Yaşadığımız sürece çeşitli kararlar vermek zorundayız. Bu kararları verirken, çocukluğumuzdan başlayarak bize öğretilen becerileri, düşünce sistemini kullanırız. Başlangıçta, dünyaya gelişimiz dahil olmak üzere kararları bizim adımıza başkaları verir. Gelişip, büyüdükçe kendi kararlarımızı kendimizin alması ve bunun getirdiği sorumlulukları da öğrenmemiz beklenir. Karar alan, kararın sonuçlarından doğan bedeli de öder. Bu nedenle karar almak kadar, sonuçlarına katlanma sorumluluğunu da öğrenmemiz gerekir. Büyürken ailelerimizin çoğu, bu gerçeği göz ardı ederek, kararları bizim adımıza vermeğe devam eder. Karnımız aç mı, üşüdük mü, ders çalışmamız gerekiyor mu? Liste uzayıp gider.
RENKLİ UFUKLAR ARAŞTIRMASI Viza Europe ve visa üyesi Türk bankalarıyla Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı tarafından 15-20 yaş arası ergenler arasında bir araştırma yapılmış. Bu, 'Düşünebilen Çocuklar', 'Kariyer Yolculuğuma Başlıyorum' ve 'Nesilden Nesile' isimli üç projeyi kapsayan bir kampanya. Araştırmanın sonuçlarında ilgi çekici ve düşündürücü bulgular var. Buna göre; çocuğun hangi okula gideceğine ve hangi mesleği seçeceğine çoğunlukla aileler karar veriyor. Ergenler, güvenceli ve kazançlı işler peşindeler. Herkesin iyi bir ücret alma hakkı olduğunu düşünüyorlar. Yani kazancın, çalışma ve değer katmayla ilgili bağlantısının büyük çoğunluk farkında bile değil. Bilgiye ulaşmak için internet kullanıyorlar, ama oradan ulaştıkları ilk bilgiyle yetiniyorlar. Araştırmak, kitap karıştırmak, sorgulamak çok düşük oranlarda görülüyor. Ve belki de tüm bunların sonucu olarak, akıl yürütme, neden-sonuç ilişkisi kurma, düşünme becerileri çok düşük. Projeler, tüm bunları geliştirmeye yönelik. Eğer biraz olsun başarılırsa, bir sonraki nesil, yazgısını başkalarının eline bırakıp, sonra yakınan bir toplum olmaktan kurtulabilir.
ERİŞKİNLERİN KARARLARI Erişkinleri eğitmek zordur. Bunu yapabilmek için güç ve direnç gerekir. Bu projelerde benim umudum, ergenlerden çok erişkinler için. Çünkü onları etkileyebilecek güç ve direnç ergenlerde var. Onlar değişirse, büyükleri de değiştirebilirler. Araştırma sonunda ergenlerin yaklaşık yüzde 80'i gelecekten ümitli olduklarını söylemiş. Ben de ergenlerden ümitliyim. Hiç çalışmadan para kazanmayı, kolayca ünlü olmayı zekâ sayan, okumaya üşenip, hap şeklinde bilgi isteyen ve başkalarının söylediklerine inanan, kendi kimlikleriyle değil ulaştıkları koltuklarıyla kendilerine değer biçen, mesleki saygınlıkları, başkalarının hakları, hatta ülkelerinin temelleri gasp edilirken emeksiz kazandıkları yerden vazgeçemeyen, özgürlüklerini ve doğru bildiklerini savunmalarını engelleyenlerle çıkar uğruna işbirliği yapan, sonra da saygınlık ve başarıdan bahseden büyüklerini örnek almayacaklarından ümitliyim. Onlar 'Renkli ufukların', benlik değerlerini kaybederek, çalışmadan ya da mesleklerini kötüye kullanarak kazanılan şöhret ve para olmadığını bilecek, kendi kararlarını alıp, gerekirse bedelini ödeyebilecek kadar donanımlı olacaklar. Yeter ki destekleyelim, yeter ki doğru örnekler olalım, yeter ki onlara olanak sunalım. O zaman ufuklar gerçekten aklın, bilginin ve saygınlığın renklerine boyanır.
Yayın tarihi: 6 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/06/ct/semerci.html
Tüm hakları saklıdır.