Murdoch'un bir sonraki hamlesi ne olacak?

Akla Kennedy'leri getiren ailesi ve maaşını ödediği binlerce insan dışında Rupert Mordoch'un başarılı olmasını isteyen, hatta ismini hayırla anan tek bir kişi dahi yok gibi. Ama yine de, Murdoch istediğini almayı başardı ve The Wall Street Journal'ı da sahip olduğu medya organları arasına kattı. Şimdi pek çok kişinin merak ettiği soru şu: Herkesin böylesine hararetle karşı çıktığı Murdoch, nasıl oluyor da her zaman istediğini almayı başarabiliyor? Bu soruyu herkes kendine sorarken, Murdoch The Wall Street Journal gazetesini müthiş bir medya yaygarası altında satın almakla meşguldü. Steve Jobs, benzer bir gürültü içinde iPhone'u tanıtıyor, Paris Hilton da hapisten çıkıyordu. Bu olaylardan şu sonuç çıkıyor: Bahsi geçen dehaları bizden farklı kılan, midelerinin tüm başlarına gelenleri hazmedecek kadar sağlam olması. Sahibi olduğu News Corp.'da, Murdoch'a karşı duran birini bulmak zor. Şirketin CEO'su olarak, yerine başka birinin getirilebileceği bir yönetici ya da müthiş bir girişimciden ziyade Tanrı misali, çevresindekilere can veren biri olarak görülüyor. News Corp.'un tarihinde Murdoch çoğunlukla bütün gücü kendi elinde toplayan kişi olarak yer aldı, şirket ise onun için bir enstrümandı sadece. Ama Murdoch'un yaşı ilerleyip şirket daha da büyüdükçe, News Corp. da diğer büyük şirketlere benzedi. Ve böylece, şirketin içinden çeşitli homurtular yükselmeye başladı: The Wall Street Journal gibi zarar eden bir gazeteye sahip olmak için Murdoch neden böylesine büyük bir risk alıyordu ki? Şirketin yöneticilerinden Peter Chernin de, Murdoch'un sahip olduğu Fox News'un yöneticisi Roger Alies de patronlarının bu gazeteye gösterdiği merak ve ilgiyi paylaşmayıp kendilerini geri çektiler. 34 yaşındaki oğlu James Murdoch dahi, basında Murdoch'un neden böyle riskli bir iş yaptığı konusundaki yorumlardan rahatsız olmuştu.

KAFASINA KOYUNCA...
Sonuçta Murdoch The Wall Street Journal'ı almayı kafasına koymuştu, bu onun anlaşmasıydı. New York'ta az sayıda yöneticiden oluşan bir grupla anlaşmanın detayları konuşulurken News Corp'un su borularından biri patladı, ortalık suyla doldu, çevreye korkunç bir koku yayıldı. Tüm bu kötü işaretlere rağmen, 90'ıncı yaşına girmeye hazırlanan Murdoch gerçek bir gazeteci olduğunu kanıtladı ve görüşmelere devam etti. İngiltere'de çıkan London Times gibi çok satan gazeteleri, internet ve yeni iletişim teknolojileri yüzünden rekabet güçlerini yitirip zarar etseler de, Murdoch gazetelerin çağının kapanmadığı görüşündeydi ve ilk defa The Wall Street Journal kadar ünlü bir gazeteyi satın almaya karar vermişti. Dünya ekonomisini yönlendiren Wall Street ve finans piyasalarının gazetecilik dünyasındaki sembolü ve izdüşümü haline gelen The Wall Street Journal, internet üzerinden ücretsiz içerik sağlayan rakiplerinin aksine abonelik modeliyle okurlarının karşısına çıkınca, 2000'lerden itibaren büyük oranda zarar etmeye başladı. Şirketin içinde bulunduğu zor durum, The Wall Street Journal'ın hepsi de Amerika'nın en parlak üniversitelerinden mezun çalışanlarını kara kara düşünmeye itti; kendi gazetecilik anlayışlarına ters gördükleri Murdoch'un şirketlerini almasını en kötü seçenek olarak görüyorlardı. Oysa Murdoch'un The Wall Street Journal'ı satın almasıyla artık gazetecilerin maddi dertlerinden kurtulacakları, işlerini kaybetme korkusuyla yerine gazeteciliğe yoğunlaşabilecekleri söyleniyor. Büyük heyecan yaratan bu hamleden sonra, şimdi yeni soru, Murdoch'un bundan sonra alacağı gazetenin hangisi olacağı. Murdoch, çalışanlarını mutlu eden bir medya patronu.