Pamuk: Politik bir misyonum yok

"New York Halk Kütüphanesinden Canlı Sohbetler" programının açılış konuğu olan Orhan Pamuk'la programın direktörü Paul Holdengrkonuştu.Manhattan'daki kütüphanenin "Celeste Bartos Forum" salonunda düzenlenen ve 500 kişinin izlediği söyleşide, son kitabı Öteki Renkler esas alınarak yazarın yalnızlık, kitaplar-kütüphane ve mutluluk konularındaki görüşleri ele alındı.

Roman sanatının "yapı oluşturmak" olduğunu söyleyen Pamuk, bunu yapabilmek için insanın kendisini fiziki olarak toplumdan soyutlaması gerektiği, kendisinin çokça yaptığı gibi odasına kapanarak yazması gerektiği görüşünü dile getirdi. "Bu beni hep mutlu etti" diyen Pamuk, aidiyetin önemli olduğu bir toplumdan geldiğini, ama romanın yalnız yazıldığını sözlerine ekledi.

El yazısıyla yazdığını ve alıştığı için bunu değiştiremediğini anlatan Pamuk'un, yazılarını bilgisayara geçiren kişinin hızlı daktilo yazma dalında dünya şampiyonu olduğunu, ancak Pamuk'un el yazını okumakta zorlandığı için ironik bir şekilde son derece yavaş yazdığını söylemesi salonda kahkahalara sebep oldu.

Osmanlı İmparatorluğu'nda ve Türkiye'de şairlere değer verildiğini, romancılarınsa "sıkıcı" bulunduğunu esprili bir dille anlatan Pamuk, kendi doğasının romana yatkın olduğunu fark ettiğini ve kendisini, çok prestijli bir meslek olarak görülmeyen "katip" kabul ettiğini söyledi."Dünyayı mutluyken yansıtmak istiyorum. Üzgün olduğum zamanlardaysa mutlu olduğum anları düşünerek yazıyorum" diyen yazar, "Politik, sosyal, ahlaki bir misyonum yok, mutlu olmak için yazıyorum" diye konuştu.

"NEW YORK İKİNCİ EVİM"

"New York İstanbul'un veremediği ne sunuyor?" şeklindeki soruya Pamuk, "Beni rahat hissettiren farklı bir kültür, farklı bir perspektif. Kendimi burada her şeyden sorumlu hissetmiyorum" yanıtını verdi.

New York'u çok sevdiğini ve ikinci evi kabul ettiğini söyleyen Pamuk, kentte en çok kütüphaneler, müzeler ve herkesin rahatsız olduğu kalabalığı sevdiğini söyledi.

Politika ve roman ilişkisi konusundaysa Pamuk, şöyle dedi: "Politik roman diye bir tür var. Bence bu edebiyatın güzelliğini öldürüyor. 20'lerimde politik olmamaya karar verdim, 25 yıl sonra istemeden kendimi politik bir durumun içinde buldum. Politika, edebiyatın ele alacağı konular arasında olması gereken bir konu değil." Söyleşinin sonunda Orhan Pamuk'un imzalı kitapları satışa sunuldu.