'Kara İnci' bir çocuk dizisi değil!

Macera ve dramın başarıyla harmanlandığı atv'nin yeni fantastik dizisi 'Kara İnci' yerli dizilere yeni bir soluk getirdi. Görsel efektleriyle ve animasyonlarıyla izleyenlerden tam not alan dizide Yetkin Dikinciler ve Ebru Özkan oynuyor. 'Gözyaşı Çetesi' dizisinden sonra yeniden birlikte kamera karşısına geçen ikiliye, Açelya Elmas, Tunca Aydoğan ve Alper Saldıran eşlik ediyor. Dizinin oyuncuları Yetkin Dikinciler, Ebru Özkan ve Açelya Elmas, 'Kara İnci'nin bir çocuk dizisi olmadığı, 7'den 70'e herkesi ekrana çekecek bir dizi olduğunu savunuyor.

* Kara İnci nasıl bir proje?
Yetkin Dikinciler: Fantastik bir proje. Büyük küçük herkesi içine alan ve hayal dünyasına götüren bir iş. Ayrıca Kara İnci'de fanteziyle beraber gerçek yaşamdaki bazı değerlerin altı da çiziliyor. Özellikle projeyi baştan beri düzenleyen Avşar Film ve yönetmenimiz Ersoy Güler buna dikkat etti.
Ebru Özkan: Geçmişteki Atlantis ve Maldek gezegenleri arasındaki bir güç savaşını anlatıyor. İnsanların sanayileşme ve daha iyi yaşam koşulları için doğanın dengesini nasıl bozdukları konu ediliyor.

DRAMATİK AKSİYON
* Ebru Hanım sizi ilk 'Gözyaşı Çetesi' adlı dizide tanıdık. Burada farklı karakterle izleyicinin karşısına çıktınız.
E.Ö.: Gözyaşı Çetesi'ndeki Deniz karakteri 20'li yaşlarda bir kadındı. Bu dizideki Seçil ise daha büyük bir kadın. Maldek gezegeninden gelen, bazı güçleri olan bir savaşçı. Canlandırdığım karakterin fantastik olması da benim için farklı oldu. İzleyici belki Deniz'den sonra bu kadar radikal bir değişim geçirmemi biraz yadırgayabilir ama yabancılaşmayacaktır.

* Bir yandan da öğrenciliğiniz devam ediyor...
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Oyunculuk Bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim. Yorucu ve zorlu bir tempo var.

* Türkiye'de fantastik diziler daha çok çocuklara hitap ediyor ve mizahi yönü ağır basıyor. Bu dizi biraz daha farklı sanırım?
Y.D.: 'Kara İnci' dramatik aksiyonu yok saymayan bir fantastik dizi. Bu projenin farklılığını ve değerini ortaya koyan nedenlerden biri de bu. Hiçbir zaman 'çocuk dizisi yapı yoruz, hadi hoplayalım, zıplayalım mantığımız yok'.
E.Ö.: Çocuk dizisi olarak algılamıyoruz ve algılatmak da istemiyoruz.

* Fantastik bir yapımda rol aldığınız için ilk başta endişeleriniz oldu mu?
E.Ö.: Kendi adıma olmadı. İlk kez yapılan bir işin içinde yer almaktan dolayı da çok memnunum.
Y.D.: Hayatta yapmak istediğiniz farklı şeyler olabilir. Korkabilirsiniz de... Ama yine de yapmaktan vazgeçmezsiniz. Korkunun ecele faydası yok. (Gülüyor)

4 BÖLÜM OYNUYORUM
* Peki gelen tepkiler nasıl?
E.Ö.: Gelen tepkiler gerçekten çok güzel. İzleyenler farklı ve alternatif bir iş olduğunu söylediler.
Y.D.: Bana "Yetkin Bey sizi 'Eşref Saati' dizisinin tanıtımlarında gördük. İki dizide birden mi oynuyorsunuz?" dediler. Cevap tabii ki 'hayır'. Hayatta prensip olarak gerçekten karşı olduğum bir durum bu... Bir aktör olarak seyirciyi belli bir karaktere inandırmaya çalışırken, ertesi hafta başka bir günde 'Bir de ben buyum' demek benim hoşuma giden bir durum değil. Benim buradaki varlığım sadece dört bölümdür. Bir nevi bunu konuk oyunculuk olarak sayabilirsiniz. Yeni bir dünya kurduğunu düşündüğüm bu projede destek vermek amacıyla görev aldım. Bu diziden sonra daha önceden planlandığı gibi, atv'de yayınlanan Fesupanallah'ın da yapımını üstelenen Pana Film'in dizisi 'Eşref Saati'nde seyircilerin karşısına çıkacağım.

* Eşref Saati adlı dizide nasıl bir karakteri canlandıracaksınız?
Orada Yavuz Bingöl'le beraber iki Eşref'ten biri olan Sarı Eşref'i canlandıracağım. Dizide göreneklerine, örf, adet ve törelerine sahip çıkan, modern zamanları geleneksel kafa yapılarıyla yaşamaya çalışan iki adamın hikayesi anlatılıyor.