'Darbe ülkesi değiliz'

Başbakan Tayyip Erdoğan, New York'tan ayrılmadan önce Marriot Otel'de ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Erdoğan, bir soru üzerine "Türkiye artık darbeler ülkesi olarak anılmayacak. Bunu böyle biliniz" dedi. Marriot Otel'deki sohbet sırasında Başbakan Erdoğan ile Türk vatandaşlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Bir kadın vatandaş, Osmanlı'nın İspanya'dan kaçan Musevilere sahip çıkmasıyla başlayan tarihsel süreci anlatarak, ABD'de yaşayan Musevi lobisinin Ermeni soykırımı iddiaları konusundaki tutum değişikliğini eleştirdi. Erdoğan, söz alarak kendisine soru soran vatandaşların soyadlarından memleketlerini tahmin etti. Nihat Güllüce adlı vatandaş ismini söyleyince Erdoğan, "Erzurumlu musun?" diye sordu. Vatandaşın, "evet" demesi üzerine salondakiler şaşkınlık yaşadı. Giresunlu olan Sevgi Akarçeşme adlı vatandaşın memleketini de bilen Erdoğan, salondakilerin şaşkınlıklarını artırdı. Erdoğan, kendisini uzun uzun tanıtan Akarçeşme'ye, "Mahalle adresini de öğrenmeyelim" diye espri yaptı. Erdoğan Siirtli bir vatandaşa da "Siz mi Siirtlisiniz yoksa anneniz mi?" diye sordu. Vatandaş, "Ben Siirtliyim. Eşiniz hanımefendiye selam" dedi.

'DARBE İSTEMİYORUM'
İsmail Vardal adlı bir vatandaş ise, "Beni size oyumu emanet verdim. Bir ülkücü olarak oyumu tarttım verdim. Neden Türkiye'de emekli generaller darbe yapmak istiyorlar?" diye sordu. Erdoğan bunun üzerine, "Emekli bir zatın darbe arzusu varmış" dedi. Vatandaşların, "Darbe istemiyoruz" sözleri üzerine Erdoğan şöyle konuştu: "Sağolun, ben de darbe istemiyorum. Öyle bir derdimiz yok zaten. Türkiye artık bir darbeler ülkesi olarak anılmayacak. Bunu böyle bilin. Türkiye tercihini yapmıştır ve bunun adı demokrasidir. Zaman zaman bu tür çığırtkanlıklar içinde olanlar menfaatleri zedelenenlerdir. Eğer farklılıkları zenginlik olarak görebilirsek, demokrasiyi, laikliği, sosyal ve hukuk devleti anlayışımızı tam manasıyla yerine oturtursak bir çok şey çözülecektir."

DEMOKRASİ DE ARAÇTIR
Erdoğan, "Türkiye farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, özel alan-kamusal alan ayrımının yapılmadığı bir ülke ne zaman olacak?" diye soran vatandaşa şu karşılığı verdi: "16 Mayıs süreci sivilleşmeden rahatsız olanlardan kaynaklanan bir dönemdi. Biz, demokrasi, sivilleşme neyi gerektiriyorsa bunları yapmakta kararlıyız. Biz demokrasiyi bir amaç olarak değil, araç olarak görüyoruz. Demokrasi insanımızın mutluluğu için araçtır. Dinler de araçtır, amaç insanın mutluluğudur." Erdoğan, niçin siyasete girdiğini soran bir vatandaşa şu yanıtı verdi: "Siyaset şu ana kadar 40 senemi aldı. Siyaset insan ve toplum yönetme sanatıdır. Ülkesi için, milleti için dürüstse kendisini feda etme sanatıdır. Bir cefa için eza için yapılıyorsa katlanılır. Aksi durumda yolsuzluk olur. 18 yaşından beri bu işin içindeyim. Tepeden inme, yukarıdan gelmedim."