Gazı kaçmış ilişkiler

Geçen gün bir arkadaşımın annesi dedi ki; "Eskiden kızım için hayırlı bir kısmet dilerdim. Şimdi ise oğlum için diliyorum. Bu kızlara ne oldu acaba?" Kadıncağız haklı. Toplumda artık neredeyse ilişki diye bir şey kalmadı; günübirlik ilişkiler, menfaat ilişkileri, kendini pazarlama ilişkileri... Kısacası ben buna 'gazı kaçmış ilişkiler' diyorum. Suç kimin peki? Feministlerin! Daha net bir ifadeyle, "Feminizm ilişkileri nereye getirdi?" diye bakmak gerekiyor. Feminizm, 'Kadın hakları, özgürlüğü ve eşitliği' diye ortaya çıktı ama Türkiye'deki feminist hareketin en ilginç yönü 'yüzüksüz kadınların' sayısındaki artış oldu. Normal bir Türk kadının derdi erkeğin parmağına yüzük takmak iken, gidip yüzüksüz kadınlardan taktik alması, kekeme birinden diksiyon dersi alma işine döndü. Ben, kadın ile erkeğin 'hukuk önünde eşit' olması gerektiğine inanlardanım. Ben aynı zamanda, eşit yapıda olmayanlar arasında eşitlik yaratmaya çalışmanın eşitsizlik olduğuna da inanlardanım. Halbuki hayatın doğası eşitlik değil, özgürlük üzerine kuruludur. Bu yüzden de o kadıncağıza hak verdim. Oğluna hayırlı bir kısmet dilemesin de, kızına mı dilesin?