Süper başlangıç

F.Bahçe'nin son yıllarda bu kadar mücadeleci ve de saha içi yardımlaşması üst düzeyde performans gösterdiğine tanık olmadık. Rakip İnter her ne kadar kadrosunda önemli eksikleri olsa da dünyanın sayılı takımlarından biri. Maçın ilk 10 dakikasına baktığımızda F.Bahçe'nin bu maçta iyi bir sonuç alacağının işaretleri vardı. Özellikle sağdan Önder, soldan da Vederson ve Roberto Carlos'un bindirmeleriyle İnter savunmasını çok güç durumlara düşürdüler.
Orta alanda Deniz ve Marco rakip atakları başarıyla önlerken, kazandıkları topları da yana ve geriye değil, çabuk öne oynayarak Fenerbahçe'nin temposunu artırmaya olanak sağladılar.
Dün akşam bir Alex seyrettik ki, kelimelere sığmaz. Ben yıllardır Fenerbahçe'ye gerek attığı goller, gerek asistleriyle büyük katkı yapan bu oyuncunun önemli maçlarda gerekli yeterliliği gösteremediği yönünde eleştirilmesine bir anlam veremedim. Dün de attırdığı golden önceki mükemmel hareketleri ve sonrasında Deivid'e yaptığı asistiyle maçı noktalayan adamdı. Ayrıca Fenerbahçe'nin sahadaki organizatörüydü.

EN ZAYIF HALKA KEZMAN
İlk yarıyı 1-0 önde kapatan F.Bahçe, ikinci yarının ilk bölümlerinde farkı üçe ya da dörde taşıyabilecek gol pozisyonları üretti. Bu pozisyonların birinde Cesar'a diğerinde ise Roberto Carlos'un şutunda direğe takıldılar. Yalnız F.Bahçe'nin İnter maçında en zayıf halkası Kezman'dı.
Koşmaya ve mücadele etmeye çalışıyor ama şu anki görüntüsüyle Fenerbahçe'ye katkısı çok az. Dün bir kez daha gördük ki, bir takım olgusunu sahaya yansıttığınızda ve de bireysel becerili oyuncularınız üst düzeyde performans gösterdiğinde rakip dünyanın sayılı takımlarından biri de olsa, sonuç lehinize oluyor.
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'ne üç puanla mükemmel bir başlangıç yaptı. Eğer bu oyun anlayışını ve de temposunu geliştirerek önümüzdeki maçlara yansıtabilirse bu gruptan rahatlıkla çıkabilirler.