DTP Anayasa değişikliğine destek şartlarını açıkladı
DTP Diyarbakır Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu üyesi Aysel Tuğluk, AKP'nin başlattığı anayasa değişikliği sürecine, parti olarak destek vermelerinin şartlarını açıkladı.
Tuğluk, Sapanca'da AKP'li ve bilim adamlarından oluşan 18 kişilik grubun çalışmalara başlamasının ardından, yeni anayasada Kürt kimliğine ilişkin vurguların yeralması yönünde uyarılarda bulundu.
Tuğluk, yeni anayasada farklı etnik ve kültürel kimliklerin haklarının "güvence" altına alınmaması durumunda destek olmayacaklarını belirterek, "Eğer bu maddede yeniden Türk etnisitesine dönük bir tanımlama yapılırsa, bu anayasanın tümden reddine bir gerekçedir bizim için" dedi.
TÜRKÇE, RESMİ DİL OLMALI
Tuğluk, anayasada, "Türkçe'nin resmi dil" olması gerektiğini belirterek, farklı dilde eğitim, siyasi propaganda ve örgütlenme hakkının da anayasal güvenceye alınması gerektiğini belirtti.
Tuğluk tarafından açıklanan DTP'nin anayasa değişikliğine destek şartları şunlar:
- Tuğluk, "Vatandaşlık tanımı, partimiz için olmazsa olmaz değişikliklerden biridir. Eğer bu maddede yeniden Türk etnisitesine dönük bir tanımlama yapılırsa, bu anayasanın tümden reddine bir gerekçedir bizler için. Toplumun tüm farklı etnik ve kültürel kimliklerini reddetmeyen, bunların kimliksel ve kültürel haklarını anayasal güvence altına alacak bir vatandaşlık tanımı yapılmalıdır" dedi.
-Tuğluk, ayrıca farklı dillerden eğitim ve öğrenimin yasa koyucunun inisiyatifine bırakılmadan, "anayasal güvenceye" kavuşturulmasının da kendileri için bir diğer "olmazsa olmazları" olduğunu ifade etti. Tuğluk, "Türkçe'nin resmi dil yapılmasına yasal dayanak anayasaca hazırlanmalıdır. Ayrıca buna paralel farklı dillerde siyasi propaganda ve örgütlenme hakkının da hukuksal güvenceye kavuşturulması, Kürt sorununun çözümü açısından önemsediğimiz bir diğer husus olmaktadır" dedi.
AB HEDEFİ KORUNMALI
Tuğluk, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifini güçlendirecek ve çağdaş, evrensel normları demokrasinin temel kriteri haline getirecek bir anayasa hazırlanmasına her türlü katkıyı sunacaklarını söyledi. Tuğluk, "Çoğulculuk ilkesini barındırmayan, otoriter cumhuriyetten, demokratik cumhuriyete geçişin hukuksal ve zihinsel alt yapısını oluşturmayan, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifini güçlendirmeyen yeni bir anayasanın tarafımızca kabul görmeyeceğini net ve kesin bir dille ifade etmek istiyorum" dedi.
AİHS ESAS OLMALI
Tuğluk,bu açıdan bakılınca,hazırlanan taslağın özgürlükçü bir anayasa öngördüğünün söyleyemeyeceğini bildirdi. Tuğluk, şunları söyledi:
"Kimi bölümlerde değişiklikler ve yenilikler olsa da çoğunlukla 82 Anayasasının revize edilmiş halidir. Eskinin otoriter, devletçi zihniyetini anımsatacak ifadeler ve kısıtlamalar bulunmaktadır. Özellikle birey hak ve hürriyetlerinin,yine ifade özgürlüğünün kısıtlandığı haller klasik 'milli güvenlik' kaygısıyla taslakta yer bulmuştur. Oysa insan hakları ve hukukun üstünlüğü esas alınarak bu özgürlükler genişletilmeliydi. Temel ölçü, şiddete başvurmadıkça tüm düşüncelerin özgürce ifade edilmesi olmalıdır. Bu açıdan AİHS'nin esas alınması gerektiğini düşünüyorum."
Tuğluk, anayasa çalışmasında "daha şeffaf ve değişik kesimlerin" katılımını öngören bir yöntem izlenmesi gerektiğini de belirtti.
(ANKA)
Yayın tarihi: 15 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/15//haber,1AD9AA563B5846AF92A098B5064E1AE2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.