Işıltılı hayatlar

EBRU Gündeş'in sahne aksesuvarlarını Swarovski kristalleriyle kapladığını görünce önce çok garipsemiştim. Baştan aşağı bir ışıltı. Aynı garip hisse Reina'nın içinde de kapıldım. Gece kulübü tam 400 bin adet kristal parçası ile donatılmış. Yanlış okumadınız, 400 bin adet diyorum, dile kolay. Sadece ortadaki ışıklandırmada 70 bin adet kristal kullanılmış. Nasıl bir ihtişam! Merak ettim. Swarovski acaba yılda ne kadar kazanıyor? 112 yıllık şirket sadece ince kristal üretiminden yılda 2.37 milyar Euro'luk bir bütçeye sahipmiş. Takılardan söz etmiyorum bile. Işıltıya ne kadar çok para ödendiğinin farkında mısınız? "Amma meraklıyız kristallere" derken aklıma bir şey geldi. Acaba bu kristal dünyasının ışıltısından biraz da Ankara yararlansa. Gri binalar, sevimsiz görünümlü yapılar kristallerle yepyeni bir çehre kazanmaz mıydı? Örneğin TBMM ya da Köşk? Bu arada belki Akmerkez de vazgeçer mevcut süslemesinden, daha kibar bir ışıltıya yönelir. Ne dersiniz?