TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın açıklamaları, kimi çevrelerde rahatsızlık yarattı. Oysa Yalçındağ, birkaç istisnasıyla, TÜSİAD'ın çoğunluğunun hissiyatını dile getiriyordu. Çünkü TÜSİAD üyeleri, hala,
"gizli gündem" kuşkusu duyuyor; hâlâ, iktidarı kendisinden hissetmiyor.
Bu kuşkuların pek çoğu yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Çarpıcı bir örneğine, Arzuhan Yalçındağ'ın konuşmasında rastladık. Yalçındağ,
"Diyanet İşleri, bir transit geçiş merkezine dönmüştür. 1999-2002 arasında Diyanet'ten diğer kamu alanlarına yalnızca 19 kişi geçmişken, AKP Hükûmeti'nin görevde olduğu 2003-2006 arasında, 4 yılda, Diyanet'ten diğer kamu alanlarına geçenlerin sayısı 1850'dir. Bir yandan bu geçişlere yol açılırken, Diyanet İşleri Başkanlığı da, sürekli geniş kapsamlı kadro taleplerinde bulunmaktadır" diyor.
Keşke, bu kadar önemli bir koltukta oturan Yalçındağ, araştırıp, gerçeği öğrenseydi; belki kuşkularından kurtulurdu. Onun araştırmadığı, bu yüzden de öğrenemediği bilgiyi biz kendisine sunalım: Rakamlar doğru ama, eksik. Çünkü Yalçındağ, mukayeseyi,
28 Şubat uygulamalarını yansıtan 1999-2002 dönemiyle yapıyor . Biraz daha geriye gitsin...
1995'te 172; 1996'da 577; 1997'de 969; 1998'de 120 kişi Diyanet kadrolarından başka kadrolara geçti. Kaldı ki, bürokrasi içinde, sadece Diyanet'ten değil, başka birimlerden de diğer kadrolara geçiş söz konusu. Bunun sebebi şu: Bir memur, liseyi bitirmiş ama, Açık Öğretim'e devam ediyor. Böylece bir üst dereceye terfi etmesi mümkün hale geliyor. Boş kadro bulursa, oraya naklini istiyor. Zaten Diyanet'ten gelenlerin çok büyük çoğunluğu, 1883'ün 878'i İlahiyat dalını açıktan bitiriyor ve pedagojik formasyona sahip olduğu için, Din Kültürü ve Ahlâk dersi öğretmeni oluyor. Tarih, Müzik veya Coğrafya öğretmeni değil.
"Diyanet, Milli Eğitim'de örgütleniyor" iddialarının temelinde işte bu basit gerçek yatıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Din Kültürü ve Ahlâk dersi için, öğretmeni, Diyanet'ten almasa, gene İlâhiyat Fakültesi mezunları arasından seçecek.
Arzuhan Yalçındağ,
"Bir yandan Diyanet kadroları, devletin farklı birimlerinde istihdam edilirken, bir yandan da Diyanet İşleri'nin kadro talep etmesinin sebebini de anlayamadığını" dile getiriyor. Anlatalım: AK Parti iktidara geldiğinden beri, kadrolaşma ithamlarına maruz kaldığı için imam açığını kapatamıyor. 2003'te cami sayısı 77 bin 777. Bunun 67 bin 955'inin kadrosu mevcut. Bu kadroların sadece 57 bin 500'ü dolu. Geriye kalan, 6 bin 217 kadroya, bütçe kısıntıları yüzünden atama yapılamıyor. 9 bin 822 caminin ise hiç kadrosu yok. Demek ki, 9 bin 822 + 6 bin 217= 16 bin 39 imam açığı var. Diyanet'te sadece imam çalışmıyor. Dolayısıyla, Diyanet İşleri'nden devletin başka birimlerine geçiş ile imam açığının artması arasında ancak sınırlı bir ilişki mevcut.
Yayın tarihi: 11 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/11//haber,EE22457A2C8543219810973F11041B49.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.