kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Tecavüze uğramam gerekseydi yine seve seve oynardım!

DENİZ AYYILDIZ
Portakal Film Festivali'nde, bugün özel gösterimi yapılacak 'Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım' adlı filmde çırılçıplak soyunarak kamera karşısına geçen Vural Çelik: O sahneler çekilirken utangaçlıkla karışık bir gurur duydum. Tecavüze uğramam gerekseydi, o sahneyi de seve seve oynardım! 44. Altın..
atv'nin reyting rekortmeni komedi dizisi 'Avrupa Yakası'nın Kubilay'ı; Vural Çelik, başrolünü üstlendiği 'Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım' adlı filmde çırılçıplak soyundu! 44. Altın Portakal Film Festivali'nde bugün özel gösterimi yapılacak film, sansasyonel sahneleriyle hayli ses getirecek. Hamdi Alkan'ın yönettiği, gerçek mahkumların ve gardiyanların da rol aldığı filmde Vural Çelik, bir yanlışlık sonucu hapse düşen kadın kuaförü Erdem'i canlandırıyor. 20 yıllık oyunculuk yaşamında, ilk kez uzun metrajlı bir filmde başrol oynayan Vural Çelik, açıklamalarıyla da dikkat çekecek:

MEDYATİKLİĞİ SEVMİYORUM
"Tarık Akan, Şener Şen, Perran Kutman medyada ne kadar yer alıyorsa, ben de o kadar yer almalıyım. Örnek aldığım birçok büyüğümden birkaçıdır bu insanlar. Medyatiklikten nefret ediyorum. Filmden sonra da, eminim ki beni pek çok programa davet edecekler ama asla ve asla çıkmayacağım. Halkı böyle şeylerle meşgul etmeyi sevmiyorum. Her hafta davetler geliyor kadın programları ve reality show'lardan ama kabul etmiyorum. Bu benim uzun zamandır yaptığım ilk röportaj olacak!"

* 'Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım' kadrosuna nasıl dahil oldunuz? 10-15 oyuncu teklifiyle gidilmiş mahkumlara... 'Bu filmde kimin oynamasını istersiniz, Erdem kim olsun?' diye sorulmuş. Çok da tanınmış ve ünlü oyuncuların isimleri söylemiş ama mahkumların yüzde 99'u benim ismimi vermiş. Bundan onur ve gurur duydum. Bu benim ilk başrolüm. Birkaç uzun metrajlı filmim oldu. G.O.R.A'da kesilmiş sahnelerde oynadım. (Kahkahalar) Cem (Yılmaz) bunu görünce çok gülecek. Çünkü sürekli "Oğlum yapma şunu" deyip duruyor. Ben de ona diyorum ki; "Burada gücüm yetmez senden intikam almaya ama sırat köprüsünde iki elim yakanda olacak!" (kahkahalar) Şaka bir yana, Cem benim çok sevdiğim bir insandır. Ata Demirer de öyle. Zaten benim 'Avrupa Yakası'na girme nedenim Ata'dır. Gerçekten ona çok şey borçluyum.

* Filmdeki rolünüzü biraz anlatır mısınız? 'Erdem' karakterini oynuyorum. Filmin başlarında, karısı ve çocuğuyla mutlu bir hayat süren bir kadın kuaförü Erdem. Bir gün tesadüfen, yıllardır görmediği bir arkadaşıyla karşılaşıyor ve telefon numarasını alıyor. Ama aslında bu hoş bir tesadüf değil. Çünkü arkadaşı, illegal işler ve uyuşturucu ticareti yapan biri. Aralarında bir müddet telefon trafiği yaşanıyor. Bu konuşmalar emniyet mensupları tarafından dinleniyor ve Erdem sorguya alınıyor. Sorgu sonrasında da hapishaneye düşüyor. Film, Erdem'in hapishanede başından geçen trajikomik, yer yer dram ağırlıklı olayları anlatıyor. Zaten, filmi şimdiye kadar hangi kadın izlediyse hüngür hüngür ağladı.

