ERSUN YANAL: Komşu sürpriz yapmadı.. Bu iş daha bitmedi

Dün geceye kadarki son beş maçta bir galibiyet, bir yenilgi, üç beraberlik alan Milli Takımımız'ın kötü gidişi Yunanistan önünde de sürdü.
70. dakikaya kadar etkili olamadık. Bu dakikaya kadar yapılan üç değişiklik sonrasında Milli Takım risk aldı. Bundan önce ise, Yunanistan özellikle ilk yarıda Gekas'a, savunmamızın arkasına atılan toplarla etkili oldu. Hamit'in arkasına Amanitidis'e atılan toplarla pozisyonlar buldular. Savunmamızın çıkarken kaptırdığı toplar da kalemize pozisyon oldu.
70. dakikadan sonra her türlü riski alan Sayın Terim, Arda ve Tümer'in yanında Tuncay ve Hamit'i daha ileride oynattı. Bu oyuncuların yaratıcılığına ve driplinglerine bağlı oynamaya çalıştık. Fakat yine hiçbir etki oluşturamadık. Yunanistan golü attıktan sonra en sevdiği oyunu oynamaya başladı. Geriye yaslandı, hiçbir alan bırakmadı. Hızlı çıkışlarla farkı da arttırabilirdi.
Beklendiği gibi oynayan Yunanistan'ın etkili olacak isimleri belliydi. Basinas, savunması ile forveti arasındaki koordinasyonu iyi sağladı. O bölgeyi iyi kapattı. Bununla da kalmadı; takımını öne çıkardı, kendi de öne çıkarak oynadı. Yüksek toplarda hiç pozisyon vermediler. Hakan'ı da girdikten sonra Koller'e yaptıkları gibi önlüarkalı savundular. Gekas ile Amanitidis, savunmamızı çok tedirgin ettiler; Aurelio ve Emre'nin geriye yakın oynamalarını sağlayıp bizi önde çoğaltmadılar.

YUNANİSTAN HEP BÖYLE OYNUYOR
Yunanistan hep böyle yapıyordu. Ama bizim de uzun süredir pozitif futbolumuzla ilgili sorunlarımız var. 8-9 maçtır rakibe oyunumuzu kabul ettiremiyoruz. Grupta, Atina'da ve 2-2'lik Norveç maçının ikinci yarısı dışında etkili oynamadık. Bir ara stoperlerine ve orta sahalarına baskı yapıp, ikinci topları alıp rakibi çıkarmadığımız anlar vardı. Ama 70'e kadar ileride yeterince çoğalamadığımız için bu bölümlerde bile pozisyon bulamadık. En büyük sorunsa; takım ileri çıktığında arkadaki savunma oyuncularımızın rakip forvetleri rahatsız etmemeleri, topla buluşmalarına imkan vermeleriydi.
Malta maçıyla başlayan gerginlik, Macaristan maçında İskoç hakemin çaldığı düdükle değişen sonuç sonrası Moldova maçına kadar ertelenmişti. Medya, Moldova beraberliği sonrası Yunanistan sınavı yüzü suyu hürmetine Malta maçı ardından yaptığını tekrarlamadı; bekledi.
Gerginlik, öfke, hesaplaşmak, düello bugüne kadar kimseye bir şey kazandırmadı. Kazandırmaz da. Bundan sonra aklıselim ve çözüm üreten olmalıyız. Bu görev hepimizin. Görevdeki sorumluları akıllı bir tutumla, eleştirilerde ve övgülerde ölçülü ve tutarlı olarak desteklemeliyiz. Doğmamış çocuğa don biçmeyelim. Felaket tellallığı hiç yapmayalım. Grubun son maçına kadar bekleyelim.

BU TAKIM İKİ MAÇI DA ALIR
Tamam; 3 puan kaybettik. Umutlarımız da azalıyor. Kötü oynuyoruz. Ama daha bitmedi. Bu grubun bitiş düdüğü çalmadı. Grubun en iyi, en genç ve yetenekli takımı biziz. Norveç ve Bosna maçlarını kazanınca finallere gidiyorsak, buna kilitlenelim. Bu iki maça kadar pozitif olmak bize bir şey kaybettirmeyecek. Bırakalım; yetkililer B, C planları yapsınlar. Ama biz bu iki karşılaşmayı kazanmaya kilitlenelim.
Bu maçlar alınır mı? Evet!
Nasıl? Sahada! Bunu da bu takım yenme şansı devam ediyorsa yapacak.