Dövmek ne kelime, hayatı burnundan getirir, sürüm sürüm süründürür. Sonra da çıkıp üzerinde tepinebilir. Üstelik, içimizden bir Allahın kulu bile kalkıp adamı Şahika'nın elinden almaz. Çünkü büyük bir ihtimalle o an yine gülme krizi geçiriyor oluruz... Yine ilginç olayların, sağlam bir ayrılığın yaşandığı 'Avrupa Yakası', sezona merhaba dedi. Geçtiğimiz hafta yayınlanan yeni sezon ilk bölümünü, oyuncularla birlikte izledim. Gerçekten enteresan bir deneyimdi.
GÜLSE GÜÇLÜ KADIN Öncelikle, Gülse Birsel'in kriz yönetim teknikleri gerçekten kutlanmayı hak ediyor. Gerçi Peker Açıkalın ile aralarında ne yaşandığını hala tam olarak bilmiyoruz ama Peker gibi bir sonraki adımı tam olarak tahmin edilemeyen bir insan ile basın önünde birbirine girmeden yollarını ayırmayı başarması ve tabii Ata Demirer gibi bir kaybın arkasından soğukkanlılığı ve cesaretini kaybetmeden yoluna devam edebilmesi televizyon dünyasının az sayıda güçlü kadınından biri olması dolayısıyla heyecan vericiydi. Bu sezon ise Binnur Kaya'nın canlandırdığı Şahika karakteri kesinlikle çok başarılı, orijinal yani kısaca çok komik! Bir kere bu tiplemede özellikle şive işine sığınılmamış olması çok önemli. Çünkü biliyoruz ki, bizler şivelere hele de Nişantaşı'nın göbeğine ışınlanmış şivelere çok gülüyoruz. Dolayısıyla bu, güldürmenin kısa yolu. Ama Şahika karakteri, gerçekten karakteri ile güldürüyor. Binnur ise, son birkaç sezondur izlediğimiz Antep şiveli karakteri o kadar çabuk geride bıraktı ki, insanın içinden alkışlamak geliyor. Zaten, ilk bölümü izlediğimiz gece özellikle Cem Yılmaz, Binnur'a ve tabii bir de Burhan Altıntop'a gülmekten kırıldı. Bolca da alkış yolladı. Tabii, diziyi sağ yanınızda Gülse, arka üçlü de Engin Günaydın, sağda yukarıda (Sinan Çetin'in bahçesindeki oyun alanının yüksek seyirci banklarında oturdu ve kahkahaları Cihangir'i inim inim inletti) Levent Üzümcü ve geri kalan alanlara homojen olarak serpiştirilmiş ekip üyeleriyle izleyince, insan gerçek ile kurguyu birbirine karıştırıyor. Dizi arası ilk reklam girdiğinde kalkıp biraz yemek alayım kendime dedim, Engin Günaydın ile karşılaştık. Birkaç saniye önce gülmekten öldüğüm Burhan Altıntop karşımdaydı işte... İçimden boynuna sarılıp kutlamak geldi. Hareketimin absürdlüğünü fark edip "Rahşan dur, kıyma kendine!" dediğimde artık Engin'in boynundaydım. Ben de koyverdim. Sıkıca sarıldım. Tebrik ettim. Sonra biraz sohbet ettik. Şu cümlesi beni şaşırttı: "Avrupa Yakası'nın omurgası öyle sağlam ki, ben bile ayrılsam çok sarsılmaz."
BU EKİP TEK YÜREK Zaten galiba dizinin başarısının önemli sebeplerinden biri de bu ekibin tek yürek olması ve alçakgönüllülüğü... Kadınlarla gurur duyan not: Gülse ve Binnur'un başarısını "Kadından Komedyen Olmaz" diyen sevgili meslektaşıma gönderiyorum:) Merakla Bekleyen not: İlk bölümde Gürgen Öz, çok da göz doldurmadı. Ama Gülse, ona yazdığı karakterin ikinci bölümde daha iyi oturduğunu söylüyor. Bekleyeceğiz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Şahika, Burhan Altıntop'u döver mi?
Yayın tarihi: 25 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/25/gny/gulsan.html
Tüm hakları saklıdır.