'Bakkal müziği' yerine lokanta müziği yaptım!

Üç yıl önce çıkardığı 'Şakşuka' adlı albümü ile Türkiye'yi fıkır fıkır oynatan Roman şarkıcı Tarık Mengüç mönüsüne yeni bir meze daha ekliyor... Sanatçı çok yakında yeni şarkısı 'Lakerda' ile karşınızda olacak. Patlıcanlı, bol soslu, leziz 'Şakşuka'sı her kesim tarafından çok sevildi. Şarkı; düğünlerin, eğlencelerin vazgeçilmezi haline geldi... Tek mezeyle karın doyar mı? Mengüç şimdi de balıktan yapılan 'Lakerda' ile iddialı.

KORSANA TEPKİ İMAJI
Yeni albümünde 'Hip Hop' ile 9-8'lik ritmi birleştirdiğini söyleyen Mengüç, kendisine ilginç bir de imaj yaratmış; 'Karayip Korsanı Johnny Depp'in ikizi gibi çıkacak karşınıza! "Korsan kasete korsan gibi cevap vereceğim" diyen sanatçının kostümlerini ise Cemil İpekçi tasarlamış. "Bu kadar meze yeter. Bundan sonraki albümde sıra tatlıya gelecek, ismini de 'Şöbiyet' koyacağım" diyen Mengüç ile albümünü, magazin dünyasını, özel hayatını konuştuk. Hayli 'iştah açıcı' bir sohbet oldu...

* Önce 'Şakşuka' şimdi 'Lakerda'. Niye albüm isimlerini mezelerden seçmeyi tercih ediyorsunuz? (Kahkahalar) Bakkal müziği diye bir şey çıktı... Ben de ister istemez lokanta müziği yapıyorum. 'Şakşuka' ile sokaktaki insanın nabzını yakaladım. İkinciye başlarken de taksicisinden lokantacısına, simitçisinden elit tabakaya kadar kendi çapımda bir anket yaptım. "Tarık Mengüç'ten ne bekliyorsunuz?" diye sordum. Sonuçta herkes "Şakşuka gibi şarkılar istiyoruz" dedi. İnsanlarımız artık o kadar kötü durumda ki, eğlenmek istiyor. Benim albümde boş yok, 12 parçanın 12'si de patlayacak.

* Ne zaman çıkıyor albüm piyasaya? 'Lakerda' Ramazan ortalarına doğru çıkacak. Yakında klip çalışmalarına başlayacağız.

* Tarz olarak 'Şakşuka' ile aynı mı, yoksa bu albümde değişiklik yaptınız mı? 'Şakşuka'daki tarzımız aynen devam ediyor. Bunun yanında bir de 'cangıl-roman' tarzımız var...

* Cangıl-roman nedir? Bugüne kadar ilk kez denendi. Hip-hop ile 9-8'lik ritmi birleştirdik.

* Albümdeki diğer şarkıların isimleri de bir hayli ilginç... Evet... 'Haftanın Rüküşü', 'Küresel Isınma', 'Külbastı'.. Bu parçalar 9-8'lik Roman havası. Ayrıca 4 yaşımdaki oğlum Baran'la bir düet var, ismi 'Sosis'. Çocuklar çok sevecek özellikle...

* İnsanın iştahını kabartıyor bu şarkılar. Siz hangi yemekleri seversiniz? Turşu ve şalgam suyundan vazgeçemem. Eşimin yaptığı her şeyi seviyorum ama patlıcan kızartması ve köftenin ayrı bir yeri var...

SIRA TATLILARDA

* Peki bundan sonra da devam edecek misiniz yemek mönüsü gibi albümlere? Valla artık sıra tatlıya geldi. Bundan sonrakinin ismini 'Şöbiyet' yapabilirim.

