
- Afrika'nın şartları gereği hasta sayısı ve çeşitliliği gerçekten çok fazla. Güneş ışığının etkisi büyük. Özellikle UV-B (Ultraviyole B) göz içindeki saydam lensin hızla matlaşmasına sebep oluyor. Bunun yanında beslenme şartları, katarakt hızını ve sayısını artıran ikinci sebep. Şeker hastalığı gibi tedavi ve takip altında olması gereken hastalıklar da tahmin ettiğiniz gibi kontrolsüz.

BUGÜN GİT, YARIN GEL
- Bu ameliyatları kim finanse ediyor?
- Siz finanse ediyorsunuz. Yaptığımız çalışmalara göre ameliyatı çeşitli desteklerin de katkısıyla 100 YTL'ye mal etmek mümkün oldu. İnsani Yardım Vakfı ve Dayanışma Vakfı'nın ortak yürüttükleri bu projede biz tıbbi hizmet veren kuruluşuz. Şu anda bağış yapmış olan 40 bin kişi var. Zamanla bu 100 bini geçecektir. Bize düşen görev bu ameliyatları yapmak. Çünkü vakıflar üzerine düşeni yaptılar, halkımız bize destek verdi, şimdi iş zamanı. Yapılan bu bağışlar sadece ameliyatlarla sınırlı kalmayacak. Ameliyathaneler ilgili ülkelere zaman içerisinde devredilerek bu hizmetin sürekliliğinin sağlanması amaçlanıyor.

- Afrika'da çalışmak zor değil mi?
- Projede en çok zorlandığımız husus, Afrikalı yetkililerle aynı tempoda çalışamamak. Yetkililer son derece rahat çalışıyorlar. Yaklaşık 4 ton tıbbi malzememiz gümrüğe takıldı. Bu malzemelerin tümü ilaç ve cerrahi malzemeydi ve bağış olarak getirmiştik. Konuşmalar arasında kilit bir kelime var 'bukra.' Bu kelime duyulduğunda biz bakanlıktan çıkıyoruz ve ertesi gün tekrar geliyoruz. Bir gün tercümanımız Hamza'ya sordum "Bu bukra ne demek?" "Yarın sabah," demekmiş. Peşine bir de "İnşallah," eklenince anlamı kısaca "Bugün bu iş yapılmaz, yarın sabah gelin inşallah yarın hallederiz," oluyor. Ama bu 'bukra' hiç bitmiyor...
Haberin fotoğrafları