Futbolda "Yazık" kelimesinin ne anlama geldiğini dün gece gördük. Oysa devre arasında cephemizde yüzler nasıl da haklı olarak gülüyordu. Avrupa'da hep özlediğimiz 'futbol şansı' yüzümüze gülmüştü. 9'da CSKA defansının yanlış uzaklaştırdığı top Alex'e gelmiş, o da usta bir fırsatçılıkla F.Bahçe'yi öne geçirmişti. Sonrasında Carlos çıktı sahaya. Devre bitene kadar oyunu yönlendiren isim oldu. Gerektiğinde yavaşlattı, gerektiğinde hızlandırdı. O da Avrupa'da özlenen 'gerçek' yıldızdı. Devre bittiğinde F.Bahçe'ye 'Avrupalı' kıyafetinin ne kadar da yakıştığını konuşuyorduk. Kezman'ın etkisizliği bile silinirken başarılı savunmayla Volkan'a top bile gelmiyordu neredeyse. Ama ikinci yarı... Bir kader adamı daha ortaya çıktı F.Bahçe'de. O da Edu. Önce 49'da kısa geri pasını Krasic, Volkan'ı geçerek değerlendirdi. Sonra 52'de Vagner'i düşürerek penaltı yarattı. Aynı Vagner 53'te skoru 2-1 yaptı. Takım kimliğinde hata yapmayan temsilcimizi bir oyuncusunun bireysel hataları yıkmıştı. Zico kulübeye yöneldi.
FENER HAVASINI KORUYOR
2-1 sonrası karşılıklı pozisyonlar vardı zevkle izlenen. Deplasmanda oynayan F.Bahçe dünkü takım kimliğiyle en azından bir beraberliği hak etmişti diye üzülürken 85'te Deivid'in şutu bizi yeniden sevindirdi. Maç 2-2 bitti. Ama bu kadar basit hatalardan sonra galibiyeti kaçırmış olan taraf F.Bahçe'ydi. Futbolda her şeyin olduğunu bir kez daha gördük. Edu'ya haklı olarak çok yüklenilecektir ama aynı oyuncunun ilk yarıda zamanındaki müdahalelerini gözardı etmek haksızlık olur. Fenerbahçe gruptaki avantajını koruyor. Avrupa'daki havasını da...
Yayın tarihi: 3 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/03//haber,CA4C514F8C3749BD98A1CFD3B4C5BDEB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.