* İmaj değişikliği de yaptınız bu albüm için. Johnny Deppvari, 'Karayip Korsanı' durumları var. O nereden aklınıza geldi? Birinci albümde bir imajım vardı. İkincisinde bunun üstüne çıkıp uç noktalara gitmekti amacım. Kostümleri Cemil İpekçi tasarladı, bana sponsor oldu. Johnny Depp'i çok beğeniyorum. Adam felaket bir adam, çok uç noktalarda. Onun gibi olmak cesaret ister. Bu albüm için de konsept olarak bunu seçtik. Biraz da korsan kaseti protesto için böyle bir imaj yarattık. 'Korsana korsan gibi cevap vereceğim' dedim ve korsan kılığına girdim. Klip senaryomuzu da ona göre yazdık.

* Çılgın bir görüntü çiziyorsunuz ama özel hayatınızda çok mazbut yaşadığınız, iyi bir aile babası olduğunuz biliniyor. Nasıl iş bu? Ben bunun mücadelesini verdim. Saçımı uzatıp, sarıya boyattığımda eşim çok karşı çıktı. Ona bir yerlere gelmek istediğimi anlattığımda anlayamadı. Nereden bilsin ki bu kadar şöhret olacağımı? Ama kavgamızı kendi aramızda yaptık. Eşim cahil bir insan ama kültürlü kadınlarda bile vardır o inatçı ruh. Her ailedeki gibi bizde de karı-koca kavgaları oluyor ama geçici şeyler bunlar. O benim akıl hocam.

BÜYÜK LAF ETMEYEYİM...

* Ama bu sektörde Hüsnü Şenlendirici gibi şöhreti bulunca eşlerini, evlerini bırakanlar da var... Allah şeytana uydurmasın! Şimdi Hüsnü, hanımından ayrıldı Deniz Seki ile yaşıyor. Onun aile hayatını, düzenini aile yaşantısını bilemeyiz. Acaba Hüsnü de mi hata var yoksa, eşinde mi? Gülme komşuna gelir başına derler; bugün ben ona laf atarım yarın benim başıma gelir. Ama ben onun Deniz Seki ile anılmasını istemiyorum!

* Niye? Sevmez misiniz Deniz Seki'yi? Hayır, onunla alakası yok. Ben Hüsnü'yü müziğiyle anmak istiyorum. Her ikisi de iyi sanatçılar ama bu kadar magazine malzeme olmanın da hiç gereği yok...

* Kibariye de Türkiye'nin en ünlü Roman sanatçılarından biri. Sever misiniz kendisini? Saygı duyuyorum, geçelim...

* Neden, onunla aranızda problem mi var? Konuşmayalım... GÖNÜLLERİN STARIYIM

* Kibariye, onunla yaptığım bir röportajda; Roman olduğu için şarkı söylediği ilk yıllarda hor görüldüğünü, zorluklar yaşadığını söylemişti. Bunu siz de yaşadınız mı diye soracaktım sadece... Ben böyle sorunlar yaşamadım. Çünkü kendimi olduğum gibi kabul ettirdim. Türkçe'yi güzel kullanmaya çalışıyorum. Danışmanlarım var, oturmama, kalkmama kıyafetime özen gösteriyorum. Romanlar'ın gözünde ben bir Tarkan'ım... Romanlar'ın arasından benden başka pop sanatçısı çıkmadı. Kalkıp da Türkçe'ye 'A be'ler, 'Be ya'lar katmak zoruma gidiyor. Ben böyle konuşmuyorum. Bunlara da çok üzülüyorum. Artık dünya farklı bir yere gidiyor. İnsanlar hor görmüyor, seviyor bizleri.

* Nerelisiniz aslen? Dedelerim Selanik göçmeni. Selanik'ten Fethiye'ye göç etmişler. Oradan da İstanbul'a...

* Türkiye'de kendinize kimi rakip görüyorsunuz? Ben besteciyim, söz yazarıyım, solistim, dans ediyorum; az çok tipim de iyi. E başka ne kaldı? Tek rakibim Tarkan. Ama çok takdir ediyorum kendisini... Tarkan tam bir sahne adamı. Ben ne megastar'ım, ne süperstar; ben 'gönüllerin starı'yım.