* Bu film, Türkiye'deki hapishane şartlarını birebir sergileyen bir film mi? Kesit diyebiliriz tabii. Birebire yakın, ıslah edilmiş bir görüntü yok. Çünkü biz doğal ortamında; Bayrampaşa Cezaevi'nde çektik filmi. Özel bir set oluşturulmadı, hiçbir şey kamufle edilmedi. Gerçek suçlularla beraber çekilmiş, gerçek bir hikaye aslında.

EĞİLİP, IKINMANIZI İSTİYORLAR!


* Filmin de ismi olan 'Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım' cümlesini Erdem mi söylüyor? Evet; 'Ben fazla kalmayacağım, zaten suçsuzum' diyor. Hatta çay yapıyorlar hapishanede, Erdem de "Ya ben çayın suyu ısınana kadar bile kalmayacağım, bir yanlışlık sonucu buraya düştüm" diyor. Ama 2 yıl hapishanede kalıyor.

* Filmin bir sahnesinde çırılçıplak soyunuyorsunuz! Cesaret isteyen bir şey; çekinceleriniz olmadı mı? Soyunmam gerektiği için soyundum. Yönetmenimiz Hamdi Alkan bunun kararını bana bıraktı. Ben de soyunmak istediğimi söyledim. Çünkü bir gereklilik vardı, bir gerçekçilik vardı. Ben oyunculukta cüretkarlığın olduğuna inanmıyorum. Gerçekçilik ve gereklilik vardır.

* Niye çırılçıplak soyunuyor Erdem hapishanede? Bu sahne benim hapishaneye girdiğim, iki gardiyan eşliğinde özel bir dedektörden geçtiğim, üzerimin soyulup her şeyimin arandığı ve daha sonra bir doktor tarafından muayene edildiğim süreç. Gardiyanların arkaları döndürülüyor veya dışarı alınıyorlar. Hapishane doktoru çırılçıplak soyunmamı istiyor ve beni muayene ediyor.

* Bu tüm mahkumlara yapılan bir uygulama değil galiba... Hayır, bu herkese yapılmıyor. Bu, uyuşturucudan suçlanan insanların, uyuşturucuyu vücudunda saklayıp saklamadığını anlamak için yapılan bir muayene. Siz çoraplarınıza kadar çıkarmışsınız, sadece boxer'ınız kalmış üstünüzde ve eğilip 'ıkınmanız' isteniyor...

UTANÇLA KARIŞIK BİR GURURDU

* Sizin için 'medyatik olmak için soyundu' denmesinden korkmuyor musunuz? Hayır, hiç korkmuyorum. Ben ihtiraslı bir adam değilim. Bunu televizyonlarda, medyada boy göstermek için yapmadım. Zaten bir erkeğin poposu, dünya sinemasında pornografik bir görüntü değildir. Macera filmlerinde, komedilerde bir erkeğin poposunu görmek çok olasıdır. Jackie Chan'in, Van Damme'ın poposunu görüyoruz ve "Aaaa poposunu göstermiş" demiyoruz da; neden böyle çok özel bir yapımda, çok gerekli bir sahnede "Vural Çelik soyundu" diye konuşuyoruz. Onu yapmasaydım zaten oyunculuğuma da, kendime de saygımı yitirirdim. Orada zaten doktor, gardiyanların arkasını döndürüp sizin üzerinizdeki son parçayı indirmek zorunda!

* Gardiyanlar arkalarını dönmüş de tüm Türkiye görecek poponuzu... Evet, onlar da filmi izleyince görecek zaten. Orada benim çırılçıplak soyunup da birkaç mahkum tarafından tecavüze uğramam gerekseydi; o sahneyi de seve seve oynardım.

* Utandınız mı peki sahne çekilirken? Bunu yapmam gerekiyordu yaptım. Aslında o sahneyle ilgili bende utangaçlıkla yoğrulmuş bir gurur var. Utandım biraz. Çünkü ilk kez 40 kişinin içinde soyunuyorsunuz. Ben herkese öyle poposunu gösteren bir insan değilim.
Haberin fotoğrafları