ERSUN YANAL: Formülü Atina'da gösterdik
Yunanistan, 2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinden beri aynı iskeletten oluşuyor. Rehhagel, kadro ile çok fazla oynamayan bir teknik direktör. Avrupa Kupası'nı aldıkları Portekiz'deki final maçında oynayan futbolcularından Nikopolidis, Seitaridis, Dellas, Fyssas, Giannakopoulos, Basinas, Charisteas büyük ihtimalle bugün de oynayacaklar. Bu oyuncular 2006 Dünya Kupası eleme grubunda golsüz berabere biten iki maçta da oynamışlardı. 2008 elemelerinin ilk maçında 4-1 yendiğimiz kadro da bu oyunculardan kurulu idi.
Geçen sezon Bochum'daki 20 golüyle, 'gol kralı' olan Leverkusen'li Gekas ; E.Frankfurt'ta 7 maçta 2 golü bulunan, bize Atina'da golü atan stoper Kyrgiakos ; 7 maçta 3 golü olan forvet Amanatidis ile Manchester City'nin 1.93'lük forveti Samaras bunlara katıldı.
Bosna Hersek maçları dışında (evinde 3-2, deplasmanda 4-0) zorlamalı, kısır skorlarla puan kazandılar. İç sahada Macaristan'ı 20, Malta'yı deplasmanda 10, Moldova'yı içeride 21, deplasmanda 10, Norveç'i kendi sahasında 10 yenip, deplasmanda 22'lik beraberlikle 22 puana ulaştılar.
HÂLÂ SAVUNMACILAR
Avrupa Şampiyonası'nda kupayı kaldırdıklarında alkışlandılar, ama sert savunma ve oynatmama üzerine kurulu futbolları yüzünden de çok eleştirildiler. Oyun felsefelerinde bir değişiklik yok. Savunmayı takım olarak yapıyorlar. Son oyunlarında üç hücumcu Gekas, Amanatidis ve Charisteas'ı birlikte oynattılar. Giannakopoulos'un da katılımı ile önde hücuma yönelik sayıyı artırdılar. Bunlara ek olarak Samaras da etkili oyuncuları. Yine de bunlar "Artık hücum oynuyorlar" anlamı taşımamalı. Her zaman top kaptırdıklarında, rakibinin hücum alanındaki oyuncusundan daha çok adamla savunmada bulunuyorlar.
Yan atışlar, kornerler, hücum ettikleri kaleye yakın taçlarda önde çoğalıyorlar. Bunun dışında savundukları ceza sahasının önüne yaslanarak oynamayı, rakibini savundukları orta saha ve ceza alanlarının arasına sıkıştırarak, yan pasa ve geriye zorlayıp, bu bölgede rakibine sahte bir üstünlük kurdurmayı hedefliyorlar. Rakip bu alanlarda top kaptırdığında, topun gerisinde kalan savunma oyuncuları Yunan hücumculara karşı savunmaya iyi yerleşemediklerinde Yunanistan iyi hücum yapıyor. Önde kim oynarsa oynasın (Giannakopoulos, Gekas, Samaras, Amanatidis, Charisteas) iyi yerleşmemiş rakipten kurtulup önde topla buluştuklarında az oyuncu ile dengesi bozulmuş savunmaya sayıca fazla da olsalar etkili hücum yapıyorlar. Bu hücumların akabinde savunma önlemini çok sayıda oyuncu ile hep disiplinli yaptıklarından zor kontra yiyorlar. Özellikle Gekas, savunma arkasına yaptığı koşularla hem rakibin kalesine uzak, geniş alanlarda topla buluşması hem de rakibinin ceza alanı çevresinde savunma arkasında topla buluşup tek vuruşları iyi yapabilmesi ile tehlikeli.
Kendi güçlerindeki ve kendinden güçlü takımlara karşı bu oyun anlayışında ısrar ederek başarılı oluyorlar. Oyunu berabere götürüp rakiplerin her geçen dakikada daha disiplinsiz hücum yapmasından doğacak fırsatları yakalamayı sabırla bekliyorlar. Ama kendilerinden zayıf takımlara karşı zorlanarak sonuç alıyorlar. Çünkü onlar Yunanistan'ın üzerine gitmeyerek, boş alan vermiyor. Yunanistan bu maçlarda az pozisyonla ve duran toplarla sonuca gidiyor.
