Albüm, televizyon programları, röportajlar derken Ferhat Göçer'in yıldızı parlayınca dedikodular da başladı. Eski eşinden yapımcısına kadar herkes sözleşmişcesine sanki ondan intikam almaya çalışıyor.
Yine bir linçtir gidiyor. Hedefte bu kez Ferhat Göçer var. Ne sahtekârlığı kaldı ne de cimriliği... Hatta işi öylesine abarttılar ki müzisyen bile değilmiş de bize öyle yutturulmuş. İyi doktor değilmiş de Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde çalışmayı hak etmiyormuş, falan filan. Hepsi bence mide bulandırıcı. Ferhat Göçer ile tanışmıyorum. Onu ilk kez Q-Jazz Bar'da dinlemiştim. Müthiş bir program yapıyordu. Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Türkçe söylüyordu. Acayip güzel bir sahnesi vardı. Gece geç vakitlere kadar ayakta durmaya bile aldırmamıştım. Sadece ben mi, herkes yerinde hoplayıp zıplıyordu. Bir fısıltı dolaşıyordu. "Adam aslında doktormuş iyi mi? Ne ses ama!'' Bir süre sonra ünü Q-Jazz Bar'ı aştı. Önce gazete röportajları başladı. Ardından televizyon programları. Önemli gecelerde sahne almaya başladı. Ne zaman bir açılışa gitsem ya da ünlü bir markanın veya bir holdingin gecesine katılsam Ferhat Göçer'e rastlıyordum. Herkes sesinden ve sahnesinden öylesine etkileniyordu ki... Sonra albüm geldi, televizyon programları fazlalaştı. En sonunda kendisi de yaptı bir program zaten. Gelmek istediğim nokta başka... Albümünün yapımcısı Ercan Saatçi diyor ki: ''Albümünü çıkarttıktan sonra bambaşka bir insan oldu. Çocuğu doğru konumlandırdık. Dedik ki 'Kardeşim seni sosyetede bir yere oturtacağız, oradan tabana yayılacaksın.' Ferhat, tenor falan değil, teknik olarak iyi bir şarkıcı bile değil.'' Aslında biz milletçe alışkınız yapımcı-sanatçı kavgalarına ama... Ercan Saatçi'ye sormazlar mı? "Madem şarkıcı değildi, niye bize öyleymiş gibi kazıkladın?" Aslında ortada kazıklama falan yok. Ferhat Göçer, bal gibi de şarkıcı. Üstelik sahnesi değme şarkıcılara beş basar. Sezen Aksu'nun
Gidemem şarkısını hâlâ ondan dinliyorum örneğin ben.
* Ortada düpedüz linç var diyorum ya, boşuna değil. Ferhat Göçer bence, kariyerinin tek büyük hatasını Kayahan'a saldırarak yaptı. Yakışmadı. Usta da affetmedi zaten. Önce bir ödül için kendi albümünü satın aldığını ispatladı, sonrası çorap söküğü... Ardından Ferhat Göçer'in özel hayatı gündeme geldi. "Sanatçı adam, ailesiyle kameraların önüne geçmez,'' diyen Göçer, aslında ilk eşiyle problemler yaşıyordu. İşin bu tarafı da beni ilgilendirmiyor. Diyeceğim başka. Geçenlerde gazeteci sevgili Gülşen Yüksel, Ferhat Göçer'in boşandığı eşi ile konuştu. (Bu arada Gülşen o kadar iyi işler yapıyor ki... Bazen bir köşede tıkılıp kalıyormuş diye düşünüyorum.) Bakın eski eş neler dedi? "Beni birkaç kez aldattı, yakaladım. Hamileliğimin sekizinci ayında ihanete uğrayınca evliliğim bitti. Ferhat, benimleyken tırtıldı sonra kelebek oldu. Ama kelebeklerin ömrü yedi gündür, tekrar tırtıl olduğunda ne yapacak merak ediyorum. Ferhat, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde çalışmayı hak etmiyor. Onun yerinde, orada çalışması gereken binlerce insan var. Kazandığı parayı birinci cerrahiye bıraktığı için Ferhat'ı orada koruyorlar.'' Adam karısını aldatır aldatmaz, kendileri halleşsinler, olan çocuğa oluyor orası ayrı. Peki bu, "Hastanede çalışmayı hak etmiyor," ne demek? Adam doktor değil mi? Üstelik kollanmasının perde arkasında, kazandığı parayı hastaneye bağışlaması varmış. Vay vay vay! Adam kazandığı parayı hastaneye bağışlıyormuş. Ne ayıp! Şaka mı ediyorsunuz? "Ferhat Göçer harika adamdır, şöyle iyidir, böyle iyidir,'' demiyorum, çünkü tanımıyorum. Ama bildiğim iyi bir şarkıcı olduğu. Birinin üzerine böyle gidilmez ki. Doktor değilsin, şarkıcı değilsin, hatta sesin bile yok. Oldu kardeşim! Köşesine çekilip otursa, memnun mu olacağız? Birileri herhalde Ferhat Göçer için düğmeye bastı. Ya da sanat dünyasında sivrilmenin bedeli bu. Bilmiyorum. Başarılı olan asla alkışlanmıyor, taşlanıyor! Ama milyonlar yine de keyifle dinliyor Göçer'i. Bazen insanın öyle üstüne gelirler ki... Aldırmamak lazım. Kimseyi de silmeyin sakın. Sezen Aksu'nun yazdığı, Ferhat Göçer'in söylediği gibi... "Bazen daha fazladır her şey / Bir eşikten atlar insan / Yüzüne bakmak istemez yaşamın / O kadar azalmıştır anlam / O zaman hemen git radyoyu aç bi şarkı tut / Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor / Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar / Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor / Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün / Ayrılıktan kaçılmıyor / Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür / Ömür imtihanla geçiyor / Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem / Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir / Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem / Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir."
Bugünkü Tüm Yazıları
Ferhat Göçer şarkıcı da doktor da değilmiş!
Yayın tarihi: 7 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/07/pz/haber,4DEC5D1621A0441F8BE95F74F41383C2.html
Tüm hakları saklıdır.