kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Nazan Somer, kurum olarak 2008'e temkinli ama iyimser baktıklarını söyleyerek, "Kredi kartında en kötü yüzde 15 büyürüz"diyor.

Tüketici ile kartı arasında aşk yok!

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
Tüketicinin kredi kartıyla duygusal bağının olmadığını tespit eden Yapı Kredi Bankası, yeni bir sisteme geçiyor. Amaç, kart sahibinin küllenmiş aşkını yeniden alevlendirmek..
Kredi kartınızla aranızda duygusal bir bağ var mı? Yapılan araştırmalar göstermiş ki yok. Türk halkı bütün kredi kartlarının birbirine benzediğini düşünüyor. Reklamlarda gördüğü avantajlar arasında ise bir ayrım yapmıyor. Türkiye'de 6.5 milyon adet kredi kartı ve 5.4 milyon müşteriyle pazar lideri olan Yapı Kredi Bankası son iki yıldır yaptığı araştırmalardan böylesine bir sonuç çıkınca, yeni bir model geliştirmeye karar vermiş. Bankanın World markasıyla pazarda lider olan kredi kartı, Yapı Kredi Bankası Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nazan Somer ve ekibi tarafından adeta yeni bir karta dönüştürülüyor. Somer, bu dönüşümü 5 Kasım'da Türkiye'ye tanıştıracak. Ancak öncesinde kredi kartları dünyasının uzman ismi Somer, kredi kartlarına ilişkin ilginç gelişmeleri anlattı.

* Eskiden bir çok mağazanın ya da restoranın camında 'kredi kartı geçmez' yazardı. Şimdi durum tam tersi!
Pazara bakarsanız, 2002'den 2007'ye gelirken, harcama tutarı beş katına çıktı. Kart sayısı 2.5 katına yükseldi. Bir yandan çok daha fazla insan kartlanırken, bir yandan da kart kabul eden işyeri sayısı arttı.

* Türkler hızlı bir şekilde kredi kartı sahibi oldu ve borcunu ödeyemeyenler de çoğaldı...
2002'den itibaren rakamlar büyümeye başladı. Çok doğal bir süreç. Dünyada eşi benzeri olmayan bir pazarlama modeli var Türkiye'de. Uluslararası piyasalarda çok ilgi görüyor. Tabii bu hızlı büyümenin getirdiği başka bir şey var. Ama bir takım tetikleyici olaylar, bazı kişilerin bu konularda konuşmayı çok sevmesi, ortada sanki kredi kartının her şeyin sorumlusu olduğu bir ortam oluştu. Aslında kredi kartı günah keçisi gibi ortaya çıktı ama Türkiye 2001 krizi geçirdi. İnsanlar işlerini kaybetti. Bu yanlış kredilendirme mi, yoksa ülkenin içinden geçtiği durumun yansıması mı, onu tartışmak lazım.

GECİKME ORANI DÜŞÜK
* Gecikmeli kredi kartı alacaklarındaki oranlar nedir?
Gecikmeli alacakların ortalaması yıllık yüzde 6.5-7 civarında. ABD'de yüzde 15'lere çıkar. Türkiye'de 36 milyon kart var. Biraz önce yüzde 6.5'lardan söz ettim. Yani yüzde 93'ü kadarı da kartını sağlıklı kullanan, çeşitli avantajlardan faydalanan insanlar. O insanların haklarını da düşünmek lazım.

* Peki ya Yapı Kredi?
Yapı Kredi'nin önemli atakları var. Artık herkes evden çıkarken üç şeye bakıyor. Anahtarımı aldım mı, cep telefonumu aldım mı, kredi kartımı aldım mı? Öte yandan şuna baktığımız zaman, 5 yıl geldik, iş modeli geliştirdik, bundan vazgeçer miyiz, bence geçmeyiz. Biz, önemli bir proje açıklama aşamasındayız.

* Yani kart sistemini alt üst edecekmişsiniz gibi konuşuyorsunuz. Nasıl olacak bu?
Bir çok tüketici araştırması yaptırıyoruz. İki yıla yakındır yaptığımız araştırmalar bize şunu söylüyor: Tüketici artık bu kart programları arasında hiçbir fark görmüyor. Bu avantajlar tüketiciyi bugün heyecanlandırmıyor. Markalara yatırım yapmamamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi, tüketiciyle aramızda duygusal bir bağ oluşturmak. Araştırmalarda, tüketicinin böyle bir duygusal bağı da olmadığı ortaya çıkıyor. Bizim portföyümüzün yüzde 90'ını aktif. İnanılmaz bir rakam. Sadakat varsa da küllenmiş bir aşk var. Çünkü başka şeyler de görüyor. Hayatımız çok hızlı. Önemli ölçüde bireyselleşiyoruz.

* Bulmaca gibi oldu. Siz bir tür köprü mü kuracaksınız müşteriyle aranızda?
İnsanlar hem bireyselleşiyor, hem de kitlesel hareket etmeyi seviyor. Arada köprüler lazım. O köprüleri biri kuracak. Biz bu ihtiyaçları görerek, insanların değiştiğini görerek farklılık getireceğiz.