Norveç maçı (deplasmanda 2 gol) ve bizim Yunanistan'daki maçta yediğimiz golde savunma oyuncusu Kyrgiakos'un golleri duran top silahına örnektir. Avrupa Şampiyonası'nda finali getiren golü Çekler'e uzatma dakikalarının sonunda kornerden atan Dellas ; finalde kupayı getiren golün sahibi Charisteas duran toplardaki en etkili oyuncuları.
Bireysel, yaratıcı isimler olarak Karagounis, Samaras, Seitaridis, Gekas, Giannakopoulos iyi oyuncular. Ama tek başlarına oyunu çevirecek kadar etkin, oyun kontrolünü ellerinde bulunduracak ve bir takımı yenecek oyuncular değiller. Daha çok takım disiplini ve o günkü oyun kalitesine bağlı olarak sivrilen oyuncular.
KİLİT ADAM BASİNAS
Basinas duran toplar ve uzaktan şutlarla etkili. Ayrıca orta saha savunmasını kendi savunması ve öndeki oyuncuların kademeleri ile organize eden, takım savunmasının emniyet adamı. Kanatlarda sola göre, Seitaridis ile sağı daha ofansif kullanıyorlar.
Yüksek toplarla oynayan rakipleri, iyi savunan oyuncuları çok. Euro2004'te 2.02'lik Çek Koller'e yaptıkları savunma müthişti. Koller'in önüne de bir oyuncu koyup hemen hiç topa vurdurmadılar. Bunlarda ikinci topları da alarak yeni hücum şansını engellediler.
Atina'da kazandığımız ilk maçtaki performans ve oyunumuz en büyük referansımız. Yunan hücumcularının topla buluşmasını etkili bir şekilde önlemek, bu oyunculara her bölgede ve alanda öncelikleri alarak müdahale etmek onları oyundan düşürdü. Bu baskı ekip halinde maçın sonuna kadar sürdü. Ağır stoperlere de yapılan baskıyla rakibin orta alanla pas bağlantısı kesildi, oyun kurması engellendi. Kanat oyuncularına ve orta sahalarına da topla buluşurken etkili baskı uygulanınca derin boşluklar vermeden pas yolları kesildiğinden uzun toplara zorlandı .Böylece Yunanistan fazla pas hatası yapmaya zorlanarak oynatıldı. Bu alanlarda kazanılan toplarla hızlı oynanarak dengeleri hep bozuldu. Çıkışta pas hatasına zorlayarak kazanılan toplar sonrası Tümer ve Gökhan'ın uzaktan şutlarıyla atılan goller maçı bize getirdi.
Skorda geriye düşen Yunanistan risk almaya, fazla oyuncu ile atak yapmaya, dolayısı ile geniş ve derin kalmaya mecbur bırakıldı. Yunanistan'ın yenik durumda nasıl pozisyon vereceğini Gökdeniz'in dikine oyunu çok açık olarak gösterdi. Böyle bir duruma düşürülecek Yunanistan'ın üzerine, Hamit, Mehmet Topuz, Tuncay, Arda, Gökdeniz, Emre gibi oyuncuların driplingleri ve boş alanları oynama becerileri rakibe hiçbir şans bırakmayacaktır.
Aksi bir durumda duran toplar ve sonrası (ofansif, defansif ikinci toplar ve ribaundlar) sonucu belirler. Oyun kilitlenince tek çare duran topları ve sonrasını iyi oynamaktır. Tuncay ile attığımız ilk gol ve Yunanistan'ın bize attığı gol bariz ikinci top ve ribaund örneğidir.
O YÜREK BİZDE VAR
Üç neticesi olan futbolun bu gecesinde kazanan biz olalım. Diğer iki sonuçta da takımımızı alkışlama erdemliğini gösterip bu grubun son maçına kadar inancımızı, umudumuzu yitirmeyelim.
Unutmayalım! Yunanistan Avrupa Şampiyonu oldu. Futbolda bugün beslenecek her hedef, ufuk gerçekleşebilecek gerçeği içinde barındırır.
Bu beceri ve yürek, başta milli takımımızı yöneten teknik kadro, futbolcular ve yöneticilerde olmak üzere hepimizde mevcuttur.
Hedef her zaman bayrağımızı dalgalandırıp göğsümüzü kabartarak finalde, finallerde marşımızı hep bir ağızdan söylemektir. Allah yolunuzu açık etsin! Top sizi sevsin!..
Yayın tarihi: 17 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/17//haber,7B996D72D97D4CC28A04A7C3234C883A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.