En iyi yolu izledik, faiz indirimi garanti değil

Amerikan Merkez Bankası (Fed) 30-31 Ekim tarihleri arasında yapacağı faiz toplantısı öncesi 18 Eylül'de yarım puanlık faiz indirimi yaptığı toplantı ile ilgili tutanakları açıkladı. Toplantı tutanaklarında kredi çalkantısı ve finans piyasalarındaki sarsıntının, zararın ne kadar ciddi olduğunun belirsiz olmasına karşın ABD ekonomisini olumsuz etkileyebileceği kaygılarının Fed'i 50 baz puanlık indirim yapmaya ittiğini gösterdi.

'EN İYİ YOLU İZLEDİK'
Tutanaklarda, "Fed faiz oranlarını belirleyen kurulun bütün üyeleri, faizlerin 50 baz puan indirilerek yüzde 4.75'e düşürülmesinin olası bir zararı sınırlandırmak için izlenecek en iyi yol olduğu konusunda hemfikirdir. Enflasyonun durumu hafif gelişmiş gibi görünüyor ancak yatırımcılar ekstra faiz indirimlerinin garanti olduğunu düşünmemeli. Önümüzdeki dönemde izlenecek yol, ekonomik görünümün ve piyasaların nasıl ve hangi faktörlerden etkilendiğine bağlı olarak belirlenecektir. Doların keskin değer kayıbı enflasyon riskini yükseltebilir " denildi.

PİYASALAR HÂLÂ KIRILGAN
St. Louis Merkez Bankası Başkanı William Poole, Eylül ayı istihdam verisinin, ABD ekonomisinin görünümünün korkulduğu gibi kötüleşmediğini gösterdiğini,ancak koşulların kırılgan olmaya devam ettiğini belirtti. Poole, "Finans piyasaları istikrar kazanıyor gibi görünüyor ancak henüz normale dönmedi ve hâlâ kırılgan. Tahminde bulunan birçok kişi, büyüme beklentilerini düşürdü ve aşağı yönlü riskler arttı. Bununla birlikte şu anda elimizdeki en yeni veri olan Eylül ayı istihdam verisi, aşağı yönlü risklerin görüldüğüne işaret etmiyor" dedi. Poole'un atıfta bulunduğu Eylül ayı tarım dışı istihdam verisi beklenenden güçlü çıkmış ve 110 bin yeni istihdam yaratıldığını, aynı zamanda Temmuz ve Ağustos ayı verilerinin de revize edildiğini göstermişti. Boston Merkez Bankası Başkanı Eric Rosengren de menkul kıymetleştirilmiş ürünlerin yatırımcıların güvenleri yeniden sağlanana kadar bazı zorluklarla karşılaşması ihtimali olmasına karşın, finans piyasalarının son bir ayda geliştiğini belirtti. Rosengren, yatırımcıların riski yeniden değerlendirirken bunu bütün kıymetlere satış yaparak gerçekleştirmediklerini ve kısa vadeli tahvil piyasasındaki etkilere rağmen, gelişmekte olan piyasaların ve borsaların az etkilendiklerini belirterek, "Bu, genel olarak riskli varlıkları elinde bulundurma isteğindeki bir değişiklikten çok likidite sorunları ile ilişkili" dedi. Tutanakların açıklanmasının ardından önceki gün ABD borsaları tarihi seviyelere yükseldi. Dow Jones Endeksi tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı.