Dün iki habere irkildim. İrkilmemek mümkün mü?
1-
Okul içinde el ele tutuşan öğretmen çifte dava açıldı. Yanlış okumadınız. İnsan önce el ele tutuştukları için dava açılmış sanıyor ama işin aslı öyle değil. Ortada toplumun değil bir matematik öğretmeninin sevgisizliği var. El ele tutuşan evli çifte öylesine içerlemiş ki, (Eminim içten içe o da birinin elini tutmak istiyordur.) davranışlarına dikkat etmeleri hususunda kendilerini uyarmış. Sonra zaten kavga çıkmış. Ne yalan söyleyeyim ben de olsam kavga çıkarırım. Kim ne karışır kiminle el ele tutuştuğuma? Üstelik evli bir çift. "Evli olmasalar ne olacak?" Orası ayrı bir yazı konusu. Uzun lafın kısası sevgiye öylesine düşmanız ki, anne babasının öpüştüğünü ilk kez gören çocuğun utanması gibi şefkatten rahatsız oluyoruz. Başkalarının mutluluğu batıyor sanki. Oysa etrafımızda sevgi gösterileri, şefkat anları ve birbirine dokunan bir aileyle büyüsek eminim el ele tutuşan bir çift böylesine korkutmaz bizi.
2-
Mahkeme "15 dakikada tecavüz olmaz" dedi. Tecavüz edilen zihinsel engelli bir genç kız. Tecavüz ettiği öne sürülen kişi ise akrabası. Akraba savunmasında "15 dakika yalnız kaldık, bu kadar kısa sürede ırzına geçmiş olamam" demiş ve beraat etmiş. Ben, hakime sormak istiyorum, acaba iyi bir tecavüz kaç dakikada gerçekleşir? Hani şöyle ağzımızı doldura doldura "Bu bir tecavüzdür" diyebilmemiz için bir saat yeter mi? Ya da iki saat? Yoksa dağa kaldırıp üç gün üst üste olursa daha mı inandırıcı gelir acaba?
Bugünkü Tüm Yazıları
Adam gibi tecavüz kaç dakikada olur?
Yayın tarihi: 17 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/17//haber,24D66F91F176495B9BD66104F7016781.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.