Atatürk'ü oynayacak kadar iyi miyim?

Obazıları için 'Bodyguard', bazıları için 'Robin Hood' kimi içinse 'Kurtlarla Dans' eden adam. Oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak imza attığı 'Kurtlarla Dans' filmiyle 1990 yılında 7 dalda Oscar kazandı ancak art arda yaptığı filmlerde benzer gişe başarısını yakalayamadığı için 'bitti, kariyeri sona erdi' suçlamalarına maruz kaldı. Ama hayranlarının, özellikle kadınların gözünde yerini hiç yitirmedi. Şimdi o, bütün bu rollerinden sıyrılmış bir şekilde Türkiye'de30 Ekim Salı akşamı bambaşka bir kimlikle, oyuncu gömleğini üzerinden çıkarmış şekilde karşımıza çıkacak. 'Hollywood Starları Türkiye'de' konserleri kapsamında grubu 'Modern West' ile WOW Convention Center'da sahne alacak. Costner İstanbul'a gelir gelmez, kaldığı Les Ottomans Hotel'de önce bir basın toplantısı düzenlendi. Ünlü aktör çok sempatikti ve rahattı. Salona girer girmez ilk söylediği "Dilinizi konuşamadığım için üzgünüm" demek oldu. Basın mensuplarına "Fotoğraf çekmeniz için ayağa kalkmamı ister misin?" diye sordu ve fotoğraf çekilmesi için bekledi. Salondaki sessizlik karşısında da şaşırdı; "O kadar terbiyeli ve sessizsiniz ki galiba çok kötü bir şey yaptım" diyerek herkesi güldürdü.

TÜRKİYE BİR HAYALDİ!
Dünyanın pek çok yerini kitaplardan tanıdığını ve Türkiye'yi görmenin kendisi için bir hayal olduğunu söyleyen Costner ekledi: Tek farkımız aramızdaki binlerce millik uzaklık; sonuçta hepimiz aynıyız, arzularımız, isteklerimiz aynı"Aslında Türkiye'ye geldiğim andan itibaren beni tanımalarına çok şaşırdım ama şaşırmamalıyım. Uzun zaman önce filmlerin sadece Amerika için olmadığını anladım! Türkiye'de gördüğüm cömertlikten son derece memnunum. Ziyaretimin sizin için önemli bir güne, 29 Ekim'e denk gelmesi de çok hoş. Buraya gelirken yollarda bayrakları gördüm ve ülkenizi çok sevdiğinizi anladım" diyen Costner daha sonra müzik yapması için karısının kendisine cesaret verdiğinden bahsetti: "Karım müziğimi ilk duyduğunda bunu halkla paylaşmam gerektiği konusunda beni ikna etti. Hatta her kadının yaptığı gibi dır dır etti ve en sonunda pes ettim ve şimdi de bunun için buradayım. Umarım memnun kalırsınız. O zaten her anda benim yanımdadır beni destekler." Basın toplantısının ardından özel söyleşiye geçtik. Costner'ın konuşmayı çok seven biri olduğunu keşfettim ama neye yarar. Süremiz 15 dakika!

* İlk defa Türkiye'ye geliyorsunuz. Nedir ilk izleniminiz?
Evet, karım Christine 19 yaşındayken gelmiş ve her yeri gezmiş. Çok da beğenmiş. Hep yeniden gelmek istemiş buraya. Yolda gelirken de 'Buraları hep yürüyerek gezmiştim' diyerek hatırladığı yerleri gösterdi. İşte bizim buraya gelmemizin en büyük nedenlerinden biri bu! Bu güzel şehrin sadece küçücük bir bölümünü görebildim. Suyun kenarında ve gerçekten çok güzel. Türkiye'yi görebilmek için daha fazla dışarı çıkmam lazım.

ATATÜRK ZOR BİR ROL
* Sizi tabii ki çok iyi tanıyoruz ama şarkı söylediğinizi bilmiyorduk. Nasıl karar verdiniz şarkı söylemeye?
Küçük yaşlardan beri şarkı söylerdim, aktörlük yapmadan önce de... Sadece, yaptığım müziğimi insanlara sunmamıştım. Sinema hayatım çok göz önündeydi. Karım beni cesaretlendirdi, önce Amerika'da ziyaret ettiğim barlarda söylüyordum. Ve başka yerlerden de grubumla birlikte söylemek için teklif aldım, oralara da gittim. Her şey çok doğal gelişti, planlanmamıştı. Müzik hayatım beni şimdi de İstanbul'a getirdi.

* Pazartesi Anıtkabir'i göreceksiniz. Atatürk hakkında ne biliyorsunuz?
O sizin kahramanınız ve ulusal gururunuz. Sadece sizin için değil dünya tarihi için de önemli bir lider...

* Nasıl keşfettiniz Atatürk'ü?
Lisede öğrendim, tarihten. Ve geleceğim için yeniden araştırdım..

* Atatürk'ü canlandırmanız için size teklif yapılmış; oynayacak mısınız?
Ben Atatürk'ü bir lider olarak ele alırken; bir Tanrı değil insan olduğunun altını çizmek isterdim. Beyazperdede bu şekilde göstermek isterdim onu. Şu anda bunun için uygun biri miyim bilmiyorum, altından kalkabilir miyim bilmiyorum. Henüz düşünüyorum çünkü bugün aldım bu teklifi. Sizin ülkenizin liderini temsil edecek, oynayacak daha iyi birileri vardır diye düşünüyorum. Türkçe konuşabilen biri mesela...

* Atatürk'ü oynamak zor bir görev. O yüzden bazı Hollywood aktörleri bunu istemiyor. Ne düşünüyorsunuz?
Bazen aktörler risk alırlar para kazanmak için ama kendilerini bilirler. Bu kadar büyük bir lideri oynayacaksa tabii ki düşünür herkes...