kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Erdoğan 'happened' demedi"

Yeni Haber
Wall Street Journal Gazetesi kıdemli editörlerlerinden Robert Pollock, Başbakan Tayyip Erdoğan ile yapmış olduğu röportajının yer aldığı son yazısının Türkiye'de yanlış anlaşılmaya yol açmasından duyduğu üzüntü ve rahatsızlığı dile getirerek "Yanlış anlaşıldım" dedi.

Pollock, Başbakan Erdoğan'la röportajında "Başbakan bana 'Happened' (yaşandı, oldu) diye bir kelime kullanmadı. Ben 'Happened'' kelimesinini Başbakan Erdoğan'ın bana anlattıklarının özetlemek için kullandım" dedi.

"BAŞBAKAN ATATÜRK'Ü ELEŞTİRMEDİ"

Robert Pollock şöyle konuştu:
"Ben Başbakan Erdoğan'ın Atatürk ile ilgili görüşlerini almak istedim. Eleştirisel veya onun takdir ettiği yönlerini sordum. Başbakan, Atatürk'ü ne eleştirdi, ne de takdir eden sözcükler kullandı. Bana sorduğum sorunun yerine 1924 Anayasası'nın tarihini anlattı. Bende yazımda, onun bana aktardığı tarihi olayla ilgili bilginin içeriğini tamamiyle yazmaktan ziyade tarihte böyle bir sivil anayasa örneği var anlamında geçmişte böyle bir anayasa yapıldığını belirtmek üzere tırnak içinde 'happened' diyerek belirttim.

Bu 'happened' kelimesi Başbakandan gelmedi. O benim kullandığım bir kelime ve bu kelime ile ben 1924 Anayası hakkında bir fikir yürütmüyorum. Başbakan da söz konusu Anayasa hakkında bir fikir yürütmedi yanlızca tarihteki bir dönemi bana anlattı"
Pollock, 1924 Anayasası hakkında Başbakanın ve kendisinin herhangi bir fikir yürütmediklerini, Başbakanın sadece tarihi bir süreci kendisine bilgi olarak aktardığını ve de kendisinin yazısında "happened" kelimesi ile 1924'te böyle bir anayasa yapılmıştı demek istediğini söyledi.

"AMERİKAN KÜLTÜRÜNE VAKIF OLMAK"

Pollock yazısının yanlış anlamaya yol açmasından rahatsız olduğunu da belirterek, yazısında ne demek istediğini "Amerikan kültürüne vakıf" herkesin kolayca anlayabileceğini vurguladı.

Pollock "Amerikan kültürüne vakıf" olan herkesten kastının, Amerikan doğumlu ya da Amerika'da köklü bir eğitim görmenin yanısıra Amerikalılarla iç içe yaşayarak onların yaşam ve konuşma tarzını benimsemiş kişiler olduğunu belirterek "Yerine göre bir İngiliz ya da Avusturalyalı dahi bazı hallerde bir Amerikalının tam olarak ne söylemek istediğini anlayamayabiliyor" şeklinde konuştu.

"YAKINDAN İZLENMİYORSA HATA YAPILIR"

Konuyla ilgili görüşlerini belirten Amerikalı editörler de ' Wall Street Journal gazetesi gibi ABD'de önemli bir yeri olan gazetenin kullandığı deyimleri anlamak için ABD'nin iç ve dış politikasının inceliklerini biliyor olmanın yanısıra hangi amaçla kullanıldığını ayırtetmek için de ülke hakkında son günlerdeki gelişmeleri yakından takip ediyor olmak çok önemlidir.

Aksi takdirde ne kadar İngilizce bilseniz ve hatta ne kadar Amerikan kültürü ile iç içe yaşıyor olsanız yine konuyu anlamama ya da yanlış anlama olasılığınız vardır. Bu her ülke için geçerlidir ancak Amerika'da yüksek ve uzun süreli eğitim görmüş olmayan ve Amerikan kültürünü yaşıyor olmayan kişilerin Wall Street Journal, New York Times, Washington Post, Los Angeles Times gibi gündem belirleyen siyasi gazetelerin, üstelik editörleri tarafından yazılmış yazıları idrak etmeleri vurgulanan noktaları belirlemeleri her zaman mümkün olmamaktadır. Bu da uzmanlık isteyen bir iştir" görüşünü ifade ettiler.

"KAÇ KİŞİ ANLAYABİLİR"

Pollock konumundaki editörlerle uzun süre yakın ilişkide olan bir yetkili de ABD'de siyasal bilgiler eğitimi almamış birinin Pollock türünden siyasi konulara ve politikalara vakıf profesyonellerin ortaya attıkları ya da savundukları bazı fikirlerin hangi temele dayalı olarak ele alındığını bilme olasılığının ne kadar zayıf olabileceğine dikkat çekti.
Aynı yetkili, "Bu olayda görüldüğü gibi 'happened" kelimesinin neye istinaden kullanıldığı, neden tırnak içine alındığını doğru bilen ya da anlayan kaç kişi vardır acaba?" diye konuştu.

(ANKA)