Yeni yetme gençler bilmez. Eskiden bir kızın 'çeyiz sandığı' olurdu. O sandığı; el emeği göz nuru işlenmiş danteller süslerdi. Dantel deyip geçmeyin. Yıllarca süren bir emek isterdi. İnce uçlu tığla, tek tek ilmek atılırdı. 'Deveye hendek atlatmak' gibiydi anlayacağınız. O dantellerden bir bohça yapılırdı. Bohçayı sarıp sarmalayıp bir sandığın içine koyarlardı. Kız evlenene kadar da, hiç kimse o sandığa elini sürmezdi. Sonra bir sabah uyandık. Toplum ve ilişkilerimiz değişmişti. O günden sonra kızlarımız çeyiz sandığı yapmaz, yapamaz oldu. El emeği, göz nuru işlenmiş danteller rafa kalktı. Geriye sadece 'el değmiş!' kızlarımız kalmıştı. Ve tabii ki; onların yaşadıkları çarpık ilişkiler....
HAYALET ERKEKLER
Sonra yeni bir çeyiz sandığı yapıldı. Erkekler, bu sandığı büyük bir merakla açıp içine baktı. Birçok erkeğin gördükleri karşısında dudağı uçuklamıştı. O çeyiz sandığını içinde, o kızın 'geçmişi' vardı. Muratlar, Mehmetler, Canlar, Hüseyinler... Sandığı açan erkekler dumura uğramıştı. Ne umarken ne bulmuşlardı... O gün şunu anlamıştı erkek; bir kadınla birlikte olmayı göze alıyorsan, onun geçmişinde birlikte olduğu erkekleri de kabullenmen gerekiyor. Çünkü, o erkeklerle de istemeden de olsa evleniyorsun. Halbuki büyüklerimiz bize vakti zamanında demişti ki; "Bir kızla evlendiğin zaman onun ailesiyle de evleniyorsun. Evlenirken kızın ailesini göz ardı etme." Şimdi bakıyorum da nerden nereye geldik! Artık bir kızla evlendiğin zaman; kendisi, ailesi ve onun eski erkek arkadaşlarıyla da evleniyorsun. Hadi, kızın ailesini anlıyorsun da, o kılkuyruk erkekler de neyin nesi, onu anlamıyorsun.
KIRILMADIK CEVİZ YOK!
O saatten sonra bu erkekleri atsan atamıyorsun, satsan satamıyorsun. Adamlar, kene gibi yakana yapışmış. "Kene, düş git yakamdan" diyemiyorsun. Adamların kendileri yok ama hayaletleri var. O nedenle de ilişkilerde yeni bir deyim oluştu: "Senden öncesi; senden sonrası!" Kadın, erkeğe diyor ki; "Senden önce kırdığım cevizlerin sayısı seni ilgilendirmez." Oysaki ortada kırılacak ceviz mi kalmış? Hayalet adamlar ve sünepe erkeklerden başka... Bu yazıyı neden mi yazdım? Bir okurum e-mail atmış. Demiş ki; "Eşimi, eski erkek arkadaşıyla el ele, diz dize yakaladım. Ne yapmalıyım?" Siz olsaydınız ne yapardınız sevgili okuyucularım? Benim cevabım pazar günü...
Yayın tarihi: 4 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/04/gny/haber,C5E2686B9C3440AB9B41209614C1DFE9.html
Tüm hakları saklıdır.