Alman hocaların yıldız takıntıları
Cruyff'lu Ajax 70'li yıllarda Avrupa'yı titretiyordu. Ajax, Avrupa futbolunun efsane takımı olmuştu. Önüne çıkanı ezip geçiyordu.
Hollandalı gazeteciler Cruyff ve arkadaşlarını önemli bir maç öncesi "Oturak Alemi"nde yakaladı. Olay manşetlerdeydi. Medya, Kovacs'ın önünü kesti, sorular yağmur gibiydi. Kovacs'ın verdiği cevap Hollandalı gazetecileri çok şaşırttı:
"Futbolcuların özel yaşantısı beni ilgilendirmez. Ben futbolcunun saha performansına bakarım." Kovacs'ın futbolcularını asıp keseceğini uman medya bu açıklama karşısında önce dondu, sonra da çark etti.
Ve manşetlere bu kez şu başlıklar çıktı: Ajax'ta alem serbest. Futbolcular, "Ne yapıp yaparız, sahada futbolumuzu oynarız" diyor. Cruyff ve arkadaşlarını koruyan hocaları Kovacs'ın tavrı Ajax'ı, birlikteleri boyunca hep zirveye taşıdı.
Galatasaray'da Derwall-Mustafa Denizli dönemiydi. Alemlerin adamı Arif Kocabıyık sabah 10.30'daki idmana 1 saat gecikti. Antrenmana çıkarken gazeteciler Arif'e, " Gece yine alemdeydin galiba uyanamadım " diye takıldı. Bu konuşmalara kulak kabartan Denizli gür bir sesle Arif'e, " Sana yarım saat izin verdim yine geç kaldın çabuk antrenmana" diye seslendi. Denizli'nin idman sonrası Arif'e ağır dille konuştuğunu biliyorum. Ama oyuncusunu medyanın kucağına atmadı. G.Saray'ın menfaatlerini korumak için Arif'e ceza vermedi..
Ülke: İngiltere... Şehir: Manchester... Portekiz'in dünyaya sunduğu yıldızı Cristiano Ronaldo, Manchester United'ta birlikte oynadığı vatandaşları Anderson ve Nani ile alem yaparken medyaya yakalandı. Disipliniyle tanınan ve David Beckham'ın kafasına ayakkabı fırlatıp kaşını yaran ünlü menajer Alex Ferguson medya tarafından "Hesap ver" dercesine sorguya alındı. Ferguson'un gazetecileri şaşırtan açıklaması ilginçti: "Ronaldo vatandaşlarını İngiltere'ye adapte etmeye çalışıyor"
Ferguson Ronaldo, Anderson ve Nani'ye kadro dışı cezası vermedi. Çünkü vereceği cezayla Manchester United'a ceza vereceğinin bilincindeydi. Otoriter Ferguson belki kan kusacak kadar sinirlendi ama medyaya "Kızılcık şurubu içtim" dedi. Bunu da Manchester United'ın çıkarları için yaptı.
Verdiğim üç örnekte de Kovacs, Denizli ve Ferguson'un kulüplerini düşünme adına hareket ettiklerini ve yıldız futbolcularla nasıl geçindiklerini anlattım.. Teknik adam kompleksi olmayacak. Kriz anında nasıl analiz yapılabileceğini bilecek. Alacağı veya vereceği kararların kulübe sağlayacağı yararları veya vereceği zararları çok iyi hesap edecek..
Teknik adam liderdir. Bir lider, başkalarının gördüğünden daha fazlasını gören, başkalarının gördüğünden daha uzağını gören ve başkalarından daha önce gören kişidir...
Bugün Galatasaray taraftarına "Sizin için Kalli mi, yoksa Lincoln mu önemli?" diye sorsalar çoğunluğun cevabı "Lincoln" olur. Galatasaray forumlarına baktığınızda da böyle bir cevabın karşılığı olan yorumlar bulursunuz. Beşiktaş maçı öncesi yaşanan kadro dışı skandalı Kalli'nin kaprisi olduğu kadar, görmediği olayı kendisine anlatanın da suçudur. Kamp sırasında bulunmayan futbolcudan sorumlu kişiler de skandal karardan sorumludur.
Sayın Adnan Sezgin'in basın toplantısı sırasındaki şaşkın ruh hali ve vücut kimyası ile Sayın Adnan Polat'ın maç öncesi Hakan Şükür ve Lincoln'e gösterdiği sevgi gösterisi, Kalli'nin aldığı kararlara katılmadıklarının bir ifadesidir. Galatasaray zaten hep iyi gittiği dönemlerde gereksiz kaosların içine düşmeyi alışkanlık haline getirebilen bir kulüptür. Bu hareketin adı kendi kendine kurşun sıkmaktır. Bu tür kaoslar Alman teknik adamların görev yaptığı takımlarda sık yaşanır. Örnek mi?
Lorant-Ortega, Daum-Hooijdonk, Daum-Alex, Kalli-Boliç, Kalli-Lincoln, Kalli-Hakan Şükür. Alman teknik adamların nedense yıldız oyunculara karşı hep takıntısı vardır. Bunun nedeni; Alman futbolunun sistem ve disipline dayalı olmasıdır. Bu hamur içinde yoğrulmaları bazı kararları verirken esnek ve hoşgörülü olmalarını engeller. Almanya'da başta Beckenbauer, Müller, Rummenige, Klinsmann, Breitner gibi bir çok yıldız oyuncu yetişmiştir. Ama Almanya'nın dünya futboluna sunduğu bir "10 numara" yoktur. Çünkü Almanya'da disipline dayalı makine düzeninde çalışan takım oyunu hep ön planda olmuştur. Bu düşünceyle Milli Takımlar düzeyinde başarı adına istikrarı yakalamışlar ama kulüp bazında istikrarı yakalayamamıştır.
Kalli operasyonuyla Galatasaray'da taşlar yerinden oynamıştır. Lincoln ve Hakan'ın psikolojisi bozulmuştur. Operasyonu engelleme adına pasif kalan yöneticiler geleceği kurtarma adına futbolculara yakın olmalıdır. Galatasaray'da, "Kol kırılır yen içinde" felsefesi hep önde olmuştur. Olayı Kalli'ye sızdıran ve kaosa neden kişi de cezalandırılmalıdır. Kalli için disiplin ne kadar önemliyse Galatasaray'ın menfatlerinin de önemli olduğunu bilinmelidir.
Yayın tarihi: 1 Ekim 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/01//haber,8970FAB94D9B4BF49B01E38DCD482917.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.