kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Eylül 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Ajda Pekkan, John Travolta ve de Mirkelam

Ajda Pekkan tez konusu olmuştu. Araştırmaya göre Pekkan, ünlü reklamcı Jacques Seguela'nın yıldız olmakla ilgili saydığı 34 kritere sahipti. Merak ettim tabii. "Yarın Çok Star Olacak" adlı kitabı zor da olsa bulduk. Kitapta neler var? Seguela, her zamanın starları, bir günlük starlar, sonsuza dek star olanlar, tarihin starları, evrensel starlar, star olmayanlar, günümüz starları başlıkları altında, örnekleriyle starlık sistemini anlatıyor. John Travolta ilgimi çekti, starlığın başlangıcı ve bitişi arasındaki o kısa süreden dolayı. 'Saturday Night's Fever' filmini bilirsiniz. Travolta bu filmle yeni bir seks sembolü olarak doğar. Gençler sinema salonlarını doldurur. Herkes filmi bir konserdeymişçesine ayakta izler. Bu dalga birkaç hafta içinde Amerika'dan Avrupa'ya ulaşır. Günde 20 bin mektup almaktadır Travolta, her sabah uyandığında kapısının önünde yatmış genç kızlar görür. Time'a kapak olur. O dönemde hayatının aşkını yaşar ama sevdiği kadın onun kolları arasında kanserden ölür. Bu onun için büyük bir yıkımdır. İlk hasarı almıştır. Bir süre sonra annesini de aynı hastalıktan kaybedince boşluğa düşer. Siyantoloji mezhebine katılır. Bu mezhebin kurallarına göre bedenin pek önemi yoktur, bu dünyanın nimetleri de boş hayalden ibarettir. Bu düşünceyle yeni seks sembolü imajı çatışır. Ve her şey geri gitmeye başlar. Fred Astaire'in "Yıllarca mirasımı devralacak böylesine yetenekli birini bekledim" diyerek işaret ettiği Travolta iki film ve iki kayıpla dibi boylamıştır. Bir sonraki film iki milyon dolarlık bir başarısızlıktır. Bu psikolojiyle üç önemli projeyi de reddeder. (O filmlerden de Richard Gere yıldız olarak doğar.) Bunalıma bir de küskünlük eklenir. Seguela'ya göre, 'Seçmesini bilmek gerçek starların altıncı duygusudur. Ve Travolta da seçimleriyle yeteneğinin sınırlarını göstermiştir.' Yön değiştirmeye karar verir. Bir disko kralı olarak doğmuştur ama melodram oyuncusu olmaya soyunur. Yine başarısızlık yaşar. Ağlamaya değil onu dans ederken seyretmeye gelen hayranları filmin sonunu beklemeden sinemadan çıkarlar. Amerikalılar'ın % 98'i artık Travolta'ya ilgi duymamaktadır. Hikaye böyle... Travolta hala film çeviriyor. Ama star mı? Değil! Seguela'nın dediği gibi her zaman gökyüzünde çok daha parlak, çok daha çarpıcı, çok daha fazla yankı uyandıran bir yıldız doğar... Starlaşmanın da kendi kuralları vardır. Çöl geçilmeden şöhret vahasına varılmaz, tutarlılık olmadan süreklilik olmaz, çelik gibi sağlam sinirlere sahip olunmadan zafere ulaşılmaz, yalnızca işin ehli olanlar sonuna kadar giderler... Hatırlayın; Mirkelam bir gecede, koştuğu klibi ile star olarak doğmuştu. Şimdi de şarkı söylüyor ama star değil. Burak Kut, pop müziğin yeni prensi olarak doğmuştu, ayakları yerden kesik dolaşıyordu. Şimdi ayakları yere sağlam basıyor ama star değil. Demek ki; başka bir şeyler gerekiyor... İşte onlar da aşağıda...