Moda, sanat, 'vesaire'

Nişantaşı Maçka Caddesi'nde ünlü Narmanlı Han'ın yanındaki Berna Apartmanı'ndan içeri girdiğimizde, pembelila tonlarında boyanmış dev bir kapı dikkatimizi çekiyor. Burası Yıldırım Mayruk ve 'terzi yamağı' Barbaros Şansal'ın sanat ve moda galerisi: Butik, vesaire... İsmini içindeki ürünlerden alıyor. Ev kapıları için püsküllü anahtarlıklardan tutun da perdelere, el dokuma çocuk kıyafetlerine, hatta Mardin Kadın Vakfı'nın lavanta sabunlarına, terliklere, çeyiz takımlarına kadar her şey var. Ama Nişantaşı'ndaki diğer butiklerde satılanlardan çok farklı tüm bunlar. Çünkü hepsi el yapımı ve hepsinin mutlaka bir hikâyesi var. İkili, Yıldırım Mayruk ismini duyup da fiyatların el yaktığını düşünenlere inat, orijinali yaşatmak, fabrikasyondan uzak kalmak ve geleceğe bugünden bir şeyler bırakabilmek için 'Butik, vesaire' projesini hayata geçirmiş.

300 MAYRUK ELBİSESİ
Mobilyaların, antikaların, mücevherlerin satıldığı butikte, Yıldırım Mayruk couture giysileri yine başı çekiyor. Modacının önceki koleksiyonları bir odada sergileniyor. Farklı koleksiyonlardan seçilen yaklaşık 300 Mayruk couture elbisesi yan yana askılarda alıcılarını bekliyor. Şansal bu durumu "Cennet gibi," diye nitelendiriyor. Üstelik elbiselerin üzerlerinde fiyatlarıyla birlikte manifestoları da yazıyor. Yani beğendiğiniz elbise hangi koleksiyona ait, hangi kumaşlardan yapılmış ve hangi manken tarafından podyumda sergilenmiş, tüm bu bilgileri bulabiliyorsunuz. Şansal, bu kıyafetlerin podyumda sadece 40'ar saniye giyildiğinin altını çiziyor ve "Üstelik hiçbiri mankenin vücuduna da temas etmedi. Çünkü biz elbiselerin iç astarlarını defilelerden sonra dikiyoruz," diyor. Mayruk ve Şansal hem ellerindeki elbiseleri değerlendirmek hem de bazı kimselerin düşündüğü kadar pahalı olmadıklarını göstermek için böyle bir uygulamayı hayata geçirmişler. Şansal, "Müşteri bizden çekiniyor. Ama burada fiyatlar elbiselerin üzerinde, gelip kendi gözleriyle görebilirler." Her biri orijinal Yıldırım Mayruk koleksiyonlarına ait bu elbiselerin fiyatları 1500 Avro'dan başlıyor ve 8 bin Avro'ya kadar çıkıyor. Tamamı el yapımı nakış kaplama olanlar, diğerlerine göre biraz daha pahalı. Mankenlerin üzerine göre dikildiği için Mayruk couture koleksiyonuna ait parçalar 38-40 bedenle sınırlı. Ama daha iri bedenler için de kıyafetler, paltolar ve kaftanlar bulunuyor. Şansal , "44 beden bir kadın dışarıda siyah bir manto bulabilir ama pembe bulmakta zorlanabilir. İşte biz ona pembeyi sunuyoruz. Satılması belki daha zor ama farklı..." diyor. Butik, vesaire'nin en güzel tarafı her zevke göre bir şeyler olması. 25 YTL'ye bilezikler, 175 YTL'ye terlikler, yine 25 YTL'ye püsküllü ev kapısı anahtarlıkları, 150 YTL'ye altılı peçetelikler bulmak mümkün. Şimdilik butikte satılan en ucuz şey Barbaros Şansal'ın kitabı. Fiyatı dışarıdakiyle aynı ama mağazada satılanların hepsini Şansal imzalıyor. Butikte Yıldırım Mayruk markasının beş yeni alt markası da gözden kaçmıyor. Yemek, Yamuk, Yumuk, Yumak ve Yamak. Şansal'ın değimiyle kimi oyun, kimi sunum, kimi lezzet, kimi ise strateji sunuyormuş. İkilinin yeni hedefleri bu yeni markaların büyümesi.

'HERKES ALAMAZ'
Butikte sadece Yıldırm Mayruk ve Barbaros Şansal'a ait ürünler yok. Kapıları, anlatacak hikâyesi ve elinde orijinal bir ürünü olan herkese açık. Örneğin, önümüzdeki ay Konya'dan bir evli çiftin, hayvan tüyleri ve altın karıştırarak hazırladıkları takılar sergilenecekmiş. Şu sıralar ise mutfak bölümünde Saibe Maral'a ait kara kalem çalışmaları ve Mayruk ile Şansal'ın yıllardır koleksiyonlarını yaptığı bakırlar sergileniyor. Tesadüf eseri Maral'ın 1932 yılında çizdiği fenerler, ibrikler, modacıların ellerindekilerle örtüşüyor. Blok halinde satılan koleksiyon 50 parçanın üzerinde. Bakırlar arasında 16. yy'dan kalma Ermeni vaftiz ibriği bile var. Koleksiyonun fiyatı ise 20 bin dolar. Oldukça farklı bir dekorasyona sahip mekânın en ilgi çekici taraflarından biri tüm standların zincirlerle tavana asılı olması. Bu da Barbaros Şansal'ın fikriymiş. Zaten butikten içeri adım attığınızda birbirlerine vuran tahta sesleri dikkat çekiyor. Mekâna okaliptüs kokusu hakim. Bu koku da hemen girişte asılı olan kutsal tabletlerden geliyormuş. Okaliptüs ağacından yapılan bu tabletlerin üzerinde kınayla nazar ve kötü göze karşı dualar yazılı. Butiğin yerini bilmeyenler için bir web sitesi yok. Şansal, "Biz bir enter tuşu ile ulaşılacak kadar basit değiliz," diyor. Mayruk kıyafetlerinin daha fazla kişiyle buluşmasından ise oldukça memnun. "Gece elbisesi alamayan, eşine 175 YTL'ye el yapımı terlik alır," diyor. Yine de sanat camiasından bazı kimselere gözdağı vermeyi ihmal etmiyor. "Umarım, bazı sanatçılar gelip de buradan elbise almaz. Gerçi zaten satıp satmama lüksümüz var. Satmayız, olur biter..." Tel: (0212) 236 15 28