Doların erimesi dünyayı nasıl etkilecek?
Euro/dolar paritesi 1.4120 seviyesi ile yeni rekor kırdı. Euro son zamanlarda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz oranlarını 50 baz puan düşürmesine karşın, euro bölgesinde faiz oranlarının değişmeden kalması, hatta belki yükselmesi beklentisi ile güçlendi.
ABD borsalarının yüksek açılması ve yatırımcıların risk alma iştahının artması sonrası lira valörlü işlemlerde dolar karşısında 1.2220 YTL seviyesine kadar yükselirken, faiz de pazartesi valörlü işlemlerde gerilemeye devam etti.
BORSA YÜZDE 0.63 DÜŞTÜ
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 219,13 puan artarak 53.882,14 puandan
kapandı.
Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,41 değer kazandı.İlk seanstaki 119,95 puanlık artış dikkate alındığında, Borsa endeksi
günün tamamında 339,08 puan yükseldi.Hisse senetlerinin günlük ortalama değer artışı yüzde 0,63 oldu.
Merkez Bankası kapanış kurlarına göre lira, dolar ve euroya göre sırasıyla yüzde 0.24 ve yüzde 0.08 değer kazandı. Merkez Bankası gösterge dolar kurunu 1.2277/1.2336 YTL, euro kurunu 1.7270/1.7353 YTL, pariteyi de 1.4067 olarak açıkladı. Buna göre, yılbaşından bu yana liranın dolar karşısındaki değer artışı yüzde 14.49; euroya göre ise yüzde 7.21 oldu.
Bankalararası piyasada da en iyi dolar alış ve satış kotasyonları düne göre yüzde 0.2 düşüşle 1.2325/40 YTL'den kapandı. Dolar kotasyonları 1703 itibariyle 1.2255/60 YTL seviyesinde bulunuyordu.
Bir döviz işlemcisi, "1.23 kırıldıktan sonra alıcılar piyasadan çekildi. Dolayısıyla düşüş hızlı oldu. Yabancıların tamamı satıcı konumunda. Ayrıca Dow Jones futures artı 95'e kadar çıktı, 10 yıllık ABD tahvili de yüzde 4.69'un üzerine çıktı. Yurtdışında bir olumsuzluk olmazsa 1.20'yi göreceğiz herhalde" dedi.
Bankacılar, kaynak girişinin devam etmesi halinde Merkez Bankası'nın yeniden döviz alım miktarını artırabileceğini söylediler.
Merkez Bankası, seçimlerinin ertesinde 25 Temmuz itibariyle döviz alım ihalelerindeki alım miktarını 40 milyon dolar ihalede 80 milyon dolar da opsiyonda olmak üzere toplamda 120 milyon dolara çıkarmış ancak global likidite problemleri üzerine 15 Ağustos itibariyle yeniden 15 milyon dolar ihalede 30 milyon dolar opsiyonda olmak üzere 45 milyon dolara düşürmüştü.
Bankalararası piyasada spotta yüzde 16.94'ten kapanan gösterge kıymetin ortalama bileşik faizi valörlü işlemlerde yüzde 16.78'e geriledi.
FED'İN TAVRI IRAK İŞGALİNİ NASIL ETKİLEYECEK?
Uzmanlar, Irak ve Afganistan işgallerinin maliyetini ekonomide "güçlü dolar-yüksek faiz" politikaları ile karşılayan ABD'nin, doların hızla değer kaybettiği bu dönemde savaşa dayalı politik çizgisini kısmen terk edebileceğini belirtiyor.
Amerikan Merkez Bankası FED'in 18 Eylül'de aldığı 50 baz puanlı faiz indirimi kararı, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok piyasaya rahat nefes aldırırken, ABD dış siyasetini etkileyecek bir değişimin de habercisi oldu.
Uzmanlar, Irak ve Afganistan işgallerinin maliyetini büyük oranda "güçlü dolar-yüksek faiz" politikaları ile karşılayan ABD'nin, doların hızla değer kaybettiği bu dönemde savaşa dayalı politik çizgisini kısmen terk edebileceğini belirtiyor. Geçtiğimiz günlerde Başkan Bush'un Irak'tan kademeli olarak asker çekileceğini açıklaması ve önümüzdeki dönemde ABD Başkanı seçilmesi beklenen Hillary Clinton'un "kovboy diplomasisi bitti" sözleri ise bu tezin doğruluğunu güçlendiriyor.
"SINIRÖTESİ OPERASYONLAR GERİLEYEBİLİR"
ABD ekonomisi ve siyasetindeki olası gelişmeleri değerlendiren Finans Enstitüsü'nden Dr. Cemil Ertem, FED'in faiz indirimi kararının, güçlü ve karşılıksız dolar politikasından bir U dönüşü anlamına geldiğini dile getiren Ertem, "Bu dönüş aynı zamanda güçlü doların finanse ettiği sınırötesi operasyonların da gerileyebileceği anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bill Clinton döneminin sonunda (19982000) fazla vermeye başlayan ABD bütçesinin, Bush döneminde 500 milyar dolarlara yaklaşan açığa dönüştüğüne dikkat çekeren Ertem, "Bu açığın en önemli iki nedeni Bush ve ekibinin vergi indirim politikaları ve silahlanma harcamalarıydı" dedi.
"ABD REZERVLERİ DÜŞÜYOR"
ABD'nin 1950'lerden bu yana uluslararası güçlü paralar ve altın cinsinden tuttuğu rezervlerinin sürekli düştüğüne işaret eden Ertem, "ABD, 1950'lerde dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 60'ı ve gelişmiş ekonomilerin toplam rezervlerinin yüzde 70'ine sahipti. 2003 yılına gelindiğinde bu rezerv oranları, dünya rezervlerinin yüzde 4'üne, gelişmiş ülke rezervlerine göre de yüzde 10 düzeyine gerilemiştir. Bu durum da dolar ancak arkasında siyasi bir güçle dünya parası konumunu koruyabilirdi" diye konuştu.
"HILLARY CLINTON'UN SÖZLERİ ÖNEMLİ"
ABD Başkanı George Bush'un 13 Eylül'de yaptığı halka sesleniş konuşmasında Irak'a gönderilen ek sayıda askerlerin, 2008 yazına kadar aşamalı olarak geri çekileceğini söylemesi ve "müstakbel" ABD Başkanı Hillary Clinton'un "Eğer Başkan Bush, görev süresinden önce Irak'ta savaşı bitirmezse, ben başkan olur olmaz bu savaşı bitireceğim" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Ertem, geçen yıl yapılan senato seçimlerinden Cumhuriyetçilerin ağır bir yenilgi ile çıkmasının da Hillary Clinton'un elini güçlendirdiğini savundu.
"TÜRKİYE'YE SERMAYE GİRİŞİ ARTACAK"
Ertem, şunları söyledi:
"Kendini yeni bir Demokrat başkana hazırlayan ABD'de bundan sonraki dönemde önemli siyasi ve ekonomik gelişmeler beklenebilir. Örneğin ABD'nin özellikle Irak'taki varlığının giderek azalması şaşırtıcı bir gelişme olmaz. Önümüzdeki dönemde euro ve dolar bir süre birlikte dünya parası konumunda olacaklar. Euro kıtasal bir para birimi olarak dolardan daha güçlü ve geçerli olacak. Bu dönemde Türkiye gibi ülkelere spesifik sermaye girişi artacak."
AJANSLAR
Yayın tarihi: 21 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/21//haber,9AC7B0F0FE8D459694C4513F4EAC859